28 Aralık 2014 Pazar

SİZE BUNLARI HİÇ BİLMEDİĞİNİZ BİR YERDEN YAZIYORUM ( EVLİLİK , AŞK , İLİŞKİLER, SÜREKLİLİK )

Yanımda kahvem var ..
Ve onun hemen yanında severek okumaya devam ettiğim kitabın Aşkın 7 Hali ...
Saat 01:01
Sahi sevgilim beni mi düşüüyor oluyordu bu ?
Kim bilir hangi delinin attığı taşı arıyoruz bizler bu hurafeleri dillerimize pelesenk yaparak ...

Misafirimiz vardı bu gece ...
Girdik yine evli çift modlarına , bakalım hayırlısı ...

Zaman bir tokat gibi yapıştırsa da hali hazırda 6 senelik evli olduğumuzu bana göre hava hala hoş..
Çünkü ne evli gibi hissediyorum ne de 6 senedir aynı kişiyle yaşamış ve yaşıyor olmanın bağlılık ve sorumluluğunu ...

Bu aslında iyi bir şey bir çok açıdan ..
Her şeyden önce bağımlı bir ilişki içerisinde bulmuyorsun kendini ...
Hayatının sonuna kadar onunla olmak zorunda değil , istediğin sürece ve bunu karşılıklı hissedebildiğin sürece sürdürebileceğini biliyorsunuz ...

Uzun yıllar biriyle yaşamış olmak ve bunu sürdürebilmek aslında çılgınca fikir ...
Düşünsenize , siz dahil herşey değişiyor hayatınızdaki ve o kişi hep hayatınızın bir bölümünde eşlik ediyor ya da işgal ediyor ...
Kişiye göre değişiyor tabi bu ...

Herşeye rağmen evlilik güzel şey .
Bazen kendinizi güvende hissettiriyor. Yanlızlaşma ihtiyacını da ortaya çıkarttığını inkar edemem ama yanlızlık korkusunu bir şekilde yok ediyor ...

Zaman geçtikçe aşk yerini sevgi ve de alışkanlığa bırakıyor ...
Deli divane dolaşmıyorsun da ortalarda , sıkılmıyorsun da varlığından ...

Ama itiraf ediyorum , insan bazen kendinden bile sıkılıyorken , eşinden de sıkılabiliyor kolayca ...
Ya da benim böyle ..

Aslında herkesin belli bir süreden sonra bunları zaman zaman hissedeceğinden eminim ama kaçı bunu kendisine bile itiraf edebilir bundan emin değilim ...

Her neyse , ne diyordum ...
Evlilik fena bir fikir değil aslında , herkes yana yakıla sevgili ararken ve bundan ideal koca hayalleri malzemesi toplarken , bir çok kişiden önce bu yollardan geçmiş biri olarak evliliği tavsiye edebilirim.

Ama ;
Eşim dediğiniz erkeği asla hayatınızın merkezine koymamalısınız ...
Hayatınız eş ve evlilikten ibaret kalmamalı ...
Kendinizi sınırlamamasınız hiç bir şey için ..

Zaten eşim dediğiniz kişi de sizi evlilik adı altında kafese sokmayacak biri olmalı , toplumsal dayatmaları sorumluluğunuzmuş gibi yansıtmayacak ve en önemlisi evlendiniz nasılsa diye kendini salmayacak ...

Evleneceklere tavsiyem , bunu yapın ...
Evli ve mutsuz olanlara ise ; mutsuzluğunuzun üzerine gidin , çaba gösterin .. Son elinizi de iyi niyetle oynadığınızda ve sorun hallolmadıysa muhteşem jübilenizi arkanıza bakmadan giderek yapabilirsiniz ...
                                                                     
                                                                         

25 Aralık 2014 Perşembe

İŞ GÖRÜŞMESİ OLAYLARI

İlk iş görüşmemden bu yana bir çok iş görüşme deneyimim oldu ..
Ne ilkinde heyecanlandım , ne de son görüşmelerde ..

İşin garip tarafı bir yerden sonra bu grüşmelerin gözünüzde çok sıradanlaşmış olması ve sizin seçici olmaya başlamanız ...

Mesela ;
Bugün özel bir şirkette yöneticilik için iş görüşmesine gittim. Marka hepimizin bildiği kaliteli bir marka ve firma oldukça kurumsal ...

Herşey güzel , iş tanımı yapıldı , fırsatlar konuşuldu ...
Karşımda bölge sorumlusu oluğunu söyleyen , yorgunlıktan yaka paçası dağılmış orta yaşlarının başında bir bey var ..
Öncelikle özür diliyor görüntüsünden dolayı , lütfen kusuruma bakmayın , günlerdir yorgunum , bu sebeple biraz dağılmış görünüyorum vs ...

İşi güzelce anlattı ...
Burada sorun yok ...

Sonra konu döndü dolaştı bana geldi gayet normal olarak. Cv'imi inceledi dikkatle , aslında benden daha gergin tavırlar sergiliyor olması şaşırttı beni ...
Sanki iş görüşmesini yapan tarafmışım gibi hissettirdi kendimi bana ...

Bu zamana kadar yaptığım işlerden konuştuk. Parekende sektöründen vs ..
Erken evliliğe geldi mesele ..
Tabi 24 yaşında birinin karmaşık bir Cv ile karşında oturmasına değil de , bir çocuğu olduğuna şaaşıracaktı adam .. Başka neye şaşırsın ? Hobilerime mi , değil mi ?

Ve tüm konuşmaların ardından olayı kopartan o kilit soruyu sordu bana ...
Bundan 5 yıl sonrası için hayatınızla ilgili ne hayal ediyorsunuz ?

Sorma işte böyle şeyler , anlatırım , kaldıramazsın hayallerimi ...

Ama anlattım ....

Sanırım görüşmenin neticesini belirleyen de görüşmenin bu kısmı oldu  ...

Genel bir soru olduğunu söyledi , sorunun cevabının iş olarak sınırlandırılmamasını rica etti ve ben de azıcık ucundan bahsettim haliyle gelecek planlarımın ...

Ama herşeye rağmen , Güney Amerika'da bir sahil kasabasında , okyanusun kıyısında , dingin bir hayat istediğimi ( New Jersey'de olabilir ), kendimle ilgili planlarımın olduğunu , yazmakta zorlandığım ama direndiğim bir kitap projemin olduğunu , ciddi anlamda yağlı boya öğrenmek istediğimi vesaire , vesaire planlarımdan bahsetmeseydim ve daha standart şeyler söylemeyi becerebilseydim daha iyi bir şey yapmış olablirdim ..

Ve tüm bu konuşmaların sonucunda , o kilit soruyu sordu bana sevgili Bölge Müdürü adam ;
Her şey tamam , benim açımdan sorun yok ama sen yetinebilecek misin konuştuğumuz pozisyondaki bu işle ?

Ve herzaman ki gibi dürüst oldum ve  gelmeden önce işsizliğin verdiği bunalımdan dolayı bu işi çok istediğimi düşünmüştüm ama uzun vadede konuştuğumuzda , haklı olabilirsiniz dedim ...

Sonuç sevgii dostlarım ; bu işi istemediğime karar verdim ...

Böyle karmaşık zamanlarımda hep Aykut Oğut'un kitabında yazdıklarını hatırlarım ..
Değerimizi ve yaşantımızı belirleyen bizleriz her zaman ...
Belli bir standartı arıyorsak ve bunu hakettiğimizi düşünüyorsak bu konuda net olacağız ...
Her verdiğimiz taviz bizim değerimizi düşürür ve sonuç olarak bizi mutsuz eder ...
Bu sebeptendir ki sırf çalışmayı istiyorum diye , içime sinmeyen bu işe başlamayacacağım ...
Ve inanıyorum ki , aklım ve kalbimdeki işi er ya da geç bulacağım ..

Hayatınızı inandıklarınız ve vazgeçtikleriniz belirler sevgili dostlarım ...

BU YÜZDEN ;
SADECE KENDİNİZE VE ALLAH'A İNANIN , ÇÜNKÜ GERİSİ İNANILACAK GİBİ DEĞİL ...

                                                                                                                                             GRİ LADY

24 Aralık 2014 Çarşamba

Gerçek Mutluluk Aanlık Mutluluklarda Gizlidir

Hayatın karmaşasında sürüklenip giderken , mutluluğu hep ulaşılması gereken bir hedefmiş gibi gördük ...
Hayallerimiz bile koşşulladıklarımzıla şekillenirken , mutluluğun aslında bakış açımızda olduğunun farkına bile varamadık ...

İnsanlar girer hayatımıza , kimisi güzelleştirir , şükretmenizi sağlar , kimisi kötüleştirir ve sahip oldularınızı farketmemizi sağlar ve bir şekile yine güzelleştirir  ...

Her halükarda kardadır aslında insan oğlu ...

Önemli olan mutluluğun birilerinin varlığında gizli olduğu yanılgısından çıkıp , gerçek dünyayla yüzleşmeniz. Sonrasında zaten gerçek mutluluğu ; minik anları farkedip , bir bardak kahve ve kitabın bile samimiyetsiz insanların varlığından kurtulabilmenizi kutlayabileceğiniz müthiş bir kutlama aracı olabileceğini farkettiğinizde hissetmeye başlayacaksınız ...


23 Aralık 2014 Salı

NEREDE KALMIŞTIK ?

Olmadı , yapamadım daha fazla yazamadan ...:)

Biraz ara vermenin bana daha fazla zaman kazandıracağını , farklı şeylere yoğunlaşıp , yapmak istediklerimi hayata geçireilme fırsatı sağlayabileceğimi düşünmüştüm...
Kabul ; yanılmışım ...

Hani çok duyduğumuz bir söz varya ; YAZMASAYDIM ÖLECEKTİM diye ..
Aynen öyle , yazmadığım süre zarfında yazabiliyor olmanın ve paylaşmanın verdiği inanılmaz rahatlık ve huzuru kaybettiğimi hissettim. Ve bu hiç iyi hissettirmedi...
Bu sebeptendir ki , işte geldim buradayım demek istiyorum sizlere ...

Kafam karışık mı karışık  , hayaller hedefler ve mevcut durumum olabildiğince saçma bir hal almışken yazmanın beni tekrar kendime getireceğini düşünüyorum .

Şimdilik ben geldim demek istedim...
Ve sizler iyiki bıraktığım yerdesiniz ...

Çok yakında görüşmek ; paylaşmak ve birlikte beyin fırtınası yapabilmemiz dileklerimle ...
Mutlu Akşamlar :)

                                                                                                                                               GRİ LADY

9 Aralık 2014 Salı

Veda ...

Bir süredir severek yazdığım ve çok kıymetli arkadaşlıklar edindiğim bloger paylaşımıma ara vermeye karar verdim.

Her zaman açık yüreklilikle ve severek yazdım . Şimdi de aynı şekilde biraz ara vermeye ihtiyacım olduğunu söylemek istiyorum.

Her zaman blog arkadaşlarımı okumaya devam edeceğim. Bu süre zarfında iyi şeyler yapmayı ve hep belirttiğim gibi ' ölmeden önce arkamdan kalıcı ve faydalı şeyler bırakma ' konusuna yoğunlaşacağım.

Kabuğuma çekilmeye ihtiyaç duyduğum bu süre zarfında daha çok okuyup , daha çok yazacağımı umuyorum.

Tekrar görüşebilmemiz ümidi ile ...

Her birinize sevgilerimle ...

HOŞÇAKALIN.
                                                                                                                                            
  GRİ LADY

7 Aralık 2014 Pazar

En Büyük Risk , Hiç Risk Almamaktır

Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.
Gülmek; “SAF” denme riskini göze almaktır.
Ağlamak ise; “DUYGUSAL” görünme riskini…
Birine yakınlaşmak; “KENDİNİ KAPTIRMA” riskini,
Duygularını açmak; “KENDİNİ ORTAYA KOYMA” riskini,
Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise;
“ONLARI BAŞKASINA KAPTIRMA” riskini göze almaktır.
Sevmek; “KARŞILIK GÖREMEME” riskini…
Yaşamak ise; “ÖLME” riskini göze almaktır.
Umutlanmak; “HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMA” riskini
Çabalamak ise; “BAŞARISIZ OLMA” riskini göze almaktır…
Ama riskler yaşanmalıdır,
çünkü; hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır.
Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden konunabilir
ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez.
Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken,
bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder.
Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.

Leo F.Buscaglia

MUTLU AKŞAMLAR


4 Aralık 2014 Perşembe

ZAMAN GEÇİYOR SEVGİLİ DOSTLARIM VE BİZ NE KADAR DA HIZLI BÜYÜYORUZ ...(YA.KÜ.ME.NE.)

Canımın içi lise arkadaşım , liseden sonra neredeyse hiç görüşemediğim ama yine de birbirimizin varlığından , arkadaşlığından emin olduğumuz , ama yine de zamanla koptuğumuz, en güzel hayalleri birlikte kurup tartıştığım dostumun bebek beklediğini öğrendim ...

Ve buna istemsizce , baba olacağını öğrenmiş , şoka uğramış ve ne diyeceğini bilemeyen bir erkeğin vereceği tepkileri verdim ...

Allah'ım ; zaman ne çabuk geçiyor böyle ...!

Daha dün gibi , dört kız arkadaş geleceğimizle ilgili oturup konuşurduk ..
Ben gurubun en asi'si , en uçuk idealleri olan Prof lakaplı bir çatlaktım ...
Naif , duygusal ve ürkek Nergiszaarımız ...( Nergis'in  isminin 'zaar'ekinin almasının sebebi bir edebiyat dersinde edindiğim bilgiydi , şöyle ki 'Nergiszaar' dediğinizde Nergis bahçesi demiş oluyorsunuz.Ona bu ismi ben vermiştim:)
Her zaman yardımımıza yetişen , en anaç , en güçlü karakterli Küboşumuz ...
Ve birbirimize 'Kardeşim' dediğimiz , neredeyse her konuda aynı fikri paylaştığımız Mervemiz ...

Bir çok dersi dinlemek yerine arka sırada kongremizi kurup çekirdek çitlediğimiz ,okuldan kaçıp lunaparka gittiğimiz , karlı havalarda yürüyüş yapıp , birbirimize cips beslediğiiz günler sanki dün yaşanmış gibi ...

Yazdığım hikayeleri okuyan arkadaşlarım bir gün yazar olacağıma inanırlardı ...
Her fırsatta ortak deftermize bir şeyler karalar , hepimizin yazdığı anketler hazırlardır ...
Tabi tüm bunların yanında hayallerimiz de vardı ortak ...

Yapılması çok basit olabilecekken , hala hayata geçiremediğimiz bir 'Adalar Seyahati ' gibi mesela ...
Ya da Küboşun annannemin köyüne gelecek olması ve arkeoloji uzmanı dedeciğimle tanışması gibi ...

Dedem öldü biliyor musun Kübra ?

Ve sadece planlamakla yetindiğimiz diğer tüm hayallerimiz de ...

Niye bilmiyorum ama her yeni gelişmede üzülüyorum içten içe ..
Bu kadar hızlı olmamalı hayat dediğimiz ...
Bundan bir kaç sene öncesinde hiç gelmeyecek gibi , çok çok büyüdüğümüzde olacakmış gibi bahsettiğimiz hayallerimiz evlenmek , çocuklarımızın olması bu kadar çabuk erişilebilir olamamalı ...

Belkide tüm bunları hepinizden önce yaşamış ve deneyimlemiş biri olarak söylüyorum ,
hayat çok garip ...
Çok hızlı geçiyor zaman ve bizler önce bir hayat kurmak için seçimler yapıyoruz - evleniyoruz - eş oluyoruz ve sonrasında tüm bunlara çakılıp kalıyoruz ...
Dünyamız bunlardan ibaret oluyor ve bir zamanlar nasıl biri olduğumuzu bile unutuyoruz ...

Ben hala aynı kişiyim, soru soran , çok okuyan , araştıran, alıngan ve arkadaşının bebek haberinden gözleri dolacak kadar garip ve karmaşık hissedebilen ...

Ama herşeye rağmen ; hayatlarınıza erkekler girse de , hatta parçanız olan bebekler , bebekleriniz, siz hala eski SİZ'siniz ...
Bunu unutmayın , hayallerinizi derinlere gömmeyin , hep daha fazlasını isteyin ve bir zamanlar sahip olduğumuz saf dostluklarınızı unutmayın ...
Ben hala en yakın arkadaşınız olarak yanınızda olduğumu , hala aynı kişi olduğumu ve sizleri gerçekten çok sevdiğimi söylemek istedim sadece ...

Ve itiraf ediyorum ki ; hala dik kafalının teki olarak uyum sağlamak yerine hedefler peşinden koşturmaya , anne olmayı seçmek yerine uçuk kaçık fikirlerinin peşinden gitmeye devam eden kişiyim...
Ve bazen gerçekten dizginlenmeye ve fikirlerinize ihtiyacım oluyor ...
Sizleri seviyorum. Lütfen yavaş yaşayın hayatı , bu hız beni kokutuyor;

Çünkü yaşlanıyoruz ...

Hayaller , Hayaller ...

Bir gün bir sahil kasabasında olacağım ,
Sabah erkenden uyanıp , çıplak ayakla denize doğru yürüyeceğim ...
Güneşin yakan ışığıyla birlikte ısındığımı hissedip , kendimi suyun sonsuzluğuna bırakacağım ...


Bir gün yanıma bir sırt çantası alıp , yanımda sevdiğim adam, bilmediğimiz yollara döküleceğim..
Doğayla içiçe ve fazlasıyla naturel...
Belki bir ormanda belki de bir çöl ortasında kalacağız ..
Belki de safarı de kaybolacağız birbirimizin gözlerinde .
Ama asla yok olmayacağız ...


Bir gün , dünyanın bir ucunda kalabalığın ortasına karışacağım ...
Yeni insanlar tanıyıp , yeni yerler keşfedeceğim ...


Bir gün , İskoçya'nın ve Büyük Britanya ' nın sonsuz yeşilliğinde adım atacağım ...
Ciğerlerimdeki oksijen de , yanımdaki adam da her nefeste tazelenecek ...
Ve bize yeşilin huzurunu yaşatacak ...

İskoçya

Bir gün eşim ve çocuğumla evimizin bahçesinde oturacağız ve kitap okuyacağız ...
Çocuğumuz bahçemizde köpeği ile oynarken ben evde güzel kokulu kurabiyeler pişireceğim ...


Bir gün , Dünyanın en büyük Arkeoloji müzelerini gezeceğim ...
Sonsuz fotoraflar çelip , yeni bilgilerle tazeleneceğim ...


Bir gün serbest atlayış yapıp , havada özgürlüğüme kavuşacağım ...


Bir gün , her günden farklı sevileceğim ...

Bir gün , bunlar ve tüm hayallerimin gerçeğe dönüşmeden ömrümün bitebileceğini göreceğim ...
Ama bu yolda çok şey denemiş ve denemiş , tekrar denemiş olacağım ...
Ve işte o zaman önemli olanın bu olduğunu da kavramışolacaağımdan her halükarda mutlu ve huzurlu olacağım ...

      HAYALLERİNİZİN OLMASINI VE BUNLARI ERTELEMEMENİZ DİLEKLERİMLE ...


GRİ LADY
( Profosyonel Hayal Kurucu )

Vazgeçtim Ben Bugün ...

Hayatımız hedeflerle ve mücadelelerle var olurken , bazen kendinize haksızlık ettiğinizi düşündüğünüz oldumu hiç ?

Boş hayaller peşinde koştuğunuzu hissettiğiniz ya da kendinizi kandırdığınız ...
Yanlış insanlara umut bağladığınz ya da olması gerekene değer vermek yerine bunu esirgediğiniz ...

Her şey gelebilir bu hayatta başımıza. Sonuçta hayat yaptığımız seçimler ve bunun sonuçları değilmidir ?
Hayatı bir sahne kendimizi bir oyuncu olarak düşünürsek , biz oyunu sergilemek istemezsek bunu hiç kimse bizim için yapamaz.
İşte bu yüzden , hayatınızda başrol oynamak ya da figüranlıkla yetinmek sizin elinizdedir. Senaryo değişebilir ama sizin duruşunuz hep aynı kalır ...

İnsanları bir sebepten ötürü severiz belki yada daha iyi bir sebeple sileriz ...

İşte ben VAZGEÇTİM BUGÜN bir çok şeyden ;

Hayal kurmak için birine ihtiyaç duymaktan .
İnancını kaybetmiş insanlara ışığı göstermeye çalışmaktan .
Ertelemekten .
Sadece hayal etmekten.
Adım atmamaktan.
Ve zamanında yapmış olduğum seçimlerin yanlış olduğu hissine kapılmaktan...
Değer verenlere haksızlık edip , yine de başkaları tarafından değerli hissettirilme arzumdan vazgeçtim ...

1 Aralık 2014 Pazartesi

Kadınlar Ne İster ?

Aslında kadınların ne istediğiyle değilde , bunun dışında kalan tüm saçma sorularla muhatap insanların sorusundan başka bir şey değildir ' kadınlar ne ister ? ' sorusu ...
Öncelikle kadınlar ; anlaşılmanın mantık üzerinde bir eyleme dönüştürülmesindense , sadece anlaşılma çabası ister ...
Çaba göstermek ne kadar da asil bir anlayış biçimidir oysa ..

Tüm klişelerin dışına çıkmak gerekirse , kadınlar değil , insanlar ne ister diye yaklaşmak gerekir bu soruya ..
Öyle ya , duyguların cinsiyeti yoktur. Sadece cinsiyetlerin duygu yorumları vardır ..

Bir kadın bir duyguyu daha yoğun ve zaman zaman inişli çıkışlı yaşarken , bir erkek kendi kabuğunda yaşamayı seçebilir. Burada sorun ne hissedilen değildir aslında , asıl sorun duyguların dışa vurumudur bu noktada ...

Tüm bu farklılıklar ve duyguların farklı tarzlarda paylaşımı anlaşılmazlıkları ve sonuç olarak karşılıklı yargılamaları doğurmuştur.
Ve işte bu yargılamaların bir ürünü olmuştur 'Kadınlar Ne İster' sorusu ...

Cevap basit aslında ;
Nasıl erkek ve kadının beklentileri birbirine örtüşmüyorsa , kadın ve diğer kadınların da beklentilerinin birbirine örtüşmesi hali söz konusu değildir.
Benzerlikler olabilir ama asla duruma genelleme ile bakılmamalıdır.

İşte bu yüzden yanlış soru kalıbı da değiştirilmeli ve yerine ' BENİ KADINIM NE İSTER ? getirilmelidir...

Eğer gerçeten ilginizi çeken buysa ve sorunuza cevap arıyorsanız sadece kulak vermeniz yeter ...
Çünkü kadınlar önce anlaşılmak ister ve farkedebilecekler için ciddi ip uçları verirler ...

Beklentiler karaktere göre şekillenir neticede ..
Bazı kadın para ister mesela ...
Değerinin para ile ölçülebileceğini zannedecek kadar aşşağılık kompleksine kapılmış olanlar özellikle ...
Ya da kendi hayatının kurtulabilmesi için , kolayı seçecek kadar aciz ruhlular ...

Bazı kadınlar da , bol ilgi ve iltifatı tercih eder ...
Onlara kızmayın ... Sevildiğini hissetme duygusu içgüdüseldir ve mutlaka geçmişteki sevgi eksikliğinin dışa vurumudur. Sadece söyleyin ve kelimelerin mucizevi etkisini görün ...

Bazı kadınlar sadece huzur ister ...
Etliye -sütlüye karışmayan erkekler idealleridir... Fazla saamimi olmayan ilişkiler ve sukutu sağlayabildikleri evlilikler onlara göredir ...

Bazı kadınlar sadece güvenmek ister ...
Bir erkeğe güvenebilmenin huzurunu yaşamamış ve buna ihtiyacı olan kadınlar oldukça fazla ...Aynı zamanda güven duyulmayan erkekler de öyle ...

Bazı kadınlar özgürlük ister ,
Hayatını paylaştığı erkeği ona saygı duysun ve kendi yaşam alanına saygı duysun ister ...

Bazı kadınlar fazlasıyla cesaret ister , 
Gidelim dediğinde ' nasıl ' sorusunu değil ' ne zaman gidiyoruz ' diyebilecek bir erkekle paylaşmak ister hayallerini ...

Bazı kadınlar hepsini ve daha fazlasını ister ...
Beklentileri içerisine gömülmüşken , kendinin bile bilmediği isteklerinin bir erkek tarafından anlaşılmasını ve karşılanmasını bekler ... İşte asıl ' kadınlar ne ister ?' sorusunun muhatabı olan kadınlar  bunlardır ...

Bazı kadınlar da sadece anlaşılmak ister ...
Ne hissettiği ve beklediği ile ilgili hazır cevaplar vermesini isteyen biriyle değil de , bunu hisseden ve kadınını derinden tanımak isteyen biriyle olmak ister ...
Konuşarak değil , sessizliğiyle anlaşmak ve huzuru bu şekilde oluştırmak ister ...

Ve sonuç olarak ;
Tüm kadınlar ' sevilmek' ve korkusuzca bunun tadını çıkarmak , kendini anlatma çabasına girmeden ' anlaşılmak ' , beklemediği zamanlarda süprizler yaşamak , ilgi görmek ve ilgisini hakedecek bir erkekle paylaşmak ister hayatını ve tüm hayallerini ....



28 Kasım 2014 Cuma

En çok özleyen insan, özlediği kişiyi hiç aramayandır.
Çünkü o, aramayacak kadar aşık kalmıştır.
O, elinde olmadan özler..istemeyerek, kıza kıza.
O, ulu orta söylemez aklındaki kişinin adını,
O şarkı çalmaya başladığında nefret ede ede özler.
Özlediği bir kere de olsa, “eskisi gibi konuşmak”tır.
Eskisi gibi olmak...
O yüzden susar..
Olamayacağını bildiği için..
Canım dediğine "sen" diyemeyeceği için..
Bu yüzden, o artık seni aramıyor diye üzülme.
Belki yanında değilsin ama onun hep aklındasın.
“Benim, hep, aklımdasın”

Sevişmek ...

Aşkla yapıldığında anlamlı,
Tutkuyla yapıldığında anlık mutluluktan ibarettir bazen ...

Bazen de yapamadığın ama hissettiğindir ...

İnsanlar olarak bizler herşeyi tüketir hale alıştığımızdan , ilişkilerimizi de tüketir olduk ...
İlk buluşmada sosyal ,
İkincisinde tensel iletişimler kurmak kabul görmeye başladı , en kötüsü de yaygınlaştı ...

Oysa sevişmek adının telafuz edildiğinde zihnimizde uyandırdığından çok daha masum , çok daha insancıl bir duygu ...

Sevişmek bir ten teması değil , ruhların birbirine ait olmasıdır  ...
Dokunarak anlaşmaktır ...

En önemlisi de ait olmaktır ...
Ait olduğun vücutta kaybolabilmek ve bunu her istediğinde tekrarlamaktır ...


26 Kasım 2014 Çarşamba

Mutluluk

Mutluluk içimizde ...
Mutluluk beklentilerimizin olmamasında ...
Mutluluk kendi kendimize yetebildiğimizde ...
Mutluluk hayallerimizin olmasında bazen ..
Bazen de hayallerimizin sadece ' hayal ' olmasında ..

Mutluluk her neyse dışarıda değil ...
Mutluluk içimizde , en derinlerimizde ...
En önemlisi de , başkalarında aradığımız da değil ...
İçimizde bulduğumuz da ...

Mutluluk çalışabilmekte bazen ..
Sevildiğini bilmekte ..
Ya da sadece sevmekte ..

Mutluluk kendini sevebilmekte bazen ..
Belki de sadece kendini sevmekte ..

Mutluluk her ne yaşadıysan yaşa ,
Yarınların güzel olacağına inanmakta ..

Ve mutluluk bazen sadece ;
Gerçekten İNANMAKTA ...!


SOSLU BADEM ' DEN MİMİM VAR ... KENDİNE AYIRDIĞIN ZAMAN ??

Sevgili bloger arkadaşım Soslu Badem beni mimlemiş...
Bakalım neler sormuş ..

1-) Yanlızken ne izler , ne okursun ?


Yanlızken genelde bir şey izlemekten ziyade okumayı tercih ederim. Mutlaka okumakta olduğum bir kitabım vardır zaten kenarda , onu okur ya da kütüphanemde olan eski günlüklerimi karıştırırım ...


2-) Kendine zaman ayırdığında ne giyersin ?

Evdeyken genelde tayt ve üzerine alet giymeyi tercih etsem de salaş görünümden hoşlanmadığım  için evde alakasız elbiselerle dolandığım zamanlar çoğunluktadır..

3. Kendine ayırdığın zamanda ki güzellik ürünlerin nelerdir ?

Önceleri ; saçlarım ve cildim için badem yağlı maskelerden , yumurta beyazına kadar denemediğim yöntem kalmamış olsa da , şimdilerde cildimi temiz tutup , nemlendirmekle yetiniyorum ...


4. Aktüel en sevdiğin ojen hangisidir ?

Pembe mat ojem en sevdiğimdir..

5. Kendine ayırdığım vakit de ne yer ne içersin ?

Valla ne yemezsin olsaydı soru , benim için daha kolay olurdu cevaplamak . Kendi kendime vakit geçimeyi sevdiğim için özenerek güzel yemekler hazırlamayı çok severim . Güzel bir sezar salata ya da tavuklu herhangi birşey favorimdir. Bunlar dışında yediğim aperatifler arasında cips ve sıradan atıştırmalıklar var ...



6. Aktüel en sevdiğin mum hangisidir ?

Mumları ve mum alışverişi yapmayı çok severim. Özellikle vanilya kokulu ve devasa büyüklükteki mumlar favorilerim :)

7. Yalnızken dışarıda da vakit geçirir misin ?

Tercihim evde olmak olur. Evde olmak istemiyorsam sinemaya ya da bir kitapçıya giderim..




8. Tek başına sinemaya film izlemeye gider misin?

Sanırım bir önceki soruya verdiğim cevap bu soruyu da kapsıyor :)

9. En sevdiğin online shop ?

Online alışverişi hiç mi hiçç sevemedim.


10. Eklemek istediğin bir şey var mı ? Kendine ayırdığın vakitte  daha neler yaparsın ?

Eklemek istediğim farklı bir şey yok ... Kendime ayırabildiğim vakitler sınırlı olduğu için olabildiğince verimli geçirmeye çalışırım .



Beni mimlediği için ve adımı en başa yazdığı için Soslu Badem' e teşekkürlerimi sunuyorum . Bir çok kişi mimlendiği için ben yapmayan herkesi mimlemiş farzediyorum kendimi. Sevgilerimle :))

22 Kasım 2014 Cumartesi

Havadisler ...

Hava çok soğuk ...
İçim de öyle ...
Herşeye rağmen hayat güzellikleriyle devam ediyor çok şükür ..

Nihayet aradığım işi buldum ve Pazartesi iş başı yapıyorum ..
Bu haber bile günümü , gecemi ve yarınlarımı yeterince güzelleştirmeye yetiyor ...
Gerçekten iyi gelecek tekrar sahalara dönecek olmam .

Bunun dışında bugün biraz hava aldım ve bir kaç sıradan fotoraf çektim ..
Şunu söylemeliyim ki ; Çerkezköy benim çektiğimden daha güzel ve yaşanılabilir ..
İşte Çerkezköy ' ün minik bir kısmı ..

Şehrin ortasındaki Merkez Camii

Saat Kulesi

Evime giden yol..

Resim çektiğimi görüp 'bizi de çek ' diyen sıcak insanlar..

Karşıdan karşıya geçerkene ..:)

Cafelerin başladığı caddeler ..

Resim yazısı ekle

Resim yazısı ekle

'Köy'kelimesini doğrular nitelikteki ara sokaklar..




21 Kasım 2014 Cuma

Karmaşalar Ve İçinden Çıkılamayan Sorun Teoremleri ...

Anne olmak zor ..
Aynı anda genç , arkadaş , sevgili ve eş olmak ta zor ...
En zoru da ne olabiliyor bazen biliyor musunuz ?
Tüm bu kaousun ortasında kensiniz olabilmek ...
Kendiniz kalabilmek ..

Bazen öyle anlaşılamadığınız zamanlar oluyor ki , verilecek tepki kalmıyor çaresizliğinize ...
Tutsanız da kendinizi , vücüt tepkisini koyuyor duruma ve müdahele ediyor göz yaşları aracılığıyla ..

Bazen öyle anlar geliyor ki; küçücük çocuğun yaşam alanına dahil olamıyorsunuz bile ...
Dinletemiyor ve en önemlisi önemsenmiyorsunuz ...

Anne olmak çok zor bazen ...
Ve en önemlisi anne olmak zorunda olmak ..

Çünkü hali hazırda kimse ' anne olarak ' doğmuyor bu dünyaya ...
Dünya ; bizi ' anne olarak yetiştiriyor ve biz belkide hala çocukken bir çocuk tutuşturuyor kollarımıza ve diyor ki fısıldayarak ;
Sen Artık Annesin ...!
Kucağında gördüğün bu bebek senin ..
Sana muhtaç ve sen onun herşeyisin ...
Ve o da senin herşeyin olacak ..
Kural bu , öyle hissedeceksin ...
Öyle çok seveceksin ki , kendinden bile vazgeçeceksin ...

Ve emin olun ; vazgeçeceksiniz ...

Ne kadar zor olursa olsun sevginiz ; öfke ve çaresizliğinizin önüne geçecek ve bir kaç satır önce söylediğiniz şikayetlerden bile pişman olacaksınız ...
Ve son söz olarak hep iyi ki diyeceksiniz ...
İyi ki anneyim ...

gri lady
Ve umarım iyi bir anneyimdir ....


20 Kasım 2014 Perşembe

İnsan Olmak

Zaaflarımız var ..
Zayıf yanlarımız ve bunları dengeleyen güçlü yanlarımız da ...
Korkularımız da var bahsetmediğimiz , hayal kurduğumuz ve olmasını istediğimiz saf , temiz dileklerimizde ...

Canımızın yandığı da oldu çok , can yaktığımız, hatta can yakmak isteyip te yakamadığımız zamanlar da ...
Bize yüklenen toplumsal demolar yeri geldi takdir görmemezi de sağladı ,yerden yere yerilmemizi de ..
Sahi nedir İnsan olmak ?
Hiç hata yapmamak mı ,
Yoksa hataya aşık olmak mı ....?

Başkalarının memnuniyeti mi olmalı bizi ' iyi ' ya da doğru yapan ?
Aile , arkadaşlar ya da yöneticiler ..
Hayır , hiçbiri ....

İnsan olmak ;
Hissetmektir ...
İnsan olmak ; hissettiğini ifade edebilmek , yaşayabilmek ve kaldırabileceği her yükün altına girebilmektir ..

İnsan olmak ,
Sevmektir ...
Sevmenin , kendisine ait olabilmek , sevgi dolu bir kalple görebilmektir ..

İnsan olmak , yeri geldiğinde hatalar yapmaktır ..
Hatalar yapıp , pişman olmaktır yeri geldiğinde ..
Bazen de , aynı hatayı defalarca yapıp , kendine engel olamamaktır ....

İnsan olmak ;
Bencil olmaktır bazen ...
Her zaman kendini düşünür gibi davranıp , kendini hiçe saymaktır bazen de ...

İnsan olmak ,
Ağlayabilmektir , gülebilmektir ve doyasıya sevişebilmektir sevdiğinle ...

İnsan olmak zaaflarına yenik düşmenin tadını çıkarabilmektir yeri geldiğinde ..

Ve ..

İnsan olmak ;
Çekip gitmektir bazen ...
Uğruna inandığı değerleri yıkıp geçemediği ,
Mecbur oluğunu hayatı yaşamak zorunda hissettiği için ...



                                                                                                                                            GRİ LADY

19 Kasım 2014 Çarşamba

AN ' DA YAŞAMAK ...

Evde olmaktan yakınıp , çalıştığım günleri özlerken an da yaşamaktan çok çok uzakta olduğumu farkettiğim an başladı değişim ...
Hep geleceğe yönelik varsayımlarda bulunup , yapmak istediklerimize odaklanırız ...
Yarınlar ya da daha ilerisi için planlar yaparken içinde olduğumuz anı harcadığımızın farkına varmadan hem de ...

Evet planları severim , hayallerimse vazgeçişmezim ...
Ama tüm bunlara rağmen ben planlarımın günümün önüne geçmesine izin vermemeyi öğrendim ..
Ve işte o an mutluluğu gerçekten hissedebildim ..

Evde olmayı sevdim kısaca ben ..
Çalışmadığım için depresyona girmek yerine , evde kendimle başbaşa kalıp , günümü istediğim gibi yönlendirebilmeyi çok sevdim ...
Sabah istediğim saatte uyanma şansını ...
İstediğim kadar kitap okuyup , sessizce vakit geçirmeyi ...

Ve en çok ta evdeyken televizyon izlemek yerine yapabilecek çok daha faydalı aktiviteler bulabilmeyi  sevdim ....

18 Kasım 2014 Salı

MUTLU AKSAMLAR ..


Ölecek Miyim Acaba ?

Ne komik bir soru değil mi ??
Sanki aramızdan bazı asillere ölümsüzlük ayrıcalığı tanınmış gibi ..
Her neyse konu farklı ...

Az çok tanıyanlar olmuştur beni artık ..
Kendime munasır fikirleri hatta ön yargılarım , garip korkularım ve totemlerim vardır ..

En korkuncu da ' asla' larım ...
Her ' asla ' sını deneyimlemiş biri olarak bir korkumla daha sınanmaktan korkuyorum açıkçası ..
Ne mi ?
Göğüs Kanseri ..

Aslında kulağa geldiği gibi korkunç bir hastalık olduğunu düşünmüyorum artık .
Sonuçta her birimiz bir şekide öleceğiz ..
Hastalıklar sadece ölümün kendisini hatırlatan posta niteliğinde ...
Hatırlatma geliyor ... Sonrasını kimse bilemez ...


Her neyse mesele böyle bir riski taşıyor olmam ...
Hangimizde risk yok ki hem ?

Benim sorunum yine ağzımdan çıkan sözcüklerden dolayı mı bunları yaşıyor olup , olmadığım ..

Çünkü zamanında; muhtemel rahatsızlığımdan ' en sevmediğim kanser türü göğüs kanseridir ' şeklinde bahsetmiş olup , epeyce atıp tutmuştum hakkında ..
Umarım yine yargılarımdan dolayı sınanmıyorumdur ...
Kanser olmak üzmez de boş yere konuştuğumu kabul etmek zorunda olmak üzer beni ...

Yine de sonuç her ne olursa olsun , hayırlısı deyip geçebilecek kadar inanç sahibi olduğum için ve bundan zerre kadar üzüntü duymayacağım için şükürler olsun ....
Tüm okuyucularıma sevgilerimle ...


                                                                                                                                    GRİ LADY

Yeni Başlangıçlar Mevsimim ...

Yeni şehir , yeni komşular hatta yeni bir hava ...
Buralar soğuk ...
Ama öyle sıcak insanlar barındırıyor ki içerisinde , hava hiç mühim değil ...
Yeter ki bizim havamız iyi olsun ..

İstanbul' a bir saatlik mesafede olmasına rağmen Çerkezköy' de hava en az 5-6 derece eksilerde hissediliyor kuzeyde olmasından dolayı ..
Bunun dışında küçük ama hareketli ve geniş caddeleri var...
Aradığınız herşeyi hemen her caddede bulabiliyorsunuz ..
Özellikle bölgede tekstil fabrikalarının olmasından dolayı tekstil İstanbul'a nazaran çok çok uygun ve çeşitli ..
Sanırım Beyoğlu'ndaki Terkos Pasajını örnek verebilirim ..
Pasaja göre daha güzel ve uygun kıyafetler bulmak çok kolay ...

Bunların dışında ; Üniversite olmasından dolayı çok fazla öğrenci var caddelerde ...
Bu da hareket ve insan çeşitliliğini arttırıyor ..

Gözüme çarpan eksikliklere gelince ; çok fazla kitapçı yok burada ..
İki ya da belki üç ...

Ama enterasan olarak Atatürk caddesinde çok sayıda kuyumcu ve Japon pazarları var ...

Neyse ki eksikleri kolayca telefi edebileceğimiz metropolümüzden  sadece bir saatlik uzaklıktayız ...

Tüm bunların dışında alıştın mı diye sorarsanız ;
Evet alıştım ..

Şehirleri değerli kılan içerisinde bulunan insanlardır ...
Çok değerli arkadaşlarımı , dostlarımı ve ailemin bir kısmını bıraktım ardımda belkş ama bıraktıklarımın hangilerinin ' gerçek ' dost olduklarını da anlama fırsatını yakaladım aynı zamanda ...
İşte bu yüzden mutluyum ve evet yeni şehrime alıştım ..
Her geçen gün daha çok sevdiğim evimde yeni yeni ritüeller ekliyorum günlük akışıma ve gönlümdeki işe sahip olduğumda tekrar çalışacağım günleri iple çekiyorum ....

15 Kasım 2014 Cumartesi

Gittin Mi Büyük Gideceksin , Ayrılık Bile Gurur Duyacak Seninle !

,
Gittin mi büyük gideceksin !
Ayrılık bile gurur duyacak seninle..
Gittin mi ayakların onun yakınından bile geçmeyecek..
Gölgen bile kalmayacak ardında..
Gittin mi onurunla gideceksin;
“Haklıysan gidecek, gitmişsen dönmeyeceksin Aşk! Sevdiğim ama dokunamadığım çiçek
kulaç attığım dalgalara sıkıştı haykırışım
gitmeyi öğrettiler bana, kalmak nasıldır..?
nasıldır bir göğüste endişesiz uyumak..?
yırttığım takvim yapraklarında ağlıyor çocukluğum
söylesene, nasıldır dudaklarını bir dudakta uyutmak..?
yoruldum korktuğum yangınlara yakalanmaktan
suya düştü intihar, boğuldu son bakış
kimi istesem uzaktır kıyı boyları
vedalar alnıma işlenmiş, nakış nakış….
                                                                                                CAN YÜCEL.

13 Kasım 2014 Perşembe

Bugün Benim Doğum Günümm :))

Yaş oldu 24 ...
Yolun yarısına kaldı 11 sene ...

Şaka bir yana her doğum günümüzde bir yıl daha yaşlanıp , çok ta matah bir şeymiş gibi bunu kutlamaya devam ediyoruz ...

Ne diyeyim , iyi ki doğmuşum o zaman :)
Ölümsüzlüğün formulü bulunana kadar bende her insan evladı gibi doğum günümü kutlamaya devam edeceğim :)

12 Kasım 2014 Çarşamba

YENİ BİR BEN İLE , YENİDEN MERHABA ..

Taşınıyorum , taşındım ve özlüyorum durumlarından sonra yeniden sizlerleyim ...
Aslında çok şey yazıyorum..
Yazıyorum , siliyorum yazıyorum , siliyorum ..
Belki siz okuyamıyorsunuz ama ben hepsini söylemiş oluyorum ...

Şimdi evimin yeşil bir parka bakan ve ' misafir odası ' olarak isimlendirebileceğimiz , aslında hiç oturmadığımız ama oturulmaya layık en güzel odamızdan yazıyorum ...

Burada olmak hala garip , yeni şehir yeni insanlar ve en önemlisi yeni bir ben ...
Ama her zaman yaptığım gibi bir karar aldım ve onu sorgulamak yerine , kararımın beni getirdiği bu yeni noktayı sahiplenmeye ve tadını çıkarmaya çalışıyorum ...

Her şey bir yana ama beni etkisi altına alan ve duygu durumumda çalkantılara sebep olan tek şey var ki o da ;çalışmıyor olmak ...
Garip bi biçimde yapmak istediğim şekilde , çalışmıyor oluşun tadını çıkaramıyorum ...
Aksine ; çalışmıyor olmanın insanı körelttiğini , üretime katkıda bulunmadığı için yetersiz ve hayatı ev ve bunun gibi angarya işlerden ibaret biri olmuş gibi hissediyorum kendimi ..
Ne acı değil mi ?
Bunun geçici bir dönem olduğunu , evde çok çok verimli zaman geçirilebileceğini , bir çok kitap okuyabileceğimi ve çeşitli hobiler edinebileceğim gerçeğini kendime hatırlatsam da ruh halim bunu cidddiye almıyor şimdilik ...
Ama istikrarlı bir şekilde inatçıyımbu konuda ...
Günümü ritiellerimle boğmam gerekse de bu durumun tadını çıkarmayı öğrenecek ve buna alışacağım ..
Ve evet zamanı geldi dediğimde ki belli ki çok kısa sürede kuracağım bir cümle olacak , eski çalışma tempoma geri döneceğim ...

9 Kasım 2014 Pazar

Büyümek Hakkında

Hep gecmesini istedigim cocuklugumu neden bu kadar erken ozledigimi bilmiyorum ama zamanin geciyor oldugu gercegi sik sik hatirlatir oldu kendini..
Zaman geciyor ve bizler ufak telaslarimiz ve anlik mutlulularimizdan arta kalan zamanlarda bunu hissedemiyoruz..

Hayatimiz tek perdelik bir oyun ve bizler  , onumuze koyulmus senaryolarin icini doldurmaya calisirken dogaclama yapaktan olumune kaciniyoruz ...
Belkide hayati gereginden fazla ciddiye aliyoruz.

4 Kasım 2014 Salı

Başka Topraklarda Rüzgar Sert Esiyor ....

Özlemek eğer bir tercih meselesi olsaydı , hiç özlememeyi yeğelerdim ..
Zira kolay olmadığını söylemem gerek ..

Beklenmedik zamanlarda kendini hissettiren derin özlemimi , yeni şehrime alışmaya çalışarak ve güzeli görmeye odaklanarak yenmeye çalışıyorum ...
Başarı göreceli bir kavram olsaydı kısmen başarabildiğimi iddia ederdim belki ama bildiğim tek şey var o da ; zamana ihtiyacım olacak ....

Ama ne demişler , her seçim bir vazgeçiştir ....
Seçim yapıldıysa ortada tartışacak bir şey de kalmamış demektir ...
Tüm seçimlerin hayatınıza umut ve mutluluk katması dileklerimle ...





31 Ekim 2014 Cuma

Yazdıklarım , Yazacaklarımın Teminatıdır ...

Sevgili bloger arkadaşlarım , hiç tanımadığım ama gönülden yazılarımızla birbirimize duyduğumuz samimi sevecenliği paylaştığımız güzel insanlar ..
Bildiğiniz üzere hayatımda köklü değişimler yaşadığım bir dönemdeyim.
Çalıştığım işi , oturduğum evi ve en önemlisi yaşadığımız şehri değiştiriyoruz ..
Bu sebeple önümde sadece varsayımlar yapabildiğim bir dönem beni bekliyor .
Her şeyin güzele doğru değişime uğrayacağı bu dönemde bloğuma yeni şehrimde ilk yazımı yazana kadar ne kadar süre geçer bilmiyorum ..
Bu süre içerisinde sizlerin neler yaptığını merak edeceğimi ve benim için yazdığınız yorumları çok çok merak edeceğimi belirtmek isterim...
Ve ; tekrar görüşene kadar çok çok güzel günler geçirmenizi ve güzel anılarla dolu paylaşımlarda bulunmanızı dilerim...
Kocaman sevgilerimle ...

                                                                                                                    GRİ LADY

Dostlarıma Veda ...

Her başlangıcın ruhumda yarattığı tazelik hissinin yanında , bu yeni başlangıç yolumun sizlerden ayrılarak şekillenmesinin burukluğunu yaşıyorum kalbimin derinliklerinde ...

Bir çok insan gelir ve geçer hayatımızın belli dönemlerinden ..
Bazıları , koşullardan ötürü mecburen tahammül ettiklerinizdir ..
Bazıları ise ;  gönülden değer verip , sevdikleriniz ..

İşte tüm bu sözcüklerin oluşma nedeni istemsizce sevgi duyduklarımdan ayrılma üzüntüsüdür ...

Kalbimde her gün görmeye alıştığım ve onlarla vakit geçirmekten keyif aldığım insanları belkide bir daha hiç göremeyecek olmanın üzüntüsünü taşıyorum ...

Eğer bilseydim ki , bir daha asla yollarımız kesişmeyecek ; bir şeyler söylemek isterdim dostlarıma ..
Bunun sadece bir varsayımdan öteye gitmemesini umarak sevgili dostlarım ; sizler için nacizane tavsiyelerim var  ...

HAYALLERİNİZİ ERTELEMEYİN ...


SİZİ MUTSUZ EDEN ORTAMLARDA BULUNMAYA DEVAM ETMEYİN ...

HAYATTA KARŞILAŞTIĞINIZ OLUMSUZLUKLARA ODAKLANIP , GÜZELİ GÖREMEME HASTALIĞINA YAKALANMAYIN ...

HAYATINIZA , İŞİNİZE , SİZİNLE AYNI ZAMAN DİLİMİNİ PAYLAŞANLARA DEĞER KATIN , PAYLAŞIN , BİLGİNİZ DAHİLİNDE YARDIMCI OLUN ...

OKUYUN , SİZİ GELİŞTİREN , BAKIŞ AÇINIZI DEĞİŞTİRECEK ESERLER MUTLAKA VAR VE OKUYARAK ZENGİNLEŞMENİN TADINA VARIN ...

ÖNCE İÇ MUTLULUĞUNUZU ARAYIN .. ÇÜNKÜ BİLDİĞİM TEK ŞEY VARSA O DA İÇ HUZUR OLMADAN DIŞ ETKENLERİN GEÇİCİ MUTLULUK VE KALICI MUTSUZLUKTAN ÖTEYE GİDEN BİR FAYDASININ OLMAMASI ...

İNANCINIZ HER NE İSE , NEYE  İNANDIĞINIZI ARAŞTIRIN , OKUYUN , UYGULAYIN ..
iÇ HUZUR ANCAK BÖYLE HİSSEDİLEBİLİR .

NE İSTEDİĞİNİZİ İYİ DÜŞÜNÜN , KARAR VERİN VE HEDEFLERİNİZİ BELİRLEYİN ...
HEDEFLERİMİZ OLMAZSA , BİZ DE OLMAYIZ ...

VE SON OLARAK...

İYİ BİR İNSAN OLMAYA ÇALIŞTIĞIM HAYAT MACERAMDA , SİZLERİ TANIMAK BANA ÇOK GÜZEL DOSTLUKLAR VE ANLAR KATTI ..

İYİ Kİ GÜZEL ANILARIMDA VAR OLDUNUZ ..

SİZLERİ SEVİYORUM ..


dostlarıma veda.






30 Ekim 2014 Perşembe

Taşınma Seronomisi ...

Çekmeceler boşaltıldı , dolaplardaki eşyalar kutudaki yerlerini aldı ..
Ev büyük karton kutu ve poşetlerle dolup taşmış iken , içimi tanıdık bir heyecan kapladı yine ..
İşte yine başlıyoruz ..

Yeni bir eve götürecek bu kargaşa bizi ..
Kısa bir süre kaldı eski mağbedimizi terkedip , bir yenisi ile kucaklaşmaya ..

Her ev , semt ya da şehir , yeni bir heyecan ve macera bizim için ..
Geride bıraktıklarımızın canımızı yakmasına izin vermeden sadece geleceğe odaklanmak bazen en iyi yolu duyguları kontrol edebilmenin ..

 Ve işte yarın son gün , yaşadığım tek şehir olan İstanbul'da uyanacağım sabahın son günü ...
Sonrası mı ???

Hissediyorum , her şey çok güzel olacak İnşallah ..




Lokman Hekim ' den Oğluna Nasihatler

Hazret-i Lokman ilim ve hikmetiyle dillere destan bir zattır. Bunun içindir ki, kendisine Lokman Hakîm, denmiştir. Hz. Lokman, ismi Kur'ân'da da geçen, peygamber veya veli olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmayan bir mânâ büyüğüdür.

İslâm tarihinde Hazret-i Lokman'ın hikmetli sözleri, vecizeleri, öğütleri ve tavsiyeleri meşhurdur.
Hafs bin Ömer'in rivayetine göre, Hz. Lokman yanına bir torba hardal tanesi koyarak oğluna öğüt vermeye başlar. Her öğüt verdikçe torbadan bir hardal çıkarır. Sonunda torbadaki hardal tükenir ve oğluna da şöyle der:
"Ey oğul, sana o kadar öğüt verdim ki, şayet bu öğütler bir dağa verilseydi, dağ yarılırdı."
Hz. Lokman'ın Saran ismindeki bu oğlu babasının verdiği bütün öğütlere uymuştu.12
Lokman Aleyhisselâmın hikmetli sözlerinin asıl kaynağı Kur'ân-ı Kerimdir.
O halde Kur'ân-ı Kerimde yer alan bu öğütler tefsirlerde de genişçe bulunur. Cenab-ı Hak, Hazret-i Lokman'ın dilinden bu sözleri şu âyetlerle (meâlen) beyan buyurur:

12.    ibni Kesîr Tercümesi, 12:6409.

Allah'a ortak koşma
"Hani Lokman oğluna öğüt verirken demişti ki, 'Oğlum (ey oğul!) Allah'a ortak koşma. Muhakkak ki şirk pek büyük bir zulümdür.
Allah her yaptığını ortaya çıkarır
"Oğlum, eğer yaptığın iş hardal tanesi kadar bile olsa ve bir taş içine girse, Allah onu ortaya çıkarır. Muhakkak ki, Allah en gizli işleri bütün inceliğiyle bilir, O her şeyden hakkıyla haberdardır.
Namazını dos doğru kıl
"Oğlum, namazını dos doğru kıl. İyiliği tavsiye et, kötülükten sakındır. Başına gelene sabret. Şüphesiz ki bunlar uğrunda azim ve sebat edilmeye değer işlerdendir.
Kasılarak yürüme, yavaş konuş
"Gururlanıp insanlardan yüzünü çevirme. Yeryüzünde kasılarak yürüme. Çünkü Allah büyüklük taslayan ve övünenleri sevmez.
"Yürüyüşünde mutedil ol. Sesini alçalt. Seslerin en çirkini, şüphesiz ki, eşeklerin sesidir."13

13.   Lokman Sûresi, 13-20.
TEFSİRDEKİ ÖĞÜTLER
Hazret-i Lokman'ın Kur'ân'da geçen öğütleri,  aynı sûrenin tefsirlerinde genişletilerek verilir. Hazret-i Lokman'ın tefsirlerde geçen öğütlerinden ve hikmetli sözlerinden bazıları şöyledir:
Takvayı esas al
Ey oğul!
Takvayı kendin için kârlı bir ticaret olarak kabul et. Çünkü böyle ticaretler sonsuz kazançlar temin eder.
Merasimlere katıl
Ey oğul!
Cenaze merasimlerine katıl. Düğün merasimlerinden de uzak durmaya çalış. Çünkü cenaze sana âhireti hatırlatır; düğün ise dünyaya çeker.
Horozdan geri kalma
Ey oğul!
Horozdan daha geri kalma. Çünkü sen uykunun derinliklerinde iken, o dünyayı sese vererek insanları uykudan uyandırmaya çalışır.
Tevbeyi geciktirme
Ey oğul!
Tevbeyi geciktirme. Çünkü ölüm ansızın geliverir.

Cahille dost olma
Ey oğul!
Cahil kimselerle dostluk kurma. Çünkü onunla dost olursan, kendi yaptıklarını senin hoş karşıladığını sanar.
Allah'tan kork
Ey oğul!
Allah'tan hakkıyla kork. Kalbinin bozuk olduğunu bildiğin halde başkalarının sana saygı göstermesi için takva ehli olduğunu ihsas ettirme.
Susmak altındır
Ey oğul!
Şimdiye kadar susmaktan dolayı hiç pişmanlık duymadım. Çünkü söz gümüşse, sükût altındır.

Günahlardan sakın
Ey oğul!
Kötülük ve günahlar senden sakındığı gibi, yani işlemedikçe sana dokunmadığı gibi, sen de onlardan sakın. Çünkü kötülük kötülüğü, günah da günahı çeker.
İlim meclislerine katıl
Ey oğul!
Âlimlerin meclisinde bulun. Hikmet ehlinin sohbetlerini dinle. Çünkü Allah kuru toprağı yağmurla nasıl canlandırırsa, ölmüş kalbleri de hikmetli sözlerle öyle diriltir."14

14.   Tefsîrü's-Sâvî, 3:255-256.
Yalandan sakın
Ey oğul!
Allah, yalancının yüz suyunu kurutur, haya duygusunu giderir. Ahlâksız kimsenin de sıkıntısı hiç eksik olmaz.
Ahmak adamdan uzak dur
Ey oğul!
Kayaları uzaklara taşımak, ahmak adama laf anlatmaktan daha kolaydır.
Kendi işini kendin gör
Ey oğul!
Cahili vasıta olarak kullanmaktan, işini gördürmekten uzak dur. Şayet akıllı birisini bulamazsan kendi işini kendin gör.
Kendi milletinin kızıyla evlen
Ey oğul!
Kendi milletinden olmayan bir kızla evlenme. Aksi takdirde çocukların ileride sıkıntıdan kurtulamazlar.
Ey oğul!
Öyle bir zaman gelecek ki, sabırlı insanların bile yüzü gülmez olacaktır.
Allah'ın anıldığı meclislere katıl
Ey oğul!
Katılacağın meclisleri kendin ara bul. Allah'ın anıldığı meclisleri bulunca hemen oturuver. Çünkü âlim isen ilmin artar, cahil isen yeni bir şeyi öğrenmiş olursun. Oraya inen rahmetten sen de payını alırsın. Allah'ın anılmadığı meclislere hiç katılma. Çünkü âlim de olsan, cahil de olsan zarar görürsün. Ayrıca oraya inecek olan İlâhî gazaptan sen de nasibini alırsın.
Ey oğul!
Sofrana takva ehli mü'minleri davet et.
Tecrübe sahipleriyle istişare et
Ey oğul!
Her işinde ilim ve tecrübe sahibi kimselerle istişare et, onların fikrini almaya çalış.
Takvadan bir gemi edin
Ey oğul!
Dünya dipsiz bir denizdir. Onda niceleri boğulmuştur. Bunun için takvadan bir gemi edin. İçine îmânı yükle. Tevekkül yelkeniyle açıl. Ancak bu şekilde selâmetle yol alır, sahile çıkarsın.
Kötü komşudan uzak dur
Ey oğul!
Nice ağır yükler taşıdım. Fakat kötü komşu kadar ağır bir yüke rastlamadım. Nice acılar tattım, fakat fakirlikten daha şiddetli bir acı tatmadım.
İlimden nasibini al
Ey oğul!
İnsan fakir de olsa ilim ve hikmetiyle hükümdarların meclisinde yer alır.
Arkadaş seçimine dikkat et
Ey oğul!
Birisiyle dostluk kurmak istiyorsan, önce onu öfkelendirecek bir şey yap. Şayet öfkeli iken sana insaflı davranırsa ona yaklaş, insafsız davranırsa uzak dur.
Âhirete hazırlan
Ey oğul!
Dünyaya geldin geleli âhirete doğru yol alıyorsun. Bunun için âhiret yurdu, sana dünya yurdundan daha yakındır.
Dilini duaya alıştır
Ey oğul!
Dilini 'Allah'ım, beni affet' demeye alıştır. Çünkü öyle anlar vardır ki, o saatlerde Allah duaları reddetmez, istediğini ihsan eder.
Borçlanmaktan uzak dur
Ey oğul!
Borçlanmaktan uzak dur. Çünkü borç, seni gündüz zillete sürükler, gece de üzüntüye boğar.
Günah işlemeye cesaretin olmasın
Ey oğul!
Allah'tan öyle bir şey iste ki, günah işlemeye cesaretin olmasın. Ve Allah'tan öyle kork ki, rahmetinden hiçbir zaman ümidin kesilmesin.

Önce selâm ver
Ey oğul!
Bir cemaatin bulunduğu yere gittiğin vakit, önce onlara İslâmın okunu at, yani selâm ver. Sonra bir köşeye otur, onları konuşuyor halde görmedikçe sen de konuşma. Şayet Allah'ın zikrine dalacak olurlarsa sen de onlara katıl. Fakat başka bir söze geçerlerse oradan ayrıl.
Kendini anla
Ey oğul!
İki dünyada mes'ut olmak istiyorsan, kendini anla. Okuyup bilgili olmaya çalış. Çalış ki, bilenle bilmeyen bir olmaz.
Tembel olma
Ey oğul!
Tembel olma. Tembellik bedbahtlık alâmetidir.
Acele etme
Ey oğul!
Acele etme, acele şeytan işidir.
Güler yüz göster
Ey oğul!
Ahlâkını düzelt. Dostuna da, düşmanına da güler yüz göster. Ancak değerin ve itibarın kırılacak derecede hareket etme.
Orta yolu tut
Ey oğul!
Her şeyin hayırlısı olan orta yolu tercih et.
Yolda dikkatli yürü
Ey oğul!
Yolda yürürken yüzünü gözünü oraya buraya çevirme ki, gönlün vesvesede kalmasın.
Mecliste önce oturma
Ey oğul!
Bir cemaat içinde bulunduğunda onlar ayakta iken oturma. Oturdukları zaman sen de oturuver.
Yollara tükürme
Ey oğul!
Bıyık ve sakalınla oynama. Parmağını burnuna sokma. Yollara tükürme, sesli sümkürme. Elinle sinek kovalamayı terk et.
Az konuş
Ey oğul!
Sükût ve teenni ile hareket et. Az konuş. Çok konuşmak, yanılmaya sebeptir.
Sözü fazla dağıtma
Ey oğul!
Konuşurken sözü fazla dağıtma. Aksi takdirde şerefine zarar gelir. Konuşurken başkalarını utandırma. Kaş göz işareti yapma.
Güzel ve lâtif sözleri duymaya çalış. Fazla hayrete düşme. Sözün tekrarlanmasını isteme. İnsanları güldürecek ve kendini maskara edecek sözlerden sakın.
Atıp tutma
Ey oğul!
Kimse hakkında atıp tutma.
Fazla ısrar etme
Ey oğul!
Senden bir şey istendiği zaman, elinden geliyorsa vermeye çalış. Birinden bir şey istediğinde de fazla ısrar etme.
Dinde tartışmaya girme
Ey oğul!
Dinle alakası olmayan meselelerde aksi vaki ise tartışmaya ve münakaşaya girme.
Fakirliğini kimseye açma
Ey oğul!
Acizliğini ve fakirliğini hiç kimseye, hattâ ailene dahi açma ki, onların yanında itibarın düşmesin, sözünü dinlemez olmasınlar.
Hizmetçilerle şakalaşma
Ey oğul!
Hizmetçi ve benzeri kimselerle şakalaşma.  Çünkü
bunlarla şakalaşmak hakaret ve düşmanlığa sebep olur. Onlara öyle muamele et ki, hem seni sevsinler, hem de senden korksunlar.
Şiddetten sakın
Ey oğul!
Çocukları ve elinin altındakileri terbiye ederken şiddetten sakın. Öfkelendiğin vakit vakarla geçiştirmeye çalış. Mümkün olursa sövüp dövme ki, aksi takdirde onların gözünde mehabetin yok olur.
Kendini ve çocuklarını övüp durma.
Hayasız gençlerle ve o halde olan kız çocukları ile ülfet etme. Çünkü dünya ve âhirette mezellete sebep olur.
Önce düşün
Ey oğul!
Bir kimse ile bozuşursan, dilini tut ve makbul olan sözü söyle. Önce düşün, sonra söze giriş.
Herkesin değerini ve layık olduğu hürmeti muhafaza eyle.
Azla yetin
Ey oğul!
Bir kimsenin davetinde bulunduğun vakit, azla yetin. Dalkavukluk edip de o yemeği övmekle başkalarının yemeğini kötüleyip tahkir etme.
Misafirlikte gözlerine dikkat et
Ey oğul!
Bir kimsenin evinde misafir kaldığın vakit gözlerine dikkat et. Her tarafa bakıp durma. Durumuna vakıf olduktan sonra dine aykırı da olsa sırrını ifşa etme.

Elini çek
Ey oğul!
Emanete hiyanetten elini çek.
Kimseye açma
Ey oğul!
Bir işe başladığın zaman, meydana gelmeden önce kimseye açma ki, mahcup düşmeyesin.
Çok ver
Ey oğul!
Sadakayı çok ver. Mal sevgisini gönlünden çıkar.
Razı ol
Ey oğul!
Doğru söyle, Allah'tan gelene razı ol.
Yemekte şunlara dikkat et
Ey oğul!
Yemekten önce ve sonra ellerini yıka. Bu hal fakirliğini giderir, göze kuvvet verir.
Çok yemek kalbe katılık ve gaflet verir. İbadette tembelliğe sebep olur.
Yemeğin başında Bismillah, sonunda Elhamdülillah, ortasında da nimetin Allah'tan geldiğini düşün.
Tek elle ekmeği koparma. Bu hareket kibirli insanların âdetidir.
Yemeğin başında ve sonunda bir parça tuz yemek birçok hastalığa karşı devadır.
Lokmayı küçük tut ve iyice çiğne.
Misafir geldiği zaman mümkünse yemeği büyük kaba koy, berekete sebep olur.
Yemek yerken önünden al, ekmeğin ve tabağın ortasından alma.
Elinden ekmek ve yemek parçası düştüğünde al, temizle ve öyle ye.
Sıcak olan yemeğe soğutmak için ağzınla üfleme, soğuyuncaya kadar bekle.
Yemeği çabuk yeme.
Hurma ve kayısı gibi sayılabilir meyveleri teker teker ye, çifter çifter yeme ve çekirdeklerini bir tarafa topla.
Yemek arasında çok su içme. Su içerken bardağın içine bak. İçine uygunsuz bir şey düşmüş olmasın. Suyu içerken üç nefeste içiver.
Yemeğe herkesten önce el uzatma.
Yemek esnasında güzel şeylerden bahset.
Sofrada bulunan arkadaşlarına ara sıra göz ucuyla bak. Yemek ve ekmeği o tarafa sür.
Misafirler çekingen davranırlarsa üç defadan fazla yemeleri için ısrar eyleme. Yemek yeme isteğin yoksa özür beyan eyle.
Dilini tut
Ey oğul!
İlim ve takva ehli veya herhangi bir sebeple senden ileride bulunan bir kimsenin huzurunda dilini tut.
Dostlarını dinle
Ey oğul!
Senin iyiliğini isteyen dostlarının tavsiye ve öğütlerini can kulağıyla dinle.

Doğru ol
Ey oğul!
Sözünde, işinde ve gidişinde doğru ol. Doğru olan sözlerinin bile hayrete ve tereddüde sebep olacaksa, söyleme daha iyi.
Ümidini kesme
Ey oğul!
İnsanların gönlünü almaya çalış. Allah'ın rahmetinden ümidini kesme.
İyi ol
Ey oğul!
Açıkta ve gizlide iyi olmaya çalış.
Varlık yokluktan, akıl sarhoşluktan iyidir.
Bir şeyi vaktinden önce isteme.
İçini süsle
Ey oğul!
İçini dışından daha çok süsle: İçin Hakkın, dışın halkın baktığı yerdir.
Her yerde ve her zaman Allah'ı yanında hazır nazır olarak bil.
Allah nazarında seni utandıracak işi bırak.
LOKMAN HEKİMDEN OĞLUNA NASİHATLAR - 2

1. Ey oğulcağızım  ciğerparem! Allah'ı tanı  O'na hiçbir şeyi ortak koşma. 

2. Başkasına nasihat vermeden önce o tavsiye edeceğin şeyi kendin yap.

3. Kendi ölçüne göre söz söyle.

4. Herkesin hakkına riayet et. 


5. Sırrını sakla.

6. Dostunu iyilik veya kötülük zamanında sına. 
7. Ahmak  cahil kimseden uzak dur.

8. Aklı başında bilgin dostu tercih et.

9. Hayırlı işler uğrunda gayret sarf etmekten geri durma .

10. Bir tedbir alacağın zaman ahlak ve bilgi sahibi kimseye akıl danış. 

11. Delil ve ispatını hazırladıktan sonra söz söyle.

12. Gençlik zamanını ganimet bil. Gençlik zamanında iki cihana ait işlerin dürüst olsun
.

13. Dostlarına ve ahbaplarına saygı ile ikram göster.

14. İyi bir üstadı baba yerinde tut. 

15. Masraflarını gelirlerine göre ayarla.

16. Her işte ortalama davran. 


17. Cömertliği adet et.

18. Misafire ne hizmet gerekirse yap. 

19. Birinin evine misafir gittiğinde gözünü ve dilini sıkı tut  etrafa göz gezdirmekten ve gevezelikten sakın.

20. Herkesle hoş geçin. 

21. Çocuklarının talim ve terbiyesine dikkat et.

22. Vücudunu ve üstünü başını temiz tut. 
23. Herkese kendi ölçüsüne göre muamelede bulun.

24. Az yemeyi  az uykuyu  az konuşmayı kendine adet et 

25. Kendin için hoş görmediğin şeyi başkalarına reva görme.

26.Yapacağın işleri bilerek ve düşünerek yap.


27. Bilmediğin şeyde ustalık taslama.

28. Kadına ve çocuğa sır söyleme. 


29. Başkalarının refah ve saadetlerine göz dikme.

30. Hiçbir şeye karşı kayıtsız davranma. 

31. Yarım kalmış bir işi olmuş sayma.

32. Senden büyüklerle şakalaşma. 


33. Sana ihtiyaç arz eden kimseyi kırma.

34. Eski münakaşaları anma. 

35. Başkasının menfaatine ortaklık etme.

36. Malını dosta düşmana teşhir etme(gösteriş yapma). 

37. Akrabalarınla ilişkilerini kesme  onlara yakınlık göster.

38. İyi kimselerin aleyhinde söz söyleme. 

39. Halkın ittifakla üzerinde durduğu şeye sen de uygunluk göster.

40. Kendini beğenme. 


41. Parmaklarını ağzına burnuna sürüştürme.

42. Herkesin yanında dişlerini ayıklama.

43. Ağzını burnunu sessiz temizle.

44. Bir kimseye karşı üstünlük taslayarak çalım satma. 

45. Konuşurken sözlerine alay ve şaka cinsinden güldürücü laflar karıştırma.

46. Bir kimseyi başkasının yanında mahcup düşürme. 

47. Kaş göz işareti ile şunu bunu yere serecek veya küçük düşürecek hareketlerde bulunma.

48. Gülünç söz söylemekten çekin. 
49. Kendini kadınlar gibi süsleme.

50. Başkasının yanında kendini veya ailenden birini methetme. 
51. Çocukların keyfine uyma.

52. Diline sahip ol. 

53. Herkese karşı saygılı davran.

54. Kötü kimselerle arkadaş olma. 

55. Kavga ve gürültüden uzak dur. Kuvvetini denemeye çalışma.

56. İyiliği tecrübe edilmiş insanlar hakkında suizanda bulunma. 


57. Kendi ekmeğini başkalarının sofrasında yeme.

58. Acele iş görme. 
59. Dünya işleri için kendini fazla üzme.

60. Seni tanımak istemeyen kişiyi sen tanı. 

61. Öfkelendiğin zaman  sözünü tutarak söyle.

62. Bir kimse konuşurken araya laf karıştırma. 

63. Güneş doğacağı vakitlerde uyuma.

64. Sağa sola bakma  daima önüne bak
.

65. Misafir yanında bir kimseyi azarlama.

66. Misafire iş buyurma. 

67. İşsiz güçsüz serseri adamların yanında oturma.

68. Kâr ve ziyan kaygısıyla kimseye yüz suyu dökme. 

69. Hem fodul  hem kibirli olmaktan sakın.

70. Kendini küçük düşürüp horlatacak dereceye varmamak şartıyla  herkese karşı nezaketle muamele et. 


71. Tevazudan ayrılma. (Alçak gönüllü ol.)

72. Ömrün boyunca Allah'a ihlas ile yönel ve O'na güven. 

73. Oğlum  dostların bir şeyini reddetme.

74. Sabrın başlangıcı zor  sonu tatlıdır. 

75. Adalet öyle bir binadır ki  asla viran olmaz.

76. Doğru konuş  fakat sert olmasın. 

77. Çok yeme  sıcak yeme  çiğ yeme.

78. Yemeğe tok  ilme aç ol. 

79. Halka yakın ol  doğru konuş.

80. Şüphe seni kimse ile dost etmez.


81. Düşman daima düşmandır.

82. Mal biriktirenle ilmi saklayan  bu dünyaya hasret gider. 

83. Ekmekle tuz ikram edenin bile iyiliğini unutma  hakkında dua et.

84. Sorulmadan hiçbir şeye karışma. 


85. Fesatçılarla yaşayanların huyları onlara da geçer.

86. Acele etmek  sabra mani olur; muradına erişemezsin. 

87. Nankörlere yakın durma  iyilik ve öğütlerin kaybolur.

88. İyilikte dost düşman ayırma. 

89. Susmak  selamet kapısını açan tek anahtardır.

90. Güzellik  huy fenalığını ve cehaletini gidermez. 

91. Cömert ol ki  itibarın artsın.

92. İnsanı yükselten  akıldır. 

93. Şükür  nimeti bereketlendirir.

94. İdaresi az mal  israf edilen maldan iyidir; çünkü idare edilen mal çoğalır  israf edilen mal azalır. 

95. Başkasına akıl vereceğine kendi malını kaybetme.

96. Küçüğünü hor görme; küçüklük ancak Allah huzurunda belli olur. 

97. Halk  sende olmayanla seni överse aldanma.

98. Doğru da olsa yemin etme. 


99. İyilik  dost kazandırır.

100. Sabır murada  kanaat zenginliğe götürür. 

101. Olgun insanın miheng taşı; akıl danışmak  güler yüz  nefse hakimiyet  acıya katlanmaktır.

102. Yürüyüşün kararlı olsun.

103. Bağırıp çağırma  seslerin en kötüsüdür.

104. Allah ile ölüm hatırdan çıkmamalı. 

105. Elde edilen hikmetli sözler  balın peteğine taşınan çiçek özleri gibidirler. Yüzlerce olsalar da süzüle süzüle ikiye inerler. Bunlar  çekilen cefa ve yapılan iyiliğin unutulmamasıdır.

106. Hekimler ahmaklığa deva bulamazlar.

107. Büyüğü olmayan kimse  başını taşa vurur.

108. Balta  bedeni; acı söz  canı yaralar. 
109. Servet düşmanlığı insana ıstırap verir.

110. Sus ve düşün; dil belasından kurtulmanın devası bunlardır. 

111. Büyüklere karşı ne diren  ne de karşı gel.

112. İnsanın vefakâr malı ahiret için biriktirdiğidir. El için toplanan  miras bırakılan  lâkin ahirette hesabı verilen mal  vefakâr mal değildir. 
113. Seni anlamayanlara uğrama.

114. Dost edineceğin insanı önce kızdır  yaptıklarını incele ve kararını öyle ver. 

115. Gündüzleri hiç uyuma  geceleri az uyu.

116. Oburluk ve iştahsızlık  bedenin baş düşmanıdır. 
117. Yemekten sonra yürümek gereklidir.

118. Ayağını sıcak başını serin tut. 

119. Devlet adamını ve hanımını sırdaş edinme.

120. Alçak adama borçlanma. 

121. Sağlık için; çiğ yeme  sıcak yeme  çok yeme

122. Günahın zerresinden bile kaç. Gazaba uğrayacakmışsın gibi Allah'tan kork. Lakin ümidin  korkundan fazla olsun.

123. En iyi nimet  iyi huylu olmaktır.

124. Sözüne sadık ol. 

125. Akranınla sohbet et.

126. Herkese yumuşak ol. 

127. Geçmişte seninle düşmanlığı olmuş kimseye güvenme.

128. Dosdoğru ol. 
129. Başına gelene sabret.

130. İyi kişilerle arkadaş ol. 

131. Dilini küfür sözlerden koru.

132. Sadakayı terk etme  zekâtı men etme. 
133. Kötülüğü terk edip Allah'tan af dile  tövbe edip bir daha tevbeni bozma.

134. Sahtekârlık etme  kimseyi aldatma. 

135. Sarımsak şifalıdır.

136. Soğanın çiği zarar pişmişi yarar
.

137. Duvarı nem insanı gam yıkar.

138. Ey oğlum!Cahili bir yere elçi olarak gönderme. Eğer akıllı birini bulamazsan kendin git. 
139. Ey oğlum! Dünya  derin deniz gibidir. Çok insan onda boğulmuştur.

Takva gemin  iman yükün  tevekkül halin  salih amel azığın olsun.

Kurtulursan Allah'ın rahmetiyle  boğulursan günahın sebebiyledir.

140. Ey oğlum! Ben nice ağır yükler taşıdım; fakat fakirlik gibi acı görmedim. 
141. Nice ağır yükler çektim  kötü komşudan ağırını görmedim.

142. Merhamet eden  merhamet bulur. 

143. Hayır söyleyen kâr eder; kötü konuşan günahkâr olur. Diline hâkim olmayan pişman olur.

144. Ey oğlum! Kanaatkâr olursan cihanda senden zengin kimse yoktur. 

145. Başkasına hased eden ıstıraptan kurtulamaz.

146. Ey oğlum! Her halinde Allah'a sığın  her şeyi Allah'tan bil. 

147. Dünyanın sevinç ve neşelerini tecrübe ettim; ilimden lezzetlisini görmedim.

148. Ey oğlum! Sözü tatlı söyle  katı  kaba  sert söyleme. Çok zaman sus.

Tefekkür et  o zaman dilin belasından emin olursun. 


149. Sende olmayan özelliklerle insanlar seni överlerse büyüklenme. Kendinden aşağısını hor görme.

150. Müslümanlar hakkında kötü düşünme. Suizan seni hiç kimseyle dost yapmaz.

151. Ey oğlum! İnsanlara karşı güler yüzlü ve doğru sözlü ol 

152. Ey oğlum! İnsan cimri olunca  onun hakkında kötü sözler çok söylenir.

153. Kötü huylu  her ne kadar güzel olsa da  onun sohbetinden kaç. Çünkü onun güzelliği  kötü huyunu örtmez 

154. Ey oğlum! Ticaret olarak takvaya sarıl. Bu  mal olmadan kâr getirir.

155. Sıhhat gibi zenginlik  güzel ahlak gibi nimet yoktur. 

156. Ey oğlum! Horoz senden daha akıllı olmasın.O  her sabah zikir ve tesbih ederken sen uyuma.

157. Dünya geçici ve kısadır. Senin dünya hayatın ise azın azıdır. Bunun da azının azı kalmıştır  çoğu geçmiştir. 
158. İbadet  ancak Allah'ı görüyormuş gibi yapılır. Her kimse Allah'ı yakın hissettiği derecede Allah'a ibadet eder.

159. Altın ateşte denenip saflaştırıldığı gibi  insan da bela ve musibetlerle denenir. 
160. Ey oğlum! Kötü huydan  gönül dağınıklığından sakın. Sabırsız

olma yoksa arkadaş bulamazsın. İşini severek yap. Sıkıntılara katlan.

Bütün insanlara karşı iyi huylu ol. Çünkü insanlara karşı iyi huylu olan

onlara güler yüz göstereni herkes sever.

161. Dünyadan yetecek kadar nasibini al  yoksa insanlara muhtaç olur ellerine bakarsın. 
162. Ey oğlum  kötü kadından sakın. Çünkü o vaktinden önce seni kocaltır. Kötü kadınların şerrinden kork  çünkü onlar iyiliğe çağırmaz.

163. Yavrucuğum! Âlimlerin meclislerinde devamlı bulun. Davranışları sözleriyle uyum gösteren âlimlerin sözlerini dinle.

164. Yavrucuğum! İlimden bilmediğini öğren. Bildiğini bilmeyenlere öğret.

165. Bir gün Davud (as) Hz. Lokman'a " Bir koyun boğazlayıp bütün

vücudunun en iyisi olan bir parça et getir."dedi. O da gidip koyunun

diliyle yüreğini getirdi. Yine başka bir zamanda "Koyunun en

kötüsünden bir parça et getir." dedi. Yine diliyle yüreğini getirdi.

Sebebini sorduğunda: "Dille yürek iyi olursa  o kimse iyi olur; o kötü

olunca bütün kötülerin kötüsü olur." dedi. 


166. Ey oğlum! Dostlarının bir şeyini reddetme. Fakat Allah'ı istediğinden başka türlü hareket edecek kadar da ileri gitme.

167. Yalandan sakın. O serçe eti gibi tatlıdır. Ondan az kimse kurtulabilir. 
168. Oğlum! Sana birtakım hasletler tavsiye edeceğim  bunları yerine getirirsen mensup olduğun toplumun efendisi olursun: Herkese tatlı davran. İyiden de kötüden de cehaletini gizle. Dostlarını koru. Yakınlarını

ziyaret et. Gammazların sözüne kıymet vermeyeceğine  arayı bozacak azgınların sözünü dinlemeyeceğine dair onlara teminat ver. Öyle arkadaşlar seç ki  ayrıldığınız zaman ne onları diline dola  ne de onlar seni dillerine dolasınlar.

169. Oğlum ! Dünyayı sat  ahireti al. Böylece alışverişinde her iki

yönden de kâr edersin. Sakın ahiretini satıp da dünyayı alma. Çünkü  her iki tarafta da zararlı çıkarsın. 

170. Oğlum! İlim meclislerine sokul fakat âlimlerle mücadele edip onları üzme. Dünyadan yetecek kadarını al fazlasını ahiretin için infak et. Sıkıntıya düşerek başkasının sırtına yük olacak şekilde dünyayı tamamen arkana atma.

Şehvetini kıracak şekilde oruç tut. Adi kimselerin meclislerine katılma.

171. Ey oğlum ! ikram edici ol  saçıcı olma. 

172. Hasta olmadan önce tabib çağır. Tabibe hasta olmadan önce hürmet göster.

173. Ey oğlum! Bir insanda şu beş özellik toplanırsa o insan

müttaki  Veli  Allah'ın kendisine yakın kıldığı kullardan olup

şeytandan uzaklaşır. Bunlar: din  mal  güzel ahlak  haya ve cömertlik.


174. Şu beş özellik de kimde bulunursa o kötü insandır  Allah 'tan

uzaktır. Bunlar; küfür  kibir  şükür azlığı  cimrilik ve kötü ahlaktır.

175. Oğlum ! Hayreti gerektirmeyen lüzumsuz şeylere gülme  lüzumsuz yerlerde gezme  üstüne vazife olmayandan sorma. 
176. Başkasının servetini koruyacağım diye kendi servetini mahvetme.

Senin malın kendin için harcayıp infak ettiğindir. Başkasının malı  veresiye terk ettiğindir.

177. Bir işin sonunu gören pişmanlıktan emin olur. 

178. Bilmediğin şeyi tam öğren.

179. Borçlu olmaktan sakın. Borç yüzünden gündüz zillet  gece üzüntü içinde olursun.

180. Ey oğlum! Âlimlere karşı övünmek  akılsızlarla inatlaşmak  meclislerde ve toplantılarda gösteriş yapmak için ilim öğrenme. İhtiyacım yok diye de ilmi terk etme.

181. Ey oğlum ! Yalandan çok sakın. Çünkü dinini bozar ve insanlar yanında şerefini düşürür. Bununla birlikte hayanı  değerini ve makamını kaybedersin. 

182. Hep üzüntülü olma  kalbini dertli kılma.

183. Ey oğlum! " Allah'ım beni affet bağışla" duasını çok oku. Çünkü

öyle anlar vardır ki  Allah o anda dua edenin duasını kabul eder. 


184. Yavrucuğum! Dünyaya gönül bağlama. Ona güvenme. Çünkü sen bunun için yaratılmadın.

185. İnsanlara muhtaç olduğunu gösterme. Çünkü senin böyle yapman zenginliktir. 

186. Dünyada  dünyada kalacağın kadar çalış;ahirete  ahirette kalacağın kadar çalış

187. Allah'a isyan edeceğin zaman  Allah'ın ve meleklerinin göremeyeceği bir yer ara. 

188. Cehennemde Allah'ın azabına dayanacak kadar günah işlemeye cesaret göster.

189. Özür dilemeyi gerektirecek şeylerden sakın. 
190. Dostlarına da düşmanlarına da güler yüzlü ol.

192. Dostlarına saygılı ol onlara ikramda bulun 

193. Büyüklerle konuşurken sözü uzatma.

194. Başkasının yanında kendini ve aileni övme. 

195. Gördüğünü gizlemen şüphe ettiğini açıklamandan daha iyidir.

196. Bir kimse konuşurken araya laf karıştırma. 

197. Ey oğlum! Allah kendisine emanet edilen şeyi korur. Ben de seni  malını  dinini ve amelinin sonunu Allah'a emanet ediyorum.

                                         -ALINTIDIR-          http://www.unitedamericanmuslim.org/lokman_hekimden_ogluna_nasihat.php 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...