27 Şubat 2020 Perşembe

Pascal Campion ve Muazzam Çizimleri

Çağımızın en güzel yanı gelişen teknoloji sayesinde Dünya'nın dört bir yanından , insanlardan , yapılan işlerden haberdar olmak değil de nedir ? 

Pascal Campion ' un zihninden çıkıp , yeteği ile bize tüm dünyaya sunduğu bu harikulade çizimlere bakar mısınız ... ?

Dışarısı buz gibiyken sımsıcak bir odada olmak , dahası sevdiğiniz kişi ile mesela ...

Zevkle döşenmiş evde , rahat kanepenizde miskinlik yapıp birşeyler izlemek keyifle ...

Yağmurlu havanın keyfini çıkarıp gezip dolaşmak el-ele ...

Harika kış manzarasının içinde olmak , hemde tam göbeğinde ...

Ayaküstü yapılan o sohbetin keyfi mesela ...

Kitaplarla dolu sımsıcak bir ev ...

Ah işte kalbinden vuran resim , çocuğuyla ilgilenen ideal bir baba ...

Bu resimler aşağı yukarı her insanın idealindeki mutluluk tanımını yansıtmıyor mu ?

Bazı resimler beni huzursuz  ediyor ne kadar başarılı çizilmiş olmuş olsalar da ... Mesela , evde iş yapan kadın çizimleri , yada  yine ev ortamında yalnız anne ve çocukların olduğu resimler ... ( Yıllarca o kadar yalnızlığa terkedildim ki eski eş tarafından - ruhumun bir kısmı kapkaranlık kalmış meğer evde vakit geçirme noktasını komple çıkarmış mutluluk tanımımdan .


Ama hayat güzel , yaşadığımız her anın içinde minicik bile olsa keşfedilmeyi bekleyen mutluluklar var . 

















Hevesler , Heyecanlar ve Hayaller ...

Alın çayınızı , gelin sohpete ...

Bu aralar çokça gergin ve huysuzum . Her an herşeye patlama arzum adeta yıkıp geçiyor çevremi . Bundan en çok nasibini alan da canım tembel oğlum Eren oluyor malesef ... ( Eren 10 yaşında hayli miskin bir ergen adayı bu arada . )

Çalışmamı fırsat bilip okuldan çıkıp , benim eve geleceğim vakte kadar miskinlik edip  - okul çantasını kapının kenarına attığı yerden de ancak ben eve girip kaldırmasını söylediğimde kaldırıyor .

Her gün ama her-gün bu durum böyle ...

Akşamları ' oğlum okuldan gelip yemeğini ananende ye  , eve gelince dinlen ama ben gelene kadar ödevlerini de yap ki birlikte zaman geçirebilelim . Evi dağıtma , eşyalarını askıya as vs vs  ' 

Ama her akşam o evi dağıtmış , ders çalışmak şöyle dursun çantasını odasına bile götürmemiş ve boş olan tüm vaktini pc yada telefon başında geçirmiş oluyor ... !

Neyse , asıl anlatmak istediğim bu değildi dostlar . Anne olmak zor vesselam :) 

Ne zaman bunalsam , daralsam ve hayatın içinde sıkışmış hissetsem Deli Anne bloğuna bakarım . Bilhassa İskoçya bölümüne ...



Beni tanıyanlar artık biliyor , en çok seyahat etmek istediğim ülkenin  İskoçya ve hatta tüm Galler olduğunu .

İnsan hiç gitmediği yere özlem duyabilir mi ? Hatta orada yaşama hayalleri kurabilir mi rahatça ?
Evet , kesinlikle bunu yapabilir. Hele ki çoğu zaman gelen o uzaklaşma hissi ve farklı yerleri keşfedebilme hayalinin de desteği ile ...

Yeni Heveslerimden bahsedecek olursam ; deliler gibi İngilizce öğrenmek istiyorum .
Altyazısız diziler - filmler izlemek , yabancılarla kolayca iletişime geçebilmek ve tabiki Yurtdışına çıktığımda kolayca iletişim kurup - alışveriş yapabilmek.

Peki istemek tamam da , bunun için ne yapıyorum ?

Şuanda hiçbirşey !

Ama bu gün itibari ile ilk etapta İngilizce öğrenebileceğim uygulamalar yükleyip - adım adım da olsa hayalime doğru yol almaya başlamak istiyorum .

Onun dışında ;

İçimden bir ses sürekli ticaret yapmalısın diyor .

Şükürler olsun çalışıyorum  , daim olsun inşallah ama sanki o kişisel tatmini ticaret başarısı ile elde edecek gibi hissediyorum.

Birşeyler yapmalıyım ama ne ?

Bu konuda fikirleri olanların yorum bırakmalarını rica ediyorum .Özellikle internetten al-sat şeklinde bir uğraşın bana iyi geleceğini düşünüyorum .

Tüm bunların haricinde artık daha düzenli kitap okuduğumu söyleyebilirim . Hayalim İngilizce öğrenip , yabancı forumları okuyup - kendimi geliştirmek . Ama sıfırdan ingilizce öğrenmek için gerçek bir çaba ve motivasyona ihtiyacım var.

Kendi çabası ile yabancı dil öğrenenler var ise onların da tavsiyelerine talibim :)

Sizi seviyorum , iyiki varsınız .

Yorumlarınızı bekliyorum , beni yalnız bırakmayın .

25 Şubat 2020 Salı

Kaygılar , Olumsuz Düşünce ve Endişe İle Başa Çıkma Yolları

Bu yazıyı önce kendim , sonra da canım blog arkadaşım Moria için yazıyorum .

Hepimizin hayatında inişli çıkışlı anlar var malum , insanız ve değişken bir psikolojiye sahibiz.

Ve malesef olumsuz durumlardan kurtulabilmek , gücümüzü toplamak ve hayata kaldığımız yerden devam edebilmek için ekstra bir motivasyon ve çabaya ihtiyacımız oluyor .

Bu çaba işte kilit nokta . Çünkü sorun o çabayı gösterecek gücümüzün olup olmadığında ...

Bende berbat günler geçirdim , 11 yıllık 4 kişilik olmuş ailem şimdi bir anne ve iki çocuktan ibaret hale geldi . Herşey yolunda zannederken , yıllarca bunu sadece ' zannettiğimi ' fakettim. Kandırılmaya , olumsuzlukları gözardı etmeye ne kadar meyilli olduğumu ve nihayetinde uzunn bir süre gözümün içine bakıla bakıla nasıl da aldatıldığımı öğrendim .


Zor muydu ? Evet , kesinlikle .

Hele ilk günler - dağılan hayatımın karşısına geçmiş sadece bir izleyici olmuş ve düşünemez haldeydim.

O boşluk hissi , ne yapacağını - ne düşüneceğini bilememezlik geçen zamanın da farkına varamamanıza neden oluyor . Ve bir gün , ben bu flue dünya görüşümün içine amaçsızca sıkışıp kalmışken evde bir kitap geçti elime .

*Uğur Koşar ' dan Allah De Ötesini Bırak / 2 . kitabı ...

Kitabın daha ilk sayfalarında sanki bana Allah tarafından mesajlar gönderilmişti ;

 Kul '' bittim'' demeden Allah,
"Yettim" der;sen yeter ki sesi duy!
Sen kapı kapandı diye üzülüyorsun.
Halbuki en iyisini bilen Allah, senin için hayırlı başka kapı açmıştır. O hiç kulunun zararını ister mi? Zihni bırak kalbinle bak, işte o zaman göreceksin.


Ve dahası , aklımda dönüp duran onlarca olumsuz senaryolar için de mesajlar vardı o kitapta ;


"Sorun, hiçbir zaman problemler değildir, yaşam yolculuğunda problemler her zaman olacaktır;asıl sorun, zihnin oyununa gelerek problemlerle özdeşleşmemiz, onlara bir mıknatıs gibi yapışmamızdır."


Seni asıl yoran, şeytanın olayı bitirmemesi. Yani kendi zihnin! O seni ya geçmişe götürüp adeta biri bin yapıyor ya da gelecekle ilgili korkutup, kaygılarla panik haline getiriyor. Amacı, yaşam enejini alıp seni hayattan ve maneviyattan uzaklaştırmak... Zihne dikkat etmeni isterim. Onunla uğraşma. Bırak gelsin bakalım ne yapabilecek? Uğraştığın zaman kendini değerli hisseder düşünceler: bu yüzden bırak gelsinler... Etkisiz olduğunu göreceksin...


'Kötü  niyet  şeytanın  tuzağıdır Senin  kalbindeki  nuru almak  için,  şeytan  hep  fitne  ve  hasetlik  olarak  düşündürür.
Allah  kuluna  müjdeyi  Kur’an-ı  Kerim’de  veriyor: 

“Gevşeklik  göstermeyin,  üzülmeyin.  Eğer  inanmışsanız,  üstün  gelecek  olan  sizsiniz.”  (Al-i  İmrân  Sûresi, 139. Âyet) Ve daima anımsa. '


Şimdi bu sözler aldatılmış , iki erkek çocuk ile hiçbir geliri olmadan - sıkışıp kalmış biri için gönderilen en güzel teselli cümleleri değil de nedir ? 



Bu kitaptan parça parça okuduğum alıntılardan sonra ben tekrar dua etmeye , önceleri de çok yararını gördüğüm Esmaül Hüsnaları söylemeye , duama katmaya başladım . 

Ve yaklaşık 5 ay oldu bu olumsuzlukların ardından geçen - arada Rabbimi unuttuğum , ayağım düze bastığında dualarımı tespihlerimi ihmal ettiğim zamanlar oldu ama bugün Moria'nın yazısı ile yeniden hatırladım dertlerin asıl ilacının sadece ve sadece Yaratıcımıza sığınmakta olduğunu .

Kim Allah'a tevekkül ederse, dayanırsa, Allah ona kafidir".... Talak Süresi 3. Ayeti 
Kerime

Ve son söz ; 






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...