7 Ekim 2015 Çarşamba

Mutluluk Dediğin

Değişiyoruz dostum dedi yaşlı adam ...
Değişiyoruz ve bunun farkına çok geç varabiliyoruz...
Öyle olmasaydı bir yolunu bulur , değişime karşı çıkar ve güvenli alışkanlıklarımıza sığınırdık sadece...

' Peki  ? ' dedi adam ;
 Peki hayat bu değişimlerden ibaret mi sence ?
Bütün ömrüm hedefler peşinde koşarak geçti... Ne hayal ettiysem onun için çabaladım.Elde ettim ve elde edebilmiş olmanın derin hazzını yaşadım ...
Ama sonra yeni hedefler çıktı ortaya , yeni işler , yeni zorunluluklar , yeni hayaller ...
Bu yüzden elde ettiklerimin bana mutluluk getirmediğini , aksine daha fazlası için hep bir yarış içinde olduğumu ve en sonunda da nasıl da değişmiş olduğumu gördüm ...
Mutlu olmak için kurduğum hayallere ulaştıktan sonra farkettim ki , mutluluk anlık bir his ve yerini çok çabuk başka duygulara bırakıyor...

Söylediklerine kısmen katılıyorum ama mutluluk konusunda söylediklerin tamamen yanılgı .
Mutlu olmak için hedefler belirlediğini söylemiştin. Yani mutluluk hissini hissedebilmek için kendini bir şeye şartlandırmışsın.
Şartlı mutluluklar geçicidir dostum. Bu hakikati çözüp , hayatına uyguladığında saf mutluluğu hissedeceksin ve daha derin yaşayacasın. Mutluluk , sahip olduklarını farkedebilme yetisidir. Bu bir çok insanda eksiktir.
Gerçekten mutlu olan insanlara bir bak , onların çoğu zaman hiç bir şeyleri yoktur...
Bizim peşinden koştuğumuz gibi yüklü miktarları hedefleri ya da çeşitli lüks alışkanlıkları ...
Onlar sadece sahip olduklarının farkına varabilmeyi ve bunlara şükran duyabilen insanlardır.
Gerçek mutluluk budur!

' Yani bir ömrü kısa süre sonra sona eren bir duygu anı için mi yaşadığımı söylüyorsun bana ? '

Hayır dostum , bu gün ne kadar güzel bir güne uyandığımızı ve bu anı yaşıyor olmamızın bile ne kadar şanslı olduğumuzun bir kanıtı olduğunu söylemeye çalışıyorum...
Bir baksana etrafına , burada olmak yerine çok daha kötü yerlerde olabilirdik...
Hala toprağın altında değil de üzerinde olmak ve nefes almak bu günün mutluluk sebebi olmaya yetmez mi ?

6 Ekim 2015 Salı

Zengin bir Adamla Evlenebilmek İçin Ne Yapmalıyım ?



Dünyanın en büyük finans şirketlerinden J.P Morgan'ın CEO'su James Dimon'un, kendisine mektup yazarak zengin koca aradığını belirten bir kıza verdiği ibretlik yanıt..!!

SORU:
Zengin bir adamla evlenebilmek için ne yapmalıyım ?
Sizinle dürüst olacağım. Bu yıl 25 yaşına giriyorum, çok güzelim, iyi bir stilim var ve kaliteli şeyleri severim.
Yıllık geliri 500 bin dolar veya daha fazla olan bir adamla evlenmek istiyorum.
Aç gözlü olduğumu düşünebilirsiniz fakat New York’ta yıllık geliri 1 milyon dolar olan insanlar orta sınıf sayılıyor.
Çok şey istemiyorum. Bu sitede yıllık geliri 500 bin dolar veya daha fazla olan biri var mı? Hepiniz evli misiniz? Sormak istiyorum, sizin gibi zengin insanlarla evlenmek için ne yapmam gerek?
Bugüne kadar birlikte olduğum erkekler arasında en zengini yılda 250 bin dolar kazanıyordu. Central Park’ın batı yakasında, yüksek bütçeli rezidanslarda yaşamak isteyen biri için yıllık 250 bin dolar yeterli değil.!
Size alçak gönüllülükle soruyorum:
1) Zengin bekarlar nerede takılır? (lütfen bar, restaurant, spor salonu gibi mekanların isimlerini ve adreslerini yazın.)
2) Hangi yaş kategorisine odaklanmalıyım?
3) Çoğu zenginin eşleri neden ortalama güzellikte? Bir kaç kızla tanıştım; güzel veya ilgi çekici değiller ama zengin erkeklerle evlenebiliyorlar.!
4) Kimin karınız, kimin yalnızca sevgiliniz olabileceğine nasıl karar veriyorsunuz? Benim hedefim evlenmek.!


Miss.Beautiful


CEVAP:
Sevgili Miss.Beautiful,
Yazınızı büyük bir ilgiyle okudum. Tahmin ediyorum ki sizin gibi aynı soruları soran pek çok genç kız var.
Lütfen profesyonel bir yatırımcı olarak durumunuzu analiz etmeme izin verin.
Benim yıllık gelirim 500 bin doların üzerinde, sizin kriterlerinize uyuyor, bu sebeple okuyan kimsenin zamanını çalmadığımı ümit ediyorum.
Bir iş adamı gözünden bakarsak, sizinle evlenmek kötü bir fikir.!
Cevap çok basit, lütfen açıklamama izin verin.!
Detayları bir kenara bırakırsak, yapmaya çalıştığınız şey “güzellik” ile “para” ikilisini takas etmek: a kişisi güzelliği sağlar, b kişisi de bunun için ödeme yapar, gayet adil.!
Fakat burada ölümcül bir problem var; sizin güzelliğiniz kaybolacak ama benim param iyi bir sebep olmadıkça tükenmeyecek.! Aslına bakarsanız, benim gelirim yıldan yıla artabilir, ancak siz yıldan yıla güzelleşemezsiniz.
Bu sebeple, ekonomik açıdan bakarsak; ben değer kazanan bir varlıkken, siz değer kaybeden bir varlıksınız.
Hem de sıradan bir değer kaybı değil, katlanarak artan bir değer kaybı.!
Eğer güzellik sizin tek varlığınızsa, değeriniz 10 yıl sonra çok daha düşük olacak.
Wall Street’te kullandığımız bir terimden yola çıkarsak, sizin için “takas pozisyonu” diyebiliriz, “satın al ve bekle” değil.!
Sizi satın almak iyi bir fikir değil, bu sebeple kiralamayı tercih ederim. Çünkü, alışveriş değeri düşen bir şeyi, uzun süre elde tutmak, hiç de iyi bir fikir değil.! Aynı şey sizin istediğiniz evlilik için de geçerli.!
Söylediklerim size zalimce geliyorsa şöyle düşünün; tüm paramı kaybetseydim, beni terk etmez miydiniz?
Aynı şekilde güzelliğinizi kaybettiğinizde, benim de çıkış yolunu bulmam lazım.
Yıllık geliri 500 bin doların üstünde olan insanlar aptal değil.! Sizinle yalnızca çıkarız ama evlenmeyiz.! Size, zengin bir adamla evlenme fikrini unutmanızı öneririm.!
Bu arada, yılda 500 bin dolar kazanan o zengin siz olabilirsiniz. Zira o kadar parayı kazanmak, zengin bir aptal bulabilme ihtimalinizden daha yüksek.!

CEO J.P. Morgan

ALINTIDIR
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...