13 Ekim 2018 Cumartesi

İç Döküş

Saat 12:34 ve ayaklarımda küçük oğlumu uyuması için sallarken, diğer oğlumun da elinde tableti beynini uyuşturmasına müsaade etmişken işte buradayım...

Sosyal medya hesaplarımdan kaldırdığım blog bağlantım sayesinde umuyorum ki, başbaşayız. Umuyorum ki tanıdık birileri yoktur mutsuzluğumu okuyup, kendi hayatına pay çıkarıp, başkalarının üzüntüleri ile beslenen...

Her neyse,

Siz beni tanımayan, muhtemelen de tanımayacak olan güzel insanlar,
Güzel diyorum çünkü hala bu satırları okuyorsanız ve hiç tanımadığınız bu insanın hayatına bir şekilde dokunacak, paylaşacak ve belki bir iki satır yorum yazacak kadar güzelsiniz hepiniz...

Şu an hayatımın en güzel döneminde miyim acaba, ne dersiniz?

27 yaşında genç bir anne, iki sağlıklı güzel evlat, işleri şükür yolunda giden ve çalışmıyor olmama rağmen evini geçindiren bir eş, babamın yeni aldığı evde oturuyor olmamız, temiz - güzel eşyalar, güzel bir beden  ince bir fizik, kitaplarla dolu bir ev 🏡...

Çok şükür, böyle yazınca daha çok farkına vardım şuan sahip olduğumuz nimetleri. Asla hadsizlik edip  nankör biri  olmak istemem. Allah herkese daha iyilerini nasip etsin, şu üç  günlük dünyada sıkıntısız, kedersiz geçirelim İnş günlerimizi.

Ama içim sıkılıyor dostlar...

Her günümün evi toplayıp, yemek yapıp, üç beş kitap okuyup, çocuklarla ilgilenerek geçmesi ruhumu köreltmeye başlıyor.

Yavaş yavaş tükeniyorum sanki...

Asla büyük konuşmamalı insan çünkü ben tam o büyük sözlerimin ortasındayım şuanda.

İlk çocuktan  yıllar sonra ikinci çocuk ne zaman? Diye sorduklarında ben 'Ben hayatını sadece çocuk büyütmüş biri olarak geçirmiş biri olmak istemiyorum. Bu hayat sadece anne olmak için değil, benim de hedeflerim hayallerim var...' cevabını verirdim. Vardı da...

İşe giderken İngilizce öğrenmeye çalışır, Deli gibi kitap okurdum ayakta geçen metro yolculuklarında..

Sonra ikinci kez anne oldum. 🤗 Sanki ilk kez gibi öyle güçlü ki bu duygu  İçime sine sine verdim tüm zamanımı , her dakikamı...

Şimdi neredeyse 2 yaşında, kendini bir anlamda kurtarmış bir çocuk var karşımda, anneliği ve çocuklarımı çokk seviyorum ama ben bu anne profiline sıkışıp kaldım sanki !

Geceden toparlanmış bir ev, temiz bir mutfak ve tertemiz bir ev olmadan huzuru yakalayamıyorum. Tüm koşullar hazır olmadan ne tv açıyorum, ne bir kahve içip kitap alıyorum elime...

Zihnimdeki tüm yapılacaklar bittiğinde ise neredeyse akşam üzeri olmuş ve yemek yapma zamanı gelmiş oluyor.

Tamam, bu kadar abartmayalım, bu zaman içinde dışarı çıkıyor, yeni kitaplar alıp satışa sunuyor ve online sahaflık yapmaya devam ediyorum.  Peki ya ben???

Kendim için ne yapıyorum?


İşten geç gelen, kendi işi olduğu için çalışma saati net olmayan bir eş ve yalnız yaşayan, yalnız akşam yemeği yiyen ve iki çocukla ilgilenirken zaten sinirli bir yapıya sahip olan - dırdırcı kadın profilini tam anlamıyla yansıtan BEN...


Hani hayaller?
Hani anlayışlı ve yardımcı bir eş??
Hani takdir eden güzel insanlar?

Çırpınışımı eşim dahil kimse görmüyor gibi...
Yoksa umrumda değil mi bütün gün uğraşılmış çocuklar ve temiz bir ev, hergün düzenli yapılan yemekler...

Bakımlı ama suratı düşmüş bir eştense, dağınık bir ev ama kafası dertli toplu bir eştir belki beklediği bir erkeğin...

Peki benim beklentilerim???

Biraz takdir, biraz farkında olma ve az destek ile yapamayacağım fedakarlık yokken ben sadece kendi kendime karada kürek çekiyor gibi hissediyorum.

Canı cehenneme diyorum, başlarıö evine de işine de...! Kendime bakacağım, öncelik kendi mutluluğum olacak diyorum ama yaşadığım evi boşveremiyorum  olmuyor...

Hayatımı yaşayamıyor gibi, boşa harcıyor gibi hissediyorum.

Dahası babasız çocuk büyütüyor gibi, yalnız yaşıyor gibi... Sanırım bu en çok acıtanı...




24 Eylül 2018 Pazartesi

Utan!

Bezen utanmak gerekir hayatta, sahip olduklarına bakışın bile terk dibine girmeni gerektirebilir zira.



Az önce apartmanımızı silen arkadaşla sohpet ettik ayak üstü, konuşm içeriği, bana hissettirdikleri, her birimizin yan yana ama nasıl da bambaşka hayatlar yaşadığını hatırlattı bana.


Çalışmak zorunda ve iki çocuğunu emanet edebileceği kimse olmadığından, bazen ufak oğlunu da yanına alarak temizlikten ek gelir elde etmeye çalışan bir anne...

Bir yandan da ben, hergün çocuklarına sıkıntısız biçimde, türlü imkanlarla baktığı için yorgunluktan, dışarı özgürce çıkamamaktan den vuran, şikayet eden hadsizce.!


Diğer yandan bir apartman daha bağlama ümidi ile alın teri ile parasını kazanmaya çalışan bu arkadaş...

Sohpet bitip kapıyı kapayınca aslında kendi gerçekliğimi kapattım suratıma tokat niteliğinde...

Bugün yeterince utandım nankörlüğüme...

Üstüme düşen şükrü yaptım cılız bir sesle, biraz mahçup ve bolca minnettar gözümü açan Rabbim 'e....



23 Eylül 2018 Pazar

Geceye Not

Herşey, tüm yaşam akışı çok güzel...

Yeter ki neyi görmek istediğine karar ver!

Mesela şu an uyumak yerine  bunları yazma istediğim, paylaşabilme arzusu bile öyle kıymetli ve özel ki...

Nefes alıyor olmak, tv kumandası ile istediğim kanalı seçebilmem,

Hemen yanımda soğumasını beklediğim yeşil çayın,

Dolapta duran ve yememe konusunda direndiğim, aklımı çelen kakaolu bisküvi 🍪...

Evdeki bu huzur veren sessizlik,

Odalarında uyuyan iki dünya tatlısı oğlumun varlığı...

Aşağıya doğru eğilim yaşayan göz kapaklarım ...

Ve ben...

Herşey çok güzel!


Şu an 'anda' olan onlarca neden...


Mesele zihin sesini susturup etrafımıza kulak kesilmekten ibaret!

Haydi sende bak, senin şükür sebeplerin neler bu akşam??


18 Eylül 2018 Salı

Deli Anne ' den İnce Hayat

Aynı anda birden fazla kitap okuyan biri olarak bu kitabı sindire sindire, yudum yudum okumayı seçtim...

Tıpkı bloğunda yazdığı gibi, ahenkli ama telaşsız, ruhunuza işleyen kelimeleri ile, hep sevdiğim ve örnek aldığım o kişi...

Dünyaya bakışını sevdiğim insan Deli Anne olarak tanıdığımız Mümine Yıldız kaleminden...




Kitaptan bahsetmem gerekirse, tek cümle ile kapatmak isterim bu bahsi,

Anlatmaya kalkarsam tamamınından bahsetmek zorunda kalırım.


Bu kitap içe dönmeyi, kainata farklı gözle bakabilmeyi sağlıyor... 


Son zamanlarda aşk romanlarından ziyade daha Tasavvufi, daha yaşamın içinden kitaplar seçmeye başlamışken bu kitap tam da aradığım şey oldu.

Tarzını merak ederseniz Deli Anne bloğuna yada Mümine Yıldız İnstagram hesabına göz atabilirsiniz 🤗 🤗 

11 Eylül 2018 Salı

Evde Kedi Beslemek




Evde yeni bir üye, yeni bir Can her zaman tazelenme verir o sıcak aile ortamına...

Defalarca evcil hayvanı olmuş ve özellikle peşinizde dört ayaklı ve huzurlu olduğunda mırıldanarak gezen bir kedi için gönül rahatlığı ile söyleyebilirim evde evcil bir dost edinmenin şart olduğunu.



Geçtiğimiz günlerde içime yine bir kedi sahiplenme aşkı düştü, aradım taradım ve sonunda uysal olmaları ve renklerine olan hayranlığım neticesinde scottish fold cinsinde karar verdim.

Renginin Güzelliğine Bakar Mısınız? 💖

Hatta biri ile anlaştım, geriye gidip teslim almak kaldı...

Ve ertesi gün, bir yandan sokaktan mı sahiplenseydik diye düşünürken kapımızın önünde güzel bir sarmal kedi karşıladı bizi. Meğer sürekli buralarda dolaşır, alt komşumuz da mama veririmiş bahçede ona. 🤗

Dedim ki işte bu, aile üyemiz! Allah karşımıza çıkarttı onu..

Her neyse aldım hemen aşı, kum kabını ve mamasını kucakladık getirdik evimize karameli...

Evde de dışarıda olduğu gibi gayet sakin ve uyumlu... Hemen benimsedik birbirimizi, çocuklar da çıldırıyor tabi mutluluktan...

Karamel in evimizdeki ilk gecesi 


Ertesi sabah uyandığımızda çocukların ilk işi karameli aramak oldu evde ama, aradık taradık yok...

İçime oturdu resmen onu evde bulamayışımız. 3.katta olan evimizin aralıklı camı olan balkondan atlayıp kayıplara karıştı... Dahası arkasında bir sürü soru işareti ve üzüntü bırakarak bize.


O gün alt ve üst sokakları karış karış aradım defalarca, 3.kattan atlayan bir kedinin sağlığı nasıl olur, araştırdım durdum gün boyu ve en son aklımıza mamasını yine bahçeye koymak geldi.



Ve akşam üzeri Karamel geri geldi 👑 👑 😊


Bahçede bağıran büyük oğlumun sesi hala kulaklarımda, uzun zamandır bu kadar sevindiğim bir günü hatırlamıyorum... 🤗

Sonuç olarak dostlar, Karameli tekrar eve almadık...

Alışmış olduğu özgürlüğü kısıtlamak ve onu eve hapsetmek bencilce geldi...

Ve laf aramızda bu zamana kadar 3 kedisi olmuş biri olarak evde kedi tuvaletinin nasıl da kötü koktuğunu deneyimlemiş oldum.

Bunun bir çözümü var mı bilmiyorum ama, ev ortamına alışmış bir kedi sahiplenme fikrinden de vazgeçtim sanırım bu vesile ile...

Daha önce hep çalışırken kedi baktığımız için koku vs pek umurumuzda olmuyordu akşamları eve yorgun geldiğimiz için...

Evinde kedi olan arkadaşlar varsa paylaşırlarsa çok sevinirim. 🤗


Siz ne düşünüyorsunuz evde kedi, köpek bakma konusunda?
Özellikle ufak çocuk olduğunda.

Benim temizlik ve güzel koku damarım ağır bastı, uzun bir süre erteledim sanırım bu sevdayı....



6 Eylül 2018 Perşembe

Beyonce Heat Kissed Parfum

Daha güncel, daha 'ben' konularda yazmak istesem de gerekli zaman dilimini hep başka yerlerde kullanıyorum ve bloğumu atlıyorum malesef. Oysa burası yaşamımda bıraktığım bir iz, kendimle başbaşa kalabileceği çok özel bir alan.

O yüzden iki gündür bayıla bayıla kullandığım, kalıcılığı yeterli olmayan ama noktalarına bayıldığım yeni kokumu tanıtmak istedim sizlere, Beyonce Heat Kissed Parfum Deodarantı... 🤗


Deneme amaçlı aldığım bu uygun şişenin kesinlikle parfümünü de temin edeceğim.
Kış için daha uygun noktalara sahip bu koku kesinlikle kendinizi daha çekici ve hoş hissetmenizi sağlıyor... 🤗

Siz hangi parfümleri kullanıyorsunuz?

Benim kokum diyebileceğiniz ve sürekli kullandığınız bir marka var mı?

Haydi, gelsin tavsiyeler 🤗🤗❣️





29 Ağustos 2018 Çarşamba

Yaşama Bakış

🖤 Sabahın altısında kalkmak, onda yemek. Akşam altıda yemek ve onda yatmak. İnsanı on kere on yaşatır.

🖤Beklemesini bilenin her istediği olur.

🖤Yaşamın en muhteşem mutluluğu, insanın sevdiği bir şeye inanabilmesidir.



Victor Hugo 

15 Ağustos 2018 Çarşamba

Güne İyi Başlamanın Yolları

Geceden toplanmış, pırıl pırıl bir eve uyanmak ilk adım benim için...

Dahası sabahın o mükemmel sessizliği ile sahip olduklarıma şükretme şevki doğuyor içime istemsizce...

Bir bardak yeşil çayımı alıp birkaç hayal kurmak, işte benim harika bir günümün başlangıcı işte bu kadar basit... 🤗

Son zamanlarda sadece yaşadığımı, neredeyse hiç hayal kuramadığımı farkettim.

İşte kalbimin daha hızlı atmasına sebep olan ve sahip olmak yada görmek açısında bir fark bulamadığım bir kaç mutlu eden fotoraf paylaşıyorum sizler de...

Ve her gün mutluluğun resmini aramaya davet ediyorum sizi de 😊😊



Nasıl ama??


Bir ara ciddi ciddi mesai harcamışım bu motif işlerine. Bir verandam olursa örerim bir adet, ne olacak 🤗👌



İşte bu derin mavilik... Baktıkça bakasınız gelmiyor mu sizin de? 





22 Temmuz 2018 Pazar

KELEBEKLERİ İTMEYİN



 


Adam fısıldadı : 'Tanrım konuş benimle.'
Ve bir kuş cıvıldadı ağaçta.
Ama adam duymadı.

Sonra adam bağırdı :
'Tanrım konuş benimle.'
Ve gökyüzünde bir şimşek çaktı.
Ama adam dinlemedi onu.

Adam etrafına bakındı ve,
'Tanrım seni görmeme izin ver!' dedi.
Ve bir yıldız parladı gök yüzünde.
Ama adam farkına varmadı.

Ve yüksek sesle haykırdı :
'Tanrım bana bir mucize göster.'
Ve bir bebek doğdu bir yerlerde.
Ama adam bunu bilemedi
.
Sonra çaresizlik içinde sızladı :
'Dokun bana Tanrım ve burada olduğunu anlamamı sağla, ne olur!'
Bir kelebek kondu adamın omzuna.
Ve adam kelebeği, elinin tersiyle uzaklaştırdı... 


Bütün Dünya dergisi, Mayıs, 2002

21 Temmuz 2018 Cumartesi

Beş Sevgi Dili - Kitap Tavsiyesi

Eğer sallantıda olan bir evliliğiniz yada bitmesi muhtemel bir ilişkiniz varsa , size belki de herşeyin anahtarı olacak ve harika bir ilişkiye kavuşabileceğiniz taktikler sunan bir kitaptan bahsedeceğim ; Beş Sevgi Dili ' nden ...


Gary  Chapman ' a ait bu muazzam eser binlerce çiftin birebir seansları ve uygulamalarından sonra
çıkmış ve nokto atışı tespitler ile ilişkilere adeta sihirli dokunuşlar yapan bilgileri paylaşıyor . 

Bir eş ve bir kadın olarak erkeklerin anatımı ile eşleri arasındaki diyaloglarda kendimi gördüğüm ve hatalarımı anladığım çok yer oldu . 

Bizler birey olarak eş yada sevgilimizi sevsek ve bunu ifade ediyor olduğumuzu düşüyor olsak ta eğer eşimizin sevgi dilinden konuşamıyorsak aslında söylediklerimiz ona iletilmiyor olabilir , bu kitap bize bunu anlatıyor özetle ve beş sevgi dilinden bahsediyor ; 

Nitelikli Beraberlik

Onay Sözleri

Armağanlar  ( Bir çok kadının sevgi dili bu olabilir :) Yani eşimizin bizi sevdiğini en çok bize hediyeler aldığında hissediyorsak . )

Hizmet Davranışları

Fiziksel Temas


Kitaptan bir kaç alıntı ile son veriyor ve bu kitabı baş ucu kitabı yapmanızı öneriyorum . Çünkü anlaşılmak kadar anlamaya ve daha çok sevmeye ihtiyacımız var .

' Sevgi hataların kaydını tutmaz. Sevgi geçmişteki hataları gündeme getirmez . Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Evlilikte daima en iyi ve en doğru şeyi yapmalıyız . Hepimiz zaman zaman eşlerimizi incitecek şeyler yapar ve söyleriz . Geçmişi silemeyiz. Yalnızca yaptıklarımızın yanlış olduğunu kabul edip özür dileyebilir ve gelecekte daha farklı davranmaya çalışabiliriz .

' Psikolog William James , muhtemelen en derin insan gereksinimin , takdir edildiğini hissetme gereksinimi olduğunu söylemiştir .'

' O iyi bir annedir . Aynı zamanda iyi bir ev sahibesi ve yemek pişirmek istediğinde mükemmel bir aşçıdır , fakar bana hiç sevgi göstermiyor.
Canım çıkana dek çalışıy
orum ve beni hiç takdir etmiyor .'


' Bazı karıkocalar , gerçekte yalnızca fiziksel olarak yakın yaşıyorken , birlikte zaman geçirdiklerini sanıyorla. Aynı anda aynı evin içindedirler ama birlikte değildirler. Karısıyla konuşurken televizyonda maç seyreden bir koca karısına nitelikli bir beraberlil vermiyordur , çünkü tüm dikkati karısının üzerinde değildir . 


' İfâde edilmeyen kızgınlık nefrete dönüşür. '


' Sevgi evlilikte yeniden doğabilir mi ? Elbette ! Anahtar , eşinizin birincil sevgi dilini öğrenmeniz ve onu konuşmayı seçmenzdir .'


' Kriz zamanında neredeyse içgüdüsel olarak birbirimizi kucaklarız. Neden? Çünkü fiziksel temas sevgiyi güçlü bir şekilde iletir. Kriz zamanında, sevildiğimizi hissetmeye her şeyden çok ihtiyacımız vardır. Olayları her zaman değiştiremeyiz; fakat eğer sevildiğimizi hissedersek dayanabiliriz. '

18 Temmuz 2018 Çarşamba

Kendime Yeni Bir Ben Lazım!

Sizin de hayatınızda hatta kendinizde değiştirmek istedikleriniz varsa, haydi o zaman atmanız gereken tek bir adım var ; karar vermek!

 


Sadece bir kere geleceğimiz ve her geçen dakikanın telafisi olmadığı bir dünyada yaşıyorken daha mutlu olmak, İstediğimiz kişiye dönüşmek bizden başka kimin elinde olabilir?

Daha pozitif biri mi olmak istiyorsun?  Ol!


Güzel fit bir bedene mi sahip olmak istiyorsun? Az ye ve spor yap!

Seyahate mi çıkmak istiyorsun? Para biriktir ve plan yap!

İnsanların ne söylediğine, düşündüğüne çok mu takılıyorsun? Takılma, takma, nasıl takmaman gerektiğini öğren... Bu konuda onlarca kitap ve makale mevcut, sen yeter ki iste...

Daha sabırlı biri mi olmak istiyorsun? Kalbini sevgiye aç, affet ve  öfke kontrolünü öğren!
 

Kendini geliştirmek mi istiyorsun?  Oku! Seyahat et, sohpet et!


Mutlu huzurlu bir yaşam mı istiyorsun sadece?
Şükret, tevekkül et, bir yaratıcın olduğunu ve her an en yakınında olduğunu hatırla!

Ah bir hatırlasak zaten ve ona göre yaşasak, böyle olur mu bu dünya? 

Kadınların Anlaşılma Çabasının İsmi ' Dırdır' dır !

Sevgiliniz yada eşinize kırıldınız , kızdınız.

Kırgınlığınızı tamir etmesini istiyor , kendinizi ifade etmeye  çalışıyorsunuz ama o duymazdan geliyor , umursamıyor ...

Başka zamanlarda , farklı kelimelerle dile getiriysunuz sıkıntılarınızı - getiriyorsunuz ki sizi anlasın , herşey eski haline bürünsün.

Ama sizin tüm bu kendinizi anlatma çabalarınız o mükemmel ( ! ) erkek beyninde dırdır etme ve sürekli problemlerden bahsetme olarak algılanıyor  ...

Peki ne olacak ?



2 Temmuz 2018 Pazartesi

Bir Kare Huzur

Her insanın huzur ve mutluluk anlayışı farklıdır. 

Yaşayan bir şehir, hareket ve özellikle soğuk havalarda dolu dolu caddeler benim için huzur resimlerinin tamamlayıcıları... 



Sonbahar renkleri, özellikle Londra sokaklarında uzun yürüyüşler ...

İşte bunlar da yaşamayı dilediğim anlardan sadece bir tanesi 😊


26 Haziran 2018 Salı

Faydalı Takıntılar

Bir kitapta çıkmıştı  ' Faydalı Takıntılar ' tanımı karşıma ve çok sevmiştim.


Artık sevmiyorum ...


Saatlerdir , tüm ihtiyaçlarımızı akıllı telefonlarımız ile halledebiliyorken yeniden bilgisayar başına oturup - program öğrenmeye çalıyorum .
Evet birkaç şey öğrenip birazcık yol aldım ama asla istediğim şeye yakınlaşamadım henüz .

Ne mi yapmaya çalışıyorum ? Sesli kitap !

Bilmiyorum bu konuda sizler ne düşünürsünüz ama işi kitaplarla ilgili olan ve aynı zamanda kitapları , okumayı çok seven biri olarak sesli kitap videoları yapmaya ve bunu hem instagram sayfamda ( @kitapçı_lady ) hem de youtube kanalımda yayınlamayı düşündüm ki , okumaya vakti olmayanlar en azından dinleyerek kitaplar hakkında az çok fikir sahibi olabilsin .

Başlamak bitirmenin yarısıdır . Henüz yolun çok başındayım ve gerçekten de programı çözüp , okumalar yapıp , üzerinde düzenlemeler yapmak için zamana ihtiyacım var . Zamanında Beyazıt Kütüphanesine gidip görme engelli kardeşlerimiz için de kitap seslendirmek istemiştim ama çalıştığım için randevu alamamıştım. Şimdi daha zor olanı seçip - düzenlemeleri ile bu işi yapabilmeyi istiyorum inşallah.

Sizler bu konuda ne düşünürsunuz ? Çabamı nasıl buldunuz , emeklerime değer mi ? Ben değeceğini düşünüyorum . Sizlerle de bu konuyu hasbihal edersek çok sevinirim .

Yorumlarınızı Bekliyorum .
İyi geceler :)


Not : Hasbihal , çabam beyhude ( Beyhude yazmadım tabii - tuttum kendimi :)gibi cümleler yazasım geldi nedendir bilmem . Demek gece yarısını geçince benim kafa Muhteşem Yüzyıl'a bağlıyor . O zaman geceniz hayrola arkadaşlar . Yarın herkes yola revan olmak üzere işlerinin başına .! 
أكşأمıنıز هيرلصن ...

23 Haziran 2018 Cumartesi

Okuyorum, İçiyorum, İzliyorum..

OKUYORUM 

 


İki Kişilik Yalnızlık 

Bu kitabı okuyorum çok akıcı, merak uyandırıcı ama bana pek iyi geldiğini söyleyemeyeceğim. Adetim değildir okuduğum kitabı yarım bırakmak o yüzden araya başka kitaplar aldım, uzun vadede bitireceğim. Beni biraz paranoyak yaptı ayıptır söylemesi İki Kişilik Yalnızlık. 🙂



İÇİYORUM


Damla sakızlı Türk kahvesi. 😍 Bayılıyorum... 
Günde iki defa, özellikle karnım hafif acıkmaya başlarken enfes oluyor. 🙃



İZLİYORUM 




Bir iki post aşağıda sizlere de tavsiye ettiğim diziyi izliyorum bu aralar ; Younger ' ı. 
Arada Outlander' a bakıyorum iş yaparken vs ve bugün de kahvaltıda Sokak Kedisi Bob ' u izledik. 
Kitabını okumuştum zaten, güzel keyifli ve insanda koşarak gidip bir evcil hayvan sahiplenme hissi uyandırıyor.


 



21 Haziran 2018 Perşembe

Yeni Mottom : Bol Su iç ve Spor Yap



Hep duyarız, doğruluğundan kuşkumuz yoktur ancak söz konusu bunu hayatımıza adapte etmek ise hep bir yerlerde eksik kalıyoruz - yada - kalıyorum demeliyim...


Neden mi bahsediyorum?

Bilirsiniz işte, şu sağlıklı yaşam dinamikleri, spor yapmak falan ... 😄




Zamanında yapmışlığım var bir altı - yedi ay kadar düzenli ama o kadar hepi topu.

Çok şükür kilo problemi de yaşamayınca pek lüzum görmedim bu zamana kadar , uyanarak söylüyorum bunu.


Amaaa, yaş 27 olunca ve her istediğimi hala aynı tempoda homili gırtlak tüketince kilonun aslında kolay alınabilen birşey olduğunu da idrak edince dedim ki artık zamanıdır...

Karanlık gecenin şafağında, artık spora başlayacak ve bırakmayacaksın... 😄


Birkaç gündür kendi çapımda yapıyorum ufak egzersizler, su içmeye de başladım daha bilinçli.

Şimdi daha enerjik ve su tüketimimden dolayı da daha iyi hissediyorum kendimi.  Devamında sağlam bir sıkılaşma ve egzersiz rutini gelirse tadından yenmez bu yeni alışkanlıklarım... 😇


Demem odur ki, haydi gençler spora...



Yabancı Dizi Tavsiyesi / Younger

Outlander'dan sonra aramda bağ kurabileceğim bir dizi araştırdım durdum. Oluşturduğu boşluğu yine kendisi ile tamamlayacağım yeni sezonunda ama tek bir diziye bağlı kalmak olmaz diye yeni bir dizi edindim kendime bu aralar 🤗




İsmi Younger.

Çerezlik diye hitap edilen, eğlenceli, akıcı ve kısa bölümlerden oluşan ve vaktin nasıl geçtiğini anlamadığınız keyifli bir dizi.

40 Yaşında bizde böyle görünsek keşke 😍👌


Adı üstünde 'Yaşlı' bir kadının (henüz 40 lı yaşlarında) eşinden ayrıldıktan sonra ve geride çocuklarını bakmak için iş hayatı ve tüm keyiflerden kendini soyutlamış bir hayat bıraktığını farkederek yeni bir hayata sahip olmayı ister.

İş arar ama artık piyasa için yaşı büyüktür ve yaşından dolayı iş bulamaz.




Kimliğini değiştirerek yaşını küçültür, birkaç ufak estetik işlem ile kırışıklıklarından kurtulur ve 26 yaşında bir kadın olarak yeni iş ve üstelik taş gibi bir yeni aşk edinir... 😉😄


Henüz ilk sezonundayım ama oldukça sevdim.

Diğer yabancı dizilerde olduğu gibi rahatsız edici cinsel içerik yok, gayet dozunda ve keyifle izleyeceğiniz bir romantik - komedi dizisi...

Sizler hangi yabancı sizleri izlediniz - izliyorsunuz?

Yeni önerileri keyifle izleyeceğim. Yorum bırakmayı unutmayın 🤗


8 Haziran 2018 Cuma

Cüzdan Duası

Geçen yıl internette görüp denediğim bir uygulamayı paylaşmak istiyorum sizlerle. 🤗

Ben bizzat inanarak yaptım ve çok faydasını gördüm, boşluk bereket içinde bir yıl geçirdik çok şükür.
Hatta belirtilen vakit olan sela ile ezan arasında yazma işlemini yapamayacak olan aile üyelerim için de yazdım başında niyet edip isimlerini yazarak.

Bir çok ritüel  uygulama vs görüyoruz sosyal platformlarda. Açıkçası hiçbirine itibar etmem bu bilgilerin nereden geldiği noktasını araştırmadan. Ama sizlerle aşağıda paylaşacağım uygulamayı çok güvenilir kaynaklardan duyduğum için gönül rahatlığı ile paylaşıyorum.


Yılda sadece bir gün denk gelecek ve sadece ortalama 30 dakikalık bir zaman diliminde yazmanız gereken iki satırlık bir dua bahsettiğim.

Ramazan ayının son Cuma günü, yani yarın - Sela ile öğlen ezanı arasında yazılması gerekiyor. Arapça yazamayanlar ki bende bu kişilerden biriyim, Latin harflerle Arapça okunuşunu yazabilirler.

Geçtiğimiz yıl şehir dışında, hatta yolculuk sırasında bulunmuştum belirtilen saatlerde. Ama yanıma kalem kağıt aldığım için kendim için ve hatta yazamayacak aile üyelerim için de yazmıştım bu bereket getiren duayı. Ve çok şükür bu tık gerçekten de para sıkıntısı çekmeden geldik bu günlere...

Sonuçta rızkı tayin eden Allah, ve biz yine O 'bun ayetleri vasıtası ile bereket, bolluk istemiş oluyoruz bu duayı üzerimizde taşıyarak. 🤗


Yarın bulunduğunuz şehrin zamanına göre bu vakti yakalamayı ve bu duayı yazıp cüzdanınıza veya para çantanıza koymayı unutmayın 💖



6 Haziran 2018 Çarşamba

İnstagram Anneleri vs Makyaj Youtube'rları

'Merhaba canlar bugün size harika bir üründen bahsedeceğim . ' diye konuya giren ve ' Merhaba arkadaşlar kanalıma hoşgeldiniz ' cilerden bahsetmek istedim bugün sizlere .

Evet , İnstagram kuşları ve Youtube kanalında her hafta farklı ürünlerle aynı şeyleri anlatanlar ...



Kolay para kazanmak mümkün olsaydı ( belki de mümkündür bu konuda net görüş sahibi değilim ) kolay para kazanılan meslek gruplarına ilk bu iki insan modelini gösterirdim .

Biri instagramda tüm hayatını sergileyen , yeterli takipçi sayısına ulaşınca firmalardan bedava ürünler alıp - zamanla reklam karşılığında para kazanan , diğer kısmı da içerik üretip Youtube ' a video yükleyip - belli bir takipçi ve izlenme sayısına kavuşunca reklam alıp , gösterim sayısıyla doğru orantılı olarak  Youtube'tan ödeme alanlar ...

Hangisi daha kolay peki ?

Ben açıkçası Youtube kanalı açıp , emek verip ,video çekip - düzenleyip yükleyenlere daha yakın hissediyorum kendimi. Çünkü bu iş gerçekten emek ve zaman gerektiriyor . Ve haliyle eğer gerçekten insanlar sizi benimser ve severse gayet iyi para da kazandırıyor...


İnstagram kısmen daha kolay ve hızlı bir teknik bu sebeple .
Tabi orada da paylaşacak fotorafınız , söyleyecek sözünüz olmalı bol bol . Artık sadec fotoraf ekleyip - altına hastag ekleyerek yapılan paylaşımlar tarih oldu .
Fotografınızın altına samimi bir dil ile özellikle özel hayat ve kişisel tercihlerinizden bol bol bahsetmezseniz insanlar pek şans vermeyebilir sayfanıza .

Tabi bu noktada amaç para kazanmak ise sorarlar adama  ;


Nerede aile mahremi ?

Çoluk çocuğun özeli ?

Tanımadığımız insanları eve davette bu kadar çekimser bir toplumken nerede kaldı yabancı gözlerden uzak - evi kalesi gibi gören - benimseyen ve özel alan kabul eden aile bireyleri ?


Kısacası dostlar , teknoloji çağı ile büyük değişimlere uğruyoruz farkına varmadan . 
Bu değişimlerin çoğu olumlu yöndeyse de , sosyal medyanın kullanımı hakkında daha bilinçli olmalıyız gibi geliyor bana . 

Zira her platform bizler gibi sıradan ama bunu kendine iş edinmiş - gelecek üç kuruş için hakkında fikir sahibi olmadığı konularda bayıla bayıla yalan yere ahkam kesenlerle dolu .

Aman , Dikkat !

28 Mayıs 2018 Pazartesi

Bir Kalp Hikayesi / Sevgili Günlük

Aslında bahsetmeye dilim varmıyor .
Henüz ne olduğunu idrak edememişken bunu yazıya dökmek sanki gerçekliğini bir nevi ispatlamış olacak gibi , kuracağım cümlelerden korkuyorum .

Bu cümlelerin umutsuzluk içermesinden , ümitvari olamamaktan korkuyorum .


Sevgimi asla tam gösteremediğim , sözünü dinlemediğim , evlenene kadar yatağımı açıp - etrafımı yastıklarla donatan , kahvaltımı hazırlayan canım babam .

Yaptırmak zorunda olduğu anju sonrası acil baypass ameliyat olması lazım denilen , bir çocuk kadar ürkek - canı tatlı babam ...


Kalp nasıl pır pır atarmış , son birkaç gündür çok iyi deneyimliyorum.

Daha önce fit oluşu , günde yürüdüğü 4-5 km ile gurur duyduğum babamın 3 damarı tıkalı ve çok çok riskli bir durumda iki ayrı özel hastanenin dediğine göre .

Acil olarak ameliyat olması gerekiyormuş.
Son gittiğimiz hastane hemen bugün yat - yarın yapalım dediği için yatışını yapıp , herşeyin çok hızlı ilerlemesinden korktuğumuz için ve babam da kendini iyi hissettiği - ameliyata gönlü razı olmadığı için tüm hazırlıkları yarım bırakıp çıktık hastaneden ...


Eğer çıkmasaydık bugün ameliyatını olmuş ve herşey yolunda giderse serviste , iyileşme aşamasında olacaktı .

Ama evde ...

Bir sıkıntısının olmadığını söyleyerek iyi hissetmeye çalışıyor hepimşz o kadar tedirginiz ki ...

Sanki hastane para için hemen ameliyat demeleri ihtimaline bel bağlıyor , iyi hissetmezsem hemen gideriz diyor ama kalp bu ...


Bizim kalbimiz stresten böyle sık atarken babamın ne halde olduğunu tahmin edebiliyorum .

İki ucu da karmaşık değneyin yani ...


Keşke doktorlar bu seferlik para için ameliyat önermiş olsa da babam yine tüm gün gezse - dolaşsa .

Şimdi her an birşey olur mu , kriz geçirir mi korkusu ile ne karar vereceğini bekliyoruz ailecek .



İşte böyle dostlar  ...

Ne para , ne karıyer nede sosyal hayat . Hiçbiri gözümde yok .
Tek duam babam için hakkında hayırlı olacak kararı verebilmesine yardımcı olabilmek ve onu sağlıkla uzun yıllar yanıbaşımızda hissetmek .


Dua ediyorum hemde hiç etmediğim kadar .

Tüm hastalara , şifa bekleyenlere ve canım babama . Siz de eksik etmeyin duaların reddolmadığı bu Mübarek Ramazan ayında dualarınızı .

Güzel haberler vereceğim diğer postta görüşmek üzere .
Hoşçakalın .




22 Mayıs 2018 Salı

Rollere Şıkışmadan Yaşamak


Hayatımız boyunca belli tanımlamalara maruz kalır ve bunları istemsizce benimseriz. 

Bir bebek oluruz mesela , sonra çocuk , bir öğrenci ve bir evlat  . Arkadaş , sevgili , bir çalışan ve eş ...

Hele bir tanımlama var ki , yeri değiştirilemez ve ondan önce gelmiş ve sonra gelmesi muhtemel tüm tanımlamaları etkisiz bırakan , hayat boyu taşıyacağımız bir ünvan ; Anne - Baba olmak .


Başlıkta da belirttiğim gibi , tüm bu sahip olduğumuz rolleri çok iyi dengelemek zorundayız . Yoksa hiç anlamadan bu rollerden birine sıkışmış bir yaşantı sürdüğümüzü farkedebiliriz . 

Tabi bunu ne zaman ve ne koşullarda farkedeceğimiz de işin cilveli kısmı .



Örneğin , ben bir anneyim , aynı zamanda bazen de bir baba !

Bir eş, bir evlat , çok meraklı bir kardeş ve gülmeyi - eğlenmeyi seven bir arkadaş ...
Ticaretle uğraşan bir sahaf aynı zamanda .

Tüm bunların yanında Ben ne zaman gerçek BENİM ?



Hayat tüm hızıyla akarken bu rollerin arasında şöyle bir dönüp bakmak lazım hayatımıza , günüm en çok hangi rolde geçiyor diye ... !

Annelik rolüne sıkışıp kendinden mi vazgeçiyorsun ?

Yoksa kendini işine öyle adadın ki artık hayal bile kurmaya vakit ayırmıyor musun ?

Çevrendekiler ne der diye kabuğuna sıkışıp kaldın mı yoksa ?

Ya da yaşadığın yerin kabuk olduğunun yeni mi farkına varıyorsun ???




Önce kendin ol, takma sana dayatılan davranış kalıplarını .
Kendin ol ki , mutlu ol  !


Kendin ol ki , tüm taşıdığın roller bir gün anlamını yitirdiğinde boşa harcanmış bir ömür değil , keyifle deneyimlediğin koca bir yolculuk olsun ceplerinde kalan .






27 Mart 2018 Salı

Ailecek Şaşkınız - Film Yorumu



Selamlar ,

Şu ' Yaradana Kurban '  saundrackinden ve her yanda gözümüze sokulan reklamlarından sonra öyle merak ettim ki Ailecek Şaşkınız filmini , büyük bir merakla  (  yapılan yorumlara istinaden ) ve  beklenti içerisinde gittim filme .


İlk yarıya kadar 'olacak ' bişeyler , fena değilmiş görüşüyle izledim ama şu bir gerçek ki Ailecek Şaşkınız filminde konu akmıyor bir türlü ...

Ahmet Kural - Murat Cemcir ikilisini çok beğenirim , başarılı da bulurum ama bu film için söyleyebileceğim şu ki , muazzam bir tanıtım organize etmişler .  Ve yeniden uyarladıkları film müziği ile öyle bir izlenim uyandırıyor ki film , çok çok pozitif izlenimlerle gidiyorsunuz filme.

Yani pazarlama politikası doğru .

Ama film senaryosu çok kısır , olaylar akıcı değil malesef ve bir kaç iyi espri filmi kurtarmaya yetmiyor kanımca .

Filmden çıkarken  arkadaşımla birlikte söylediğimiz ilk şey , ' Şarkı Filmden Bin Kat Daha İyiydi ' oldu .


Yani arkadaşlar , Ailecek Şaşkınız filmi , ismiyle alakası olmayan , ağır ilerleyen bir senaryoya sahip bir film oldu benim için. 


Bir kaç yerde çok güldük , anıra anıra güldük hemde ama bu filmin kalan yerlerinde sıkılmamıza engel olamadı malesef. 

Son olarak ,yazacaktım ama fırsatını bulamamıştım buraya iliştireyim ; Arif V 216
 neydi öyle ? 

Ailecek Şaşkınız yerine bu filmi 3. kez tekrar izlemeyi yeğlerdim açıkçası . İzlemeyenlere şiddetle öneririm. 

Sevgiler ...


21 Şubat 2018 Çarşamba

Faydalı Alışkanlıklar

Hayatımızı alışkanlıklar ve rutinler ile geçiriyoruz . Her gün uyanıyor ve dün yaptığımıza benzer şeyleri tekrarlıyoruz ister istemez.

Çünkü yaşamak bunu gerektiriyor .

Gelelim bahsetmek istediğim konuya ,  yani alışkanlıklara  ...

Kendimizi iyi ve mutlu hissedeceğimiz , değerli hissedeceğimiz bir kaç alışkanlığa ne dersiniz ?

Belki bunları uyguluyorsunuz belki de arada bir aklınıza geldikçe yapıyorsunuzdur . Önemli olan adı üzerinde 'alışkanlık' olarak değerlendirebileceğimiz sıklıkta uygulamak .



Şükretmek 


Evet , bu konu ile ilgili çok sık yazıyorum ama ne kadar bahsetsem az kalır. Bunu kendim için yazıyorum en çok çünkü günlük telaşlarımdan unutuyorum çoğu zaman .Ama bir süre aksatmadan yapabildiğimde de bir o kadar mutlu ve huzurlu oluyor hayatım .

Ben bunu bir şükür günlüğü tutarak yapıyorum. Her gün maddeler halinde o gün neler için şükredeceksem onları yazıyorum ..


Bol Sıvı Tüketmek




Bedensel sağlık ve mutluluğumuz için bir hayli önemli konu bu sıvı alımı. Aslında direkt su içmek olarak yazacaktım ama sadece su değil yeşil çay , ıhlamur , papatya gibi kalorisi az faydası çok olan çayları da eklemeliyiz .


Kitap Okumak



Bunu bir kitapçının söylemesi kadar doğal bir şey olamaz değil mi :)
Ama öyle değil . Herşeyden önce kitap aşığı olan bir okur olarak kitapların insan hayatına etkilerini çok çok iyi deneyimliyorum . Ve inanın doğru kitabı bulduğunuzda daha önce hiç bilmediğiniz dünyaların kapıları açılacak önünüze ve bu hisse bayılacaksınız ...

Düzenli Olmak



Zaman zaman düzensizliğin zirvelerini zorlamış biri olarak huzurlu ve rahat bir yaşam diliyorsanız bunun yolu evinizin düzeni ve ferahlığından geçiyor .

Yaşam alanınızı elinizden geldiğince temiz ve düzenli tutmaya çalışın , fazlalıklarınızdan kurtulun ve kendinize ferah bir ortam hazırlayın :)


İbadet




Dininiz ne olursa olsun bu her insanın ihtiyaç duyduğu ruhsal bir açlık. Bedensel olarak istemeseniz bile inancınıza uygun hareket ettiğinizde ve ibadete zaman ayırdığınızda ruhunuzun ulaştığı o doygunluk gerçek bir  mutluluktur .


Açık Hava Bol Gıda :)



Evet çok sevdiğim iki alışkanlık bir arada :)

Fırsat buldukça dışarıda zaman geçirin ve sizi mutlu eden , özenli ama sağlıklı gıdalar tüketin.
Arada tabiki kalori bombası - lezzet harikası gıdalar tüketeceğiz . Çok sık olmadıktan sonra bunun kimseye bir zararı yok , hem zaten konumuz da sağlıklı alışkanlıklar - zararlı olanlar değil :)


O zaman biraz da DANS ...




Bu aralar bir şarkıya taktım ve evde çılgınlar gibi , özgürce dans ediyorum açıp -açıp ( aşağıya ekliyorum .) Ve dans kesinlikle alışkanlık haline getirilmesi gereken harika bir eylem . Hem hareket edip kalori harcıyoruz hem de mutlu oluyoruz :)



Cilt Bakımı


Kadın yada erkek , hepimiz cildimize gereken temizliği , nemlendirmeyi ve bakımı yapmalıyız . Ben evde hazırladığım birkaç maskenin çok faydasını görüyorum , başka bir postta paylaşırım isterseniz .




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...