22 Mayıs 2018 Salı

Rollere Şıkışmadan Yaşamak


Hayatımız boyunca belli tanımlamalara maruz kalır ve bunları istemsizce benimseriz. 

Bir bebek oluruz mesela , sonra çocuk , bir öğrenci ve bir evlat  . Arkadaş , sevgili , bir çalışan ve eş ...

Hele bir tanımlama var ki , yeri değiştirilemez ve ondan önce gelmiş ve sonra gelmesi muhtemel tüm tanımlamaları etkisiz bırakan , hayat boyu taşıyacağımız bir ünvan ; Anne - Baba olmak .


Başlıkta da belirttiğim gibi , tüm bu sahip olduğumuz rolleri çok iyi dengelemek zorundayız . Yoksa hiç anlamadan bu rollerden birine sıkışmış bir yaşantı sürdüğümüzü farkedebiliriz . 

Tabi bunu ne zaman ve ne koşullarda farkedeceğimiz de işin cilveli kısmı .



Örneğin , ben bir anneyim , aynı zamanda bazen de bir baba !

Bir eş, bir evlat , çok meraklı bir kardeş ve gülmeyi - eğlenmeyi seven bir arkadaş ...
Ticaretle uğraşan bir sahaf aynı zamanda .

Tüm bunların yanında Ben ne zaman gerçek BENİM ?



Hayat tüm hızıyla akarken bu rollerin arasında şöyle bir dönüp bakmak lazım hayatımıza , günüm en çok hangi rolde geçiyor diye ... !

Annelik rolüne sıkışıp kendinden mi vazgeçiyorsun ?

Yoksa kendini işine öyle adadın ki artık hayal bile kurmaya vakit ayırmıyor musun ?

Çevrendekiler ne der diye kabuğuna sıkışıp kaldın mı yoksa ?

Ya da yaşadığın yerin kabuk olduğunun yeni mi farkına varıyorsun ???




Önce kendin ol, takma sana dayatılan davranış kalıplarını .
Kendin ol ki , mutlu ol  !


Kendin ol ki , tüm taşıdığın roller bir gün anlamını yitirdiğinde boşa harcanmış bir ömür değil , keyifle deneyimlediğin koca bir yolculuk olsun ceplerinde kalan .






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...