6 Haziran 2014 Cuma

Yüzüklerin Efendisi

Gelmiş geçmiş en iyi kitap ve film serisi olan YÜZÜKLERİN EFENDİSİ ' ni günümüzde izlemeyen ya da en azından duymayan yoktur..
Ben de henüz ilk okula giderken tanışmış olduğum bu serinin takipçilerinden biriydim..
Bu sebeple ; 1. Dünya savaşının yaşandığı günlere tanıklık eden ve hepimizin bildiği Yüzüklerin Efendisi serisine imza atarak hayal gücümüzün sınırlarına dokunan bu değerli yazarın hayatını ve kitaplarını paylaşmayı bir borç bilirim..




               
J.R.R. Tolkien
John Ronald Reuel Tolkien 1892'de Güney Afrika'da doğdu. Dilbilim ve Eski İngilizce konularında uzmanlaşıp 1945'te Oxford Üniversitesi'nde İngilizce profesörü oldu ve 1959'a kadar bu görevde kaldı. Oxford'da II. Dünya Savaşı'ndan önceki yıllarda Owen Barfield, C. S. Lewis ve Charles Williams gibi yazarlarla birlikte edebi bir çevre oluşturdu. Yüzüklerin Efendisi'nin (ve örneğin, C. S. Lewis'in Kozmik Üçleme'sinin) temeli bu çevrenin toplantılarında atılmıştır. Yüzüklerin Efendisi'nin 1954 ve 1955 yıllarında üç cilt halinde yayımlanması, özellikle "saygıdeğer" bir İngiliz Dili ve Edebiyatı profesörünün "fantazi" gibi bir türde eser vermesi, edebiyat eleştirisi çevrelerinde küçük çaplı bir skandala yol açtı. Tolkien'ın 1937'de yayımlamış olduğu Hobbit (Mitos/Altıkırkbeş, 1997), daha ziyade masal türüne ait bir çalışma olarak kabul edildiği için üzerinde pek durulmamıştı. Oysa Tolkien,Yüzüklerin Efendisi'yle birlikte, Hobbit'te başladığı "dünya yaratma" projesinde ısrarlı olduğunu gösterdi. Yüzüklerin Efendisi'nin yarattığı dalgalanma, "fantazi" türünün, tıpkı o yıllarda bilimkurgu için de olduğu gibi, "saygın" edebiyat türleri arasına kabul edilmesinde önemli rol oynadı; Tolkien'ı izleyen fantazi yazarları, onu ve onun yarattığı "Orta Dünya"yı büyük ölçüde taklit etmekten vazgeçemediler. Tolkien'ın 1973'teki ölümünden sonra "Orta Dünya"nın Birinci Çağ'ını ele alan Silmarillion (1977, Altıkırkbeş, 1999), oğlu Christopher Tolkien tarafından yayıma hazırlandı. Christopher Tolkien 1980'li ve 90'lı yıllar boyunca babasının yarım kalmış elyazmalarını yayımlayarak eksiksiz bir "Orta Dünya" tarihi hazırlamaya gayret etti.





Albert Einstein’dan 10 Hayat Dersi

1-Oyunun kurallarını öğrenin,ona göre oynayın!
10
Öncelikle yapılması gereken şey oynadığınız oyunun tüm kurallarını öğrenmeniz. Kuralları öğrendikten sonra sıra en iyi olmak istemekten geçiyor. İşte Einstein’dan başarının sırrı!

2-Bilgi deneyimden gelir
9
‘Bilgi malumat değildir. Bilmenin tek yolu deneyimlemektir.’
Çok okuyan mı bilir çok gezen mi? Çok okuyarak sadece teorik bilgiye sahip olabilirsiniz ancak birşeyi deneyimleyerek bir konuda uzman olabilirsiniz

3-Farklı sonuçlar beklemeyin
8
‘Delilik: Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir.’
Hergün farklı hiçbirşey yapmadan hayattan farklı bir sonuç bekleyebilir misiniz? Hayatınızın değişmesini istiyorsanız önce siz değişmelisiniz!

4-Değer yaratın
7
‘Başarılı olmaya değil, değerli olmaya çalışın.’
Sadece başarılı olmaya çalışmak yetmez. Önemli olan bir değer yaratmanızdır . Eğer o değeri yaratırsanız başarı kendiliğinden gelecektir.

5-Anı yaşayın
6
‘Ben geleceği hiç düşünmem, ne de olsa gelecektir.’
Geleceğinizi daha iyi yapabilmenin tek yolu olabildiğince şimdide kalabilmektir. Şimdide “dün” ya da “yarın” için düşünülecek aslında hiçbirşey yoktur. Çünkü ona sahip değilsiniz. Sahip olduğunuz tek an “Şimdi” dir.
6-Hata yapın
5
‘Hiç hata yapmamış bir insan yeni bir şey denememiş demektir.’
Hata yapmaktan korkmayın. Yaptığınız hatalar sayesinde bugün buradasınız ve bukadar çok şey öğrendiniz. Eğer birşeyler öğrenmek istiyorsanız daha çok hata yapın! Hataları kendi iyiliğinize çevirmeyi bilin!

7-Hayal gücü güç verir
4
‘Hayal gücü her şeydir. Sizi bekleyen güzelliklerin önizlemesi gibidir. Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.’
Hayal gücünüz geleceğinizi belirler. Düşündüğünüz herşey geleceğinizi şekillendirir. Hayal gücünüzün körelmesine izin vermeyin çünkü Einstein şöyle der: ‘Zekanın gerçek göstergesi hayal gücüdür, bilgi değil’.

8-Bugüne odaklanın
3
‘Güzel bir kızı öperken düzgün araba kullanan birisi, öpücüğe hak ettiği dikkati vermiyor demektir.’
Eğer kolunuza 2 saat takarsanız asla gerçek saati öğrenemezsiniz. Birkaç şeyi birarada yapabilirsiniz ancak unutmayın herşeyi aynı anda yapamazsınız. Sadece yaptığınız işe odaklanın , enerjinizi ona odaklayıp o işin hakkını verin. Birşeyi tam yapmak bir sürü şeyi yarım yapmaktan daha iyidir!

9-Azim paha biçilmezdir
2
‘Çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan vazgeçmediğimden başarıyorum.’
Yapmaya başladığınız şeyi sonuna kadar götürebilecek misiniz? Sabretmeyi öğrenin.

10-Merakınızın peşinden gidin
01
‘Benim özel bir yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım.’
Sizin merakınızı çeken nedir? En çok neyi merak ediyorsunuz? Bu sorunun cevabını kimse sizin yerinize veremez. Küçük bir tavsiye çocukken en çok neyi yapmaktan mutlu olduğunuzu hatırlamaya çalışın. Merakınızın peşinden giderseniz başarı sizi bulacaktır.

                                                                                                                       -ALINTIDIR-

5 Haziran 2014 Perşembe

Yağmurlu Havada Yapılabilecekler

Kırk yılın başında , hemde Haziran ayında , bir hafta sonu şehir dışına gidelim ; hem ziyaret , hem minik bir tatil olsun dedik..

İşte beklediğimiz o büyük gün geldi çattı , ama ben hiç mutlu değilim :(
Normal şartlarda bir plan yaptıysam ve bu istediğim bir şey ise son bir kaç gün kala içim içime sığmaz , bildiğin Pollyanna'ya bağlarım..
Ama bu sefer yok , yok , yok !
Aklımda geziye dair en ufak bir olumlu düşünce yer almıyor , aldıramıyorum da..
Neden mi ??
Çünkü yağmur yağacakmışşşş!!!!!!!

Bütün planlarınız alt üst olduğundaki hissedilen o boktan his vardır ya hani ;
Hayattan bezmişlik ve içine düşülen umutsuzluk...
İşte tam öyle hissediyorum..
Halbuki Londra' ya gitme planları yaparken neredeyse her mevsim yağmurlu olan bu şehri görebilmek adına 'yağmurlu havaları çok severim ben diyerek dolanmaya başlamıştım ortalarda...
Yağmurlu havalar benim ruhumu dinlendiriyor - muş - muş- muş..
Ne kadar da iki yüzlüymüşüm meger..:)
Hiç te öyle değil gerçekler..


Her neyse ;
Demek istediğim yarın akşam yola çıkıp Enez ' e gideceğiz kısmetse..
Güneşli bir hava olacağı kaanatiyle bir dünya plan yapmıştım..
En başta denize girecektik zaten , Haziran ayındayız ve deniz sezonunu açmak lazımdı..
Sonra akşam eşim balık tutarken ben de yanında ateş yakıp kitap okuyacaktım..
O kadar çok balık tutacaktık ki ; mangal yapacaktık bir güzel..
Sonra bol bol güneşlenecektik..
Hatta hava o kadar güzel olacaktı ki , Pazartesi işe bronzlaşmış olarak gidecektim..:)

Ne de güzel hayaller kurmuşuz değil mi ?
Yağmur yağarken birini bile gerçekleştiremeyeceğimiz için hayal bile diyemeyeceğim bütün bunlara...
Adı , olsa olsa ÜTOPYA olur , ama olsun ...
Eğer güneş olursa gökyüzünde ; hepsi gerçek olur ....:):)

Eminem / Marshall Bruce Mathers

Çocuk ya da gençken , lise dönemlerinde mutlaka olmuştur idol ya da en azından hayranlık duyduğunuz bir kaç isim..
Benimkisi hayranlıktan ziyade direkt bir 'idol seçme'ydi söz konusu Eminem olduğunda..
Lise bile değil , daha ilkokuldayken deli gibi şarkı sözlerini ezberlemeye çalışır , metin metin çevirmeye çalışırdım kendi çabalarımla..
Söyleyemezdim belki ama çok çok iyi dinlerdim ve ne dediğini iyi bilirdim..


 Bir çok kişi sever Eminem'i..
Sevmeyen de neredeyse sevenler kadar fazla , bunu da biliyorum..
Herkesin sevip - sevmeme gerekçeleri şöyle bir kenarda dursun ; benim sebebim o zamanlar herhalde güçlü olmasıydı..
Ünlü olmadan önce berbat bir hayatı varken ve araba fabrikalarında çok zor şartlarda çalışırken bile rap e olan tutkusunu kaybetmemesi ve sıfırdan başlayıp bir dünya starına dönüşmesi benim en örnek aldığım yanı oldu..

Eminem' in hayata karşı umursamaz ve kafasına koyduğundan vazgeçmiyor oluşu sayesinde şuanda sahip olabileceği en iyi şartlarda yaşıyor , duyabileceğiniz en iyi rap müziği yapmaya devam ediyor..
Son olarak ; sevmeyen ya da karakteri ile ilgili olumsuz düşüncelere sahip olanlara siyahların olduğu Detroit'te ezilerek ve beyaz olduğu için aşşağılanarak berbat bir çocukluk geçirmiş ve sonrasında tek başına bir çok şey başarmış biri olarak ben kendisinin açık sözlülüğü ve yeri geldiğinde kimseyi takmadan yaptığı yorumları kendisine hak görüyor ve olumsuz değerlendirmiyorum..



Başka Bir Şansın yok , Hayat bir Nintendo Oyunu Değildir 

Eğer beni becermek gibi bir niyetiniz yoksa , neden dış görünüşümle bu kadar ilgileniyorsunuz ki? 

Bir Rüyam vardı Kraldım ,Uyandım Hala Kral'ım.

Öyle zamanlarım oldu ki, ayakkabılarımı bile arkadaşlarım alıyordu.
-EMINEM-küçüklüğü hakkında...

Bütün Hayatım Boyunca iyi bir çocuk olmaya Çalıştım ama Birileri kötü olmam için beni kışkırtıyordu.

Mizah anlayışı olan herhangi biri benim şarkılarımı
dinleyecek ve başindan sonuna kadar gülecektir.
-EMINEM-albümü hakkında...





Size bir parça akıl lazım,öylese işte burada bir parça aklım 

Tanrıya Yemin Ederim Ki Bu Müziğin En İyisi Olacağım , Şimdi ve Daima 

Sadece söylemek istediğim şey teşekkürler,çünkü gücümü veren şey Sizin Nefretiniz 

Suratıma tükürmüşlerdi,şimdi onlara tamamen aynı şeyi yapmak için geri döndüm 

Bu yeni nesil bebeklerini ;Onları büyütemeyen ailelerinden korumak için geldim.





Bu Şöhreti s*keyim ,Bu istediğim şey değildi fakat bu oyun ondan ayrıldığım gün aynı Olmayacak - 

Tartışmanın ilk Kral'ı değilim Ama Elvis Presley'den beri en kötü şeyim

Görüyorsunuz ki Bazıları için Bir Şair'im,Modern Günün Shakespeare'yim 



Düşmanların var mı? Güzel, bu hayatta bir şeyler başardığın anlamına gelir.




Eminem
Genel bilgiler
Doğum adıMarshall Bruce Mathers III
Doğum17 Ekim 1972 (41 yaşında)
St. Joseph, MissouriABD
KökenDetroitMichiganABD
TarzlarHip hop Rap
MesleklerRapper,YapımcıAktör
Etkin yılları1990-günümüze
Plak şirketiBassmint Productions, Mashin' Duck Records, WebInterscope,AftermathShady
İlişkili hareketlerDr. DreD12Bad Meets Evil,Royce Da 5'9"50 CentShady Records
Resmî sitesiwww.eminem.com

4 Haziran 2014 Çarşamba

MENEKŞE KOKULU HİKAYELER..

Hiç kapak  , kitap sattırır mı ??
Menekşe Kokulu Hikayeler / Kokulu Kitap
Evet sattırır..!
Alacağı kitabı öncesinden didik didik araştıran ben ; kapağına bayıldığım bir kitabı 'pat' diye aldım ilk kez ...
Rengi , kokulu olması , püsküllü ayıracı ile tam bir kız kitabı olmuş ; 'Menekşe Kokulu Hikayeler..'
Ne yalan söyleyeyim ;  kitabı alıp , metroda okumaya başlayana dek ; yabancı bir yazara ait olduğunu düşündüm..
Sonra farkettim ki ; kitabın kapağında yazarın ismi yazmıyor..
Meğer kitabı ;  Ender Haluk Derince yazmış..
İyi de etmiş ; yazar, eminim kitaplarını severek okuyan bir kitleye sahip olmuştur..
Ve benim gibi kitabı tamamlayamadan kitaplığındaki yerine kaldırmış olanlar da..

Malesef hevesle almış olmama rağmen , zamanımı daha farklı değerlendirmem gerektiğini düşündüren bir kitap oldu..
Sebebi ise ; bir bütün olarak ele alınmış anlatımın olmaması ve belkide sadece ilk ve orta öğretim çocuklarının okuması gerektiği bir basitlikte anlatılan hikayelerden kaynaklanıyor olabilir..
İçerik olarak çok fazla yorum yapmak istemiyorum çünkü , herkesin okuma ve bir kitaptan almak istedikleri farklıdır...
Ama objektif olarak şunu belirtmeliyim ki , neredeyse birer sayfalık ve hepimizin bir şekilde bir yerlerden duymuş olduğu hikayeleri içeren , derleme olarak nitelendirebileceğimiz , kapağına ve kokulu olmasına bakarak kolaylıkla alabileceğiniz ,  hatta okuyabileceğiniz ama bittiğinde size bir şey kazandıramayacak bir kitap...

Menekşe Kokulu Hikayeler


3 Haziran 2014 Salı

Daha Fazla İçmek İçin 3 Neden



Biliyorum , çok fazla neden var ama ben sadece ilk üçünü kayda değer duyduğum için , bunlara yer verdim..
İşte benim daha fazla içmek için 3 nedenim...

1-) Daha güzel görünmek için.. ( Güzelliğe faydasının olduğuna dair bir çok bilimsel araştırma mevcut..)
2-) Daha dikkatli olabilmek , dikkat dağınıklığını önleyebilmek için...
3-) Kilo verebilmek için..(kesinlikle en kayda değer faydası bu sanırım..içtiğimiz sürece ; çok fazla dikkat edemesek te kilo vermemize çok çok yardımcıymış...)

Evet ; işte benim daha fazla içebilmek için motive listem bu kadar..
Özellikle yaz aylarında daha çok içmeliyiz..
Tabikii su' dan bahsediyorum..
Siz ne zannetmiştiniz ki ? :)







KİM O KADIN ??

Biri var hayatımda..
Öğrendiğim günden beri kalbimi ikiye bölen , bilmediğimi küfürleri aklıma getiren ..
'Orospu ' kelimesini bile geçersiz ve masumane kılan..

Bir kadın var hayatımda , kocam olacak adama asılmış , aylarca yazışmış , beni de bir güzel kandırmış...!

Bir kadın var hala aklımda ; kadın müsvettesi olmayı bile hak etmeyen , her gördüğü erkeğin altına yatacak kadar ucuz , evli adamı ayartacak kadar zavallı , aşşalığıktan da aşağılık , başkasına ait şeylere göz dikecek kadar da çiğ ve karaktersiz...

Bir kadın var hayatımda ;
Olmadığının iddaa edildiği , sadece benim inanmamın yeterli olacağı , zavallı ikinci el ilişkilerin kadını...
Evet bir kadın var hala ;
Varlığını ispatlayamadığım , ama var olduğuna emin olduğum..
Kimliği sır gibi saklanmış , çoktan gözden çıkardıklarıma dört elle sarılmış...

Bir kadın var hayatımda ;
Asla sahip olamayacağı karakterde birine rakip çıkmış...
Sümüğü bile olamayacakken yerine geçmeye çalışmış...
Kendi oropuluğunda kaybolmuş bir kadın var hayatımda..
KADIN kelimesinin anlamını dondurmuş , sıfatsızlığı bile hak etmeyecek kadar basit bir kadın var hayatımda...

Bir de ancak böyle birini bulabilecek kadar zavallı bir ERKEK MÜSFETTESİ var ki ;
Boş verin yazmaya bile değmez..



BİLDİKLERİMİ ÇARPITMA ; ALLAH ' I YANLIŞ TANITMA !!!!

Dün akşam arabadayız , eve gidiyoruz..
Malum İstanbul ' un akşam trafiği..
Her zaman olduğu gibi radyoyu karıştırırken bir hocanın sohpetine denk geldim ve dinlemek istedim..
Genelde severim böyle sohpetleri ; bilmediğimiz o kadar çok şey var ki..
Eve giderken 15 dakika olsun faydalı bir şeyler duysun kulaklarımız diye denk geldiğimde pek es geçmemeye çalışırım..
Ama akşam dinlemeye çalıştığım beyfendi , hocalıktan , bilgilendirmeden , yol göstermekten ziyade bayağı bildiğiniz ahkam kesiyordu hadsizce..!
'GÜNAH İŞLEYİN , SONRAAA ALLAH ' IN RAHMETİ VAR DEYİN..
O ÖYLE OLMAZZZZZZ!
BİR VAKİT NAMAZI KAÇIRANIN BÜTÜN MALI , MÜLKÜ,EVLATLARI , HER ŞEYİNİ KAYBETSE AYNIDIR!! "
Bu cümlelerden sonra dinlemedim zaten..
Dinimizi böyle adamlardan dinleyen çocukların Rablerine uzak olmasının sebebi , her şeyin günah olduğunu savunarak İslamı ' ın bir mantık dini ,sevgi dini olduğu gerçeğinin üstünü örtmeye çalışanlardan kaynaklanıyor..
Resulullah (s.a.a) bile  “Tüm Âdemoğulları hata edicidir. Hata edenlerin en hayırlısı tövbe edenlerdir.” derken  ; ey Hoca sıfatını almış kişi ;
Kim oluyorsun da seni dinleme lütfunda bulunmuş insanların Allah inancını zedeliyorsun ?
Kim oluyorsun da ; sanki günahsız olduğunun belgesi varmış gibi elinde ; başkalarının işlediği günahlara hüküm giyiyorsun ????
İçimizden geçirdiğimiz iyi niyetlere bile mükafat veren bir Rabbimiz varken ; 
(  • Rabbiniz gerçekten çok merhametlidir. Kim içinden bir iyilik yapmayı geçirir de onu yapmazsa, ona bir iyilik sevabı yazılır. Eğer onu yaparsa, on katından yedi yüz katına hatta kat kat fazlasına kadar iyilik sevabı yazılır. Kim de içinden bir kötülük yapmayı geçirir de onu yapmazsa, ona bir iyilik sevabı yazılır. Eğer onu yaparsa, bir kötülük günahı yazılır veya Allah onu siler. (Dârîmî, Rikâk, 70) ) sen kim oluyorsun da Allahın rahmeti hakkında sorgulamalar yapıp , insanların içine karamsarlık tohumları ekiyorsun !!!!!



İşte bizler böyle kişilerden öğrenmek yerine dinimizi , fırsat buldukça kendimiz okuyup , araştırmalıyız..
Okudukça anlıyorum ki ; bize temelden beri öğretilen her şeyin kısıtlandığı , günah kabul görüldüğü bir dine değil , sevgi ; merhamet , iyi ve güzel ahlak sahibi ,insanları din dil ırk ayırmadan sevmemizi öğütleyen ; bütün dinleri kapsayan ve son hak din olan , değiştirilmeyen ve Allah ' ın insanlığa son emir ve merhametinden bahsettiği mükemmel bir dine sahibiz..
Çok şükür de sahibiz..

Hepimiz okuyabilen insanlar olarak ; birilerinin kabul gördüğü ve insanlara birinci vekil olarak , çarpıtarak ve ahkam keserek dini öğretmeye çalışanların yorumlamalarına ihtiyacımız yok..

ALLAH ' IN RAHMETİYLE İLGİLİ HADİSİ ŞERİFLER ; 
( İnsanları korkutarak Din bilgisi vermeye çalışan Hoca sıfatlı kişiye de kapak olsun ! )
  Allah Tealâ rahmetini yüz parçaya ayırdı. Doksan dokuzunu kendi yanında tuttu, bir parçasını ise yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça rahmet sebebiyle bütün canlılar birbirine merhamet ederler. Hatta kısrak (emzirirken) yavrusuna basıp da zarar verir korkusuyla ayağını kaldırır. (Buhâri, Edeb, 19; Müslim, Tevbe 21)Resulullah (s.a.a): “Günahtan tövbe eden kimse, hiçbir günahı olmayan kimse gibidir.” İmam Ali (a.s): “Tövbe kalbi temizler ve günahları yıkar.” Resulullah (s.a.a): “Allah nezdinde tövbe eden mümin erkek ve kadından daha sevimli bir şey yoktur.” Resulullah (s.a.a): “Tüm Âdemoğulları hata edicidir. Hata edenlerin en hayırlısı tövbe edenlerdir.” İmam Ali (a.s): “Her kim tövbe ederse Allah da onu affeder; organlarına (tövbekârın) ayıplarını örtmesini, yeryüzü parçasına günahlarını gizlemesini ve gözetleyici meleklere yazdıkları suçlarını unutmalarını emreder.”

2 Haziran 2014 Pazartesi

SADECE OĞLUM ' A.

Özür dilerim önce senden ;
''Oğlum ' kelimesini bile bir kaç defa kullanmışımdır bu zamana kadar kim bilir ..?..
Belkide dört beş sene sonra okuyabileceğin ; yıllar sonra anlayabileceğin şeyleri herkese açık portaldan yazmak çok mantıklı değildir..
Belkide özelimiz artık eskisi gibi 'ÖZEL ' de değildir..
Ama sen bugün ; uzun süreliğine babannen ile birlikte bizden uzaklarda kalmaya gittiğinde garip şeyler hissettim..

Mesela daha sen gitmeden ; seni nasıl da çok özleyebileceğimi hissettim..
Sana evdeyken ne kadar gereksiz sesimi yükselttiğimi ; bağırmama rağmen yanımda kalabilmeni ve bana sevgi dersi verdiğini hissettim..
Sevdiklerimiz yanımızdayken kıymetini bilmeliymişiz , yoklukları çok ders vericiymiş ; bunu öğrendim..

Döndüğünde ;
Her topladığımda oyuncaklarını toplamadığın için ya da çeşmeyi sonuna kadar açıp ; her yeri ıslattığın için sana bağarmayacağım ..
Uyumak istemediğinde seni zorla uyutmayacağım ( hoş zaten sonuç olarak uyumuyorsun ama şansımı denemekten de vazgeçeceğim) ...
Hafta sonları parka gitmek istediğinde söz ilk söyleyişinde götüreceğim..
Ve söz veriyorum anneciğim ; SENİ YAŞADIĞIM SÜRECE SEVECEĞİM..


Bir an önce okuma yazmayı öğren ve senin için yazdıklarımı oku..
Hmm unutmadan yorum yazmayı da ihmal etme ; azıcık annene destek ol :))

Gencim ; güzelim ve evet...
Çok erken anne olduğum için sana ' Anne otoritesi ' değil de daha çok emir veren abla baskısı uyguluyor ve eğitmeye çalışıyorum...
Ama son olarak şunu da söylemek isterim ki ; çok ayıp ediyorsun...
Azıcık ta olsa dinle sözümü ..
Bu kadar bağımsız ruhlu bir çocuk olma!
Söz veriyorum herzaman ; şimdi de olduğu gibi...
EN ÇOK SENİ SEVECEĞİM...
VE SEN BENİM HEP MİNİK OĞLUM OLARAK KALACAKSIN..


LANET OLSUN !!!!! // LANETLİ OLDUKLARINA İNANILAR YERLER..

İngiltere ismini duyduğumda ; aklımda canlanan ilk resim ; şatolar , heybetli mimariler, yeşil bahçeli büyük tarihi binalar ve Harry Potter' ın çekildiği güzel Londra sokakları..:)
Henüz gitmeden aşık olduğum bir ülke ; İngiltere..
Eğer reenkarnasyona inanıyor olsaydım ; önceki hayatımda kesinlikle İngiltere ' de yaşamış biri olduğumu düşünürdüm..
Neyse ; benim ilgimi çeken ve bloğumda olmasını istediğim 'Lanetli Yerler' listesini sizlerle paylaşmak istiyorum..
Eminim paranormal olaylar bir çoğumuzun ilgisini çekiyordur..
İşte ' Lanetli olmaları ' konusunda bir çok kültür tarafından kabul görmüş ' LANETLİ ' inanışlardan bazıları ;


Changi Plajı-Singapur
İkinci Dünya Savaşı sırasında meydana gelen Sook Ching katliamı sebebiyle burada pek çok Japon öldürüldü. Binlerce Çinli, Japon karşıtı olmakla suçlanarak katledildi. Bu plajda, ölen Çinlilerin hayaletlerinin görüldüğü söyleniyor. Bu olayı ürpertici boyutlara taşıyan şey ise, görüldüğü söylenen hayaletlerin arkalarında kan lekeleri bırakması! 

Ohio Üniversitesi - Amerika
Bu kampüs ülkede anılan en lanetli yer olmakla beraber etrafında bulunan 5 ayrı mezarlığın şeytanın simgesi pentagramı oluşturduğu ve rektörlüğünde bu işaretin tam ortasında kaldığı gerçeği oldukça ürkütücü. Üniversitenin içinde de pek çok lanetli yer bulunuyor. Hayalet izine rastlanan yerlerden biri, altında mezarlar bulunan Jefferson salonu. Bir diğeri ise akıl hastaları üzerinde elektro şok deneyleri ve labotami uygulanan ‘The Ridges’ adlı terkedilmiş bir akıl hastanesi.

Çığlık tüneli, Niagara Şelaleleri-Ontario
Bu tünelin gerçekten de tüyler ürpertici bir hikayesi bulunuyor. Rivayete göre bundan yüzyıl önce tünelin güney çıkışına yakın bir çiflik evi varmış. Bir gece evde yangın çıkmış ve kıyafetleri tutuşan küçük bir kız çocuğu tünele doğru koşmaya başlamış. Bir yandan kıyafetlerinden kurtulmaya çalışan kız tünelin ortasında yere düşmüş ve orada ölmüş. İddiaya göre eğer gece tünelin ortasında dikilip bir kibrit yakarsanız alevi hemen sönüyor ve bir kız çığlığı işitiyorsunuz!

Highgate Mezarlığı, Kuzer Londra-İngiltere

Özellikle geceleri korku filmlerini andıran bir görünüme sahip bu mezarlık ürkütücü mezar taşları, sarmaşıkların yükseldiği duvarları, mezarlar arasındaki derin geçitleriyle Britanya’nın bir numaralı hayalet mevkii olarak görülüyor. Karl Marx’ın da burada yattığını söylemeden geçmeyelim.


Tarihi Tokmak Hanı (Ram Inn),Gloucestershire-İngiltere
Hayaletlere inanıyor olun ya da olmayın bu hanı ziyaret etmek oldukça huzursuz edici bir deneyim olacak. Gıcırdayan döşemeleri, soğuk duvarları, küf kokuları ve hafif aydınlatma sistemiyle konaklamak için oldukça ürkütücü bir han. Cinayet, satanizm ve çocuk kurban etme gibi olayların gerçekleştiği yönünde ciddi söylentiler dolaşıyor.

Monte Cristo-Avustralya
Bu lanetli malikanenin hikayesi ise, Bayan Crawley’nin kocasının ölümünden sonraki 23 sene boyunca iki kez dışında hiç dışarıya çıkmadığı yönünde. Bazıları evi lanetleyen kadının tuhaf biçimlerde gözükmesi, sesler, ışıkların yanıp sönmesi gibi ürkütücü gözlemlere sahip.

Dominician Hill(Dominik Tepesi) Baguio- Filipinler
Bazıları savaşta ölen insanların ruhlarının, bazıları da tedavi görmekte olan ve yaşama umudu olduğu halde burada ölen hastaların ruhlarının burayı ele geçirdiğini düşünüyor. Gece boyunca kapı ve cam çarpması, tabak kırılma sesi ve çığlıklar duyulduğu söyleniyor.

Berry Pomeroy Kalesi - Totnes

Lanetli olduğu konusundaki ünü ile 14’üncü yüzyıldan kalma bu kale birkaç efsaneye ev sahipliği yapıyor. Bu kalenin iki ünlü hayaleti var. Biri beyaz kadın diğeri de mavi kadın olarak adlandırılıyor. Efsaneye göre adı Margaret Pomeroy olan ‘beyaz kadın’ lakaplı hayalet, kıskanç kız kardeşi tarafından kalenin zindanlarına kapatılıp, açlıktan ölüme terkedilmiştir. Mavi kadının kim olduğu bilinmese de, ziyaretçileri akıl almaz bir biçimde kalenin harabe kısımlarına çekmekte olduğu söylenmektedir. 

Myrtles Plantasyonu

St. Francisville, Louisiana'da bulunan bu ev "Amerika'nın en lanetli evi" olarak da bilinir. Canlanan yağlıboya tabloları, kanlı el izi ve kendi kendine açılıp-kapanan kapıları fenomen lanetleri arasında.

Pfister Oteli
1893 yılında inşa edilen bu otel ABD başkanı William McKinley ve ondan sonraki bütün başkanları ağırlamıştır. 1927'de ölen otelin kurucusu Charles Pfister'in hayaletinin gece vakti otele kayıt yaptırdığı söyleniyor. Bazı müşteriler de bazen garip sesler duyduklarını ve doğa üstü deneyimler yaşadıklarını anlatıyorlar.

Alcatraz Hapishanesi
Bir zamanlar dünyanın en sıkı güvenliğine sahip, Al Capone ve George Kelly gibi ünlü suçluları barındırmış bu hapishane San Fransisco Körfezi'nde ki adada bulunuyor. Hapishane faaliyeti sonlandırılan mekanı ziyaret edenler çığlıklar, aniden kapanan hücre kapıları veya ayak sesleri duyduklarını iddia ediyorlar.
Amityville
Amityville, New York'ta bulunan evin eski sahipleri gece vakti çalınan bando sesi, cızırtı, garip kokular bazen de siyah garip bir yaratığın varlığından söz ediyorlar.

Paris Yeraltı Mezarlığı

1800'lerde Paris mezarlıkları dolmak üzereydi. Bu yüzden cesetler şehrin altındaki tünellere taşınmaya başladı. Kafatasları ve kemiklerin üstüste yığıldığı bu mezarlıklardan garip sesler geldiği söyleniyor.

Coronado Oteli

San Diego, Coronado'da bulunuyor. 1982 yılında genç bir kadın California Körfezi'nde bulunan bu lüks otele kocasını beklemek üzere kaydını yaptırmış. Kocası otele hiç gelmemiş ve birkaç gün sonra da kadın merdivenlerde ölü olarak bulunmuş. O günden beri otelin çalışanları ve konukları siyah giysili ve soluk benizli bir kadın silüetine rastladıklarını söylüyorlar.

Inverary Şatosu

1644'yılında kendini asarak intihar etmiş bir arp sanatçısının hayaleti batı İskoçya'da bulunan bu kasrın koritorlarında dolaştığı ve kütüphanede arp çaldığı söyleniyor. Şato bugünlerde 13.Argyll Dükü'nün evi ancak bazen de kapılarını cesur ziyaretçilere açmakta.

Petzow Şatosu

Doğu Almanya yakınlarındaki Posdam yakınlarında bulunan 18. yüzyılda yapılmış bu bina şimdilerde otel ve restoran hizmetleri sunuyor. Ancak koridorları baron katliamlarının karanlık tarihine şahitlik ediyor.
Point Hicks Deniz Feneri
Avustralya'nın doğu kıyısında bulunan bu deniz fenerinin korucusu 1947'de gizemli bir şekilde kaybolur. Sonraları bir çok ziyaretçi geceleri korucunun bot seslerini duyduklarını iddia etti. Bu arada korucunun hayaletinin halen kapı kollarının parlatıp temizlediği de söylentiler arasında.
Sleepy Hollow
New Yrok kentinin 30 kilometre kuzeyinde bulunan bu köy, öğretmen Ichabod Crane ve Bassiz Suvari'nin hikayesini anlatan Washington Irving klasiği “The Legend of Sleepy Hollow(Sleepy Hollow Efsanesi)” öyküsüyle ölümsüzleştirildi. Köyü ziyaret edenler Başsız Süvariyi gördükleri iddia ediyorlar.
Londra Kulesi
Kulede idam edilen yüzlerce insandan ikisi olan Anne Boleyn ve Lady Jane Grey'in hayaletleri İngiltere'nin en lanetli binasında sık sık görülmekte. Ayrıca 1816'da bir gardiyanın kendisine yaklaşan ayının korkusundan ölmesi de anlatılanlar arasında.

Beyaz Saray
Amerika'nın en ünlü bu yapısı hakkında anlatılan bir kaç hayalet hikayesi mevcut. Bazıları Saray'ın resmi sitesinde bile yerini almış. 2. başkan John Adams'ın karısı Abigail Adams'ın hayaleti Doğu Odası'nda çamaşır yıkamaya devam ederken, 4. başkan James Madison'un eşi Dolley Madison'ın hayaleti de gül bahçesine yukarıdan bakarken görüldüğü söylenmekte. 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...