25 Haziran 2020 Perşembe

Öğretmenim Mori ' yle Salı Buluşmaları - Alıntılar

Sorun şu Mitch ; çoğu zaman gerçekten ne kadar çok birbirimize benzediğimize inanmak istemiyoruz. Beyazlar ve siyahlar, Katolikler ve Protestanlar, erkekler ve kadınlar. Eğer birbirimize bu kadar benzediğimizi görebilseydik, bu dünyada tek bir büyük insan ailesi olarak mutlu ve huzur içinde yaşayabilmek için çok daha fazla çaba gösterirdik ve bu aileyi bir arada tutmak için, kendi ailemizmiş gibi özen gösterirdik.


Eğer sürekli yaşlanmaya karşı savaşırsan mutsuz olursun, çünkü nasılsa yaşlanmaktan kaçış yok.

Eğer hep yirmi iki yaşında kalsan, hep yirmi iki yaşında olduğun kadar cahil olursun. Yaşlanmak sadece çürümek demek değildir bildiğin gibi. Büyümektir.


Eğer başkalarının size güvenmesini istiyorsanız, sizin de onlara güvenebileceğiniz duygusuna sahip olmalısınız, karanlıkta olsa dahi. Düşerken bile.

"Nerede yaşarsak yaşayalım, birer ademoğlu olarak en büyük hatamız,uzak görüşlü olmamamızdır..."

‘Doğrusu ölmeyi öğrenince yaşamalı öğrenmiş oluyorsun’
Hastalığa yakalanmadan önce ölüm konusunda bu kadar kafa yorup yormadığını sordum.
‘Hayır’ dedi gülümseyerek. ‘Bende herkes gibiydim. Çoşkulu bir anımda,’hayatta tanıyabileceğini en sağlıklı yaşlı adam ben olacağım’demiştim bir dostuma.
.. ‘daha önce söylediğim gibi hiç kimse bir gün gelip de öleceğine inanmaz.’
..’çünkü’ diye devam etti Mori, ‘birçoğumuz adeta uyurgezer gibi dolaşıyoruz etrafta. Yaşamı tam anlamıyla tanımıyoruz, çünkü hayatı uyur uyanık yapmamız gerektiğini düşündüğümüz şeyleri otomatik olarak yaparak yaşıyoruz’


Bir çok insan anlamsız bir yaşamın peşinden koşar.önemli olduğunu düşündükleri bir şeyi yaparken dahi yarı uykuda gibi bir halleri var. Bu yanlış şeylerin peşinde olduklarındandır. Yaşama anlam kazandırmanın tek yolu kendini insanları sevmeye, içinde bulunduğun topluma adamak, sana anlam ve hedef veren bir şeye hasretmektir


"Sahip olduğun şeyleri başkalarına sunarak saygı kazanırsın"


*Eğer hayatın anlamını bulduysan geriye gitmek istemezsin.İleriye gitmek istersin.Daha da yapmak, daha da görmek istersin.*

Bu ülkede neye ihtiyacımız olduğu ile ne istediğimiz arasında büyük bir kafa karışıklığı yaşanıyor. Yemeğe ihtiyacınız var çikolatalı dondurma istiyorsunuz. Kendinize karşı dürüst olmalısınız. En son model spor arabaya en büyük eve ihyacınız yok. Doğrusu bu gibi şeylerde tatmin bulamazsınız. En çok nasıl tatmin buluruz biliyor musun? İnsanlara sunabileceğiniz neye sahipseniz onu vererek. Kendinden bir parçayı insanlara sunarak saygın olabilirsin.

23 Haziran 2020 Salı

İşte Benim Hayatım ...

İsmimi değiştirdim , bilenler biliyor tabi hala kim olduğumu neler yaşadığımı :)

Bloğu 2014 yılında ilk açtığımda öyle heyecanlıyımdım ki ...
Evde internet yoktu tabi o zamanlar ve sabah ofise erken gelip hemen pc başına geçip , heyecanla blog yazar öyle işime başardım .



Şimdilerdeyse epey büyüdüm dostlar . Tamm 29 yaşında iki erkek çocuk annesi bir yetişkin oldum . Hatta ve hatta bu süreçte bir de boşandım :)

Boşanmanın ardından 7 , fiilen ayrılığın üzerinden de yaklaşık 10 ay geçti . 
Artık o ilk başlarda zihnimdeki sisler aralandı , eski eşe şans verip vermeme gündemi tamamen kapandı ve yeni hayatın yolları açıldı önümde .

Böyle durumlarda insanı en çok yoran kararsızlıkları ve ne istediğine karar verememesiymiş bunu da anlamış oldum . Ve aldığım kararla , dik duruşumla kendimle bir defa daha gurur duyup , iki çocuklu ve özgür hayatıma , işime , hobilerime , aileme odaklanmaya , kendimi geliştirmeye karar verdim .

Şimdiki ruh halimi özetleyen bir cümle kurmam gerekirse ' gelecek heyecan verici ' ...

Bu süreçte dua etmeyi öğrendim .Esmaül Hüsna ' lar ile gerçekleşen dileklerime şahit oldum . Yalnız kaldım , hayatım boyunca sevilmemekten , yalnız olmaktan , değer görememekten korktum . İki erkek çocuğun sorumluluklarına sıkışıp hayatımı bu adanmışlıkla , sadece bununla geçirecek olmaktan korktum ama geçti ... Zaten olumsuz düşünceler hep geçer . Yeter ki yerine koyabileceğimiz güzellikleri görmek isteyelim .


İnsan boşandıktan sonra eğer maddi olanaklar çok çok gündeminde değilse direkt sevgisizlikten endişe duyuyor . Tabi aldatılma psikolojisinin de etkisi bu , ne kadar güzel olursan ol ki şükür şanslı yaratılmışım - hiç önemi olmuyor sizin için. Neyse ki bundan sonra yine , yine  , yine olumsuzlukların olacağına olan endişem bir kaç kitap okuyarak yerini umuda bıraktı . Bazı şeyleri düşünmemek , nasıl olacak , neler yaşayacağım demeden işini Allah'a bırakmak ve o teslimiyet içinde kalabilmek , işte gerçekten iç huzurun kapısını açan anahtar bundan başkası değil .

Şimdi çocuklarıma sarılarak , işimi en iyi  şekilde yaparak ve daha iyi bir insan olmaya çalışarak başlıyorum yeni hayatıma . 

Geçmişin izlerinden kalan hiçkimseyi istemiyorum yeni yaşamımda . Kötü ilişkiler içinde olmaktansa verimli geçen bir yalnızlıktan korkmuyorum artık . Kendimi seviyorum . Ailemi seviyorum. Çocuklarımla birlikte olduğum , iki güzel de kediye sahip olduğum hayatımı seviyorum .

ARTIK YENİDEN HAYAL KURABİLİYORUM BİLİYOR MUSUNUZ ?

Yeniden yaşamım için yapmak istediğim hedefler koyabiliyorum . Yeniden yamaç paraşütü için heyecanlanıyorum mesela . Çocuklarımla gezebilmek , kendime daha iyi bakmak ve kendimi geliştirmek için daha fazla okumak , yeni şeyler öğrenmek için içim kıpır kıpır oluyor .

  •         Yeniden hissediyorum ki yaşamak hala çok güzel .


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...