4 Eylül 2015 Cuma

Bugün Mutlu Olmak İçin Neye İhtiyacınız Var ?

Nedir mutluluk anlayışınız ?
Yeni bir kıyafet aldığınızda hissettikleriniz ya da hayal ettiğiniz otomobili aldığınızdaki duygular mı ?
Ya da hayatınızı geçireceğiniz insana ' evet ' dediğiniz an mı ?


Yeni bir ev , huzurlu bir yuva ya da arkadaşlarla çıkılmış bir seyahat ...
Hepsi ne kadar da şartlanmış mutluluklar öyle değil mi ?

Oysa bizler ölümlü varlıklarız . Her ne kadar bencilce yaşıyor olsak ve ölmeyecekmiş gibi hissetsek te bir gün bunu yaşayacağız ve o günün bu gün olmayacağını kim söyleyebilir  ?

İşte bu yüzden içinize dönüp iki dakika düşünmenizi rica ediyorum .

Biri size günün sonunda ruhunuzun bedeninizi sonsuza kadar terk edeceğini söyleseydi ...
İlk aklınıza ne gelirdi ?
Nelere veda etmek , kimleri bir daha göremeyecek olmanız içinizi yakardı ?

Aile ?
Arkadaşlarınız ?
Özür dilemek istedikleriniz , kavga ettikleriniz ...
Sevdiğinizi söyleyemedikleriniz ...

Hepsine birden veda etme fikrini bile aklımızda canlandıramıyoruz değil mi doğru düzgün ?
Ama bunun bir gün olacağına nasıl da eminiz değil mi ?

Herşeyi arkamızda bırakacağımız bir dünyada yaşıyoruz ...
Burada ne  kadar kalacağımız belli değil ...
Belki bir çoğumuz yaşlılık zamanlarını yaşayamadan veda edecek her şeye .

Peki mutlu olmak için neye ihtiyacımız var öyleyse ?

Yeni bir güne uyanmış olmak , bu günü yaşayabilmek yeterli bir sebep değil mi sizce de ?

grilady,mutluluk resimleri,happy day

Ömür aslında bir gündür ; o da bugündür ... !

Hadi bu günü güzel yaşayalım .
Gülümseyelim .
Sevgi dolu olalım ve kimseyi kırmayalım , affedelim , daha yardım sever olalım ...
Çünkü her şey bittiğinde ardımızda iyi anılar bırakabilmek için güzel bir gün daha hediye edildi hepimize ...

                                                                                                                                             Gri Lady

3 Eylül 2015 Perşembe

Karaya Vuran Deniz Yıldızları

Hepiniz duymuşsunuzdur okyanus kenarında telaşlı adamın hikayesini ; 


Meksika ' da bir adam , gün batarken bomboş kumsalda yürüyormuş ...
O sırada uzakta gördüğü bir şey dikkatini çekmiş. 
Yaklaştıkça yerlilerden biri olduğunu tahmin ettiği adamın , aceleyle sürekli yerden bir şey alıp , okyanusa fırlattığını görmüş ...

İyice yaklaştığında adamın , kıyıya vuran deniz yıldızlarını birer birer denize attığını anlamış.
Yanına yaklaşarak ;

İyi akşamlar bayım. Ne yaptığınızı sorabilir miyim ? demiş ...
' Deniz yıldılzlarını okyanusa atıyorum. Simdi sular çekildiğinden , deniz yıldızlarının hepsi karaya vurmuş. Onları denize geri atmazsam hepsi de ölecek. '

Adam ; ' Anlıyorum 'diye yanıtlamış. ' Ama kumsalda binlerce deniz yıldızı olmalı , hepsini kurtarmanız mümkün değil. Burada onlardan çok var. Üstelik bu kumsalı her yerine yetişmeniz imkansız .
' Hiçbir şeyi değiştiremezsiniz , görmüyor musunuz ? '

Adam gülümsemiş , yere eğilip eline bir deniz yıldızı daha almış ve denize attıktan sonra ' En azından birinin daha hayatını değiştirelim ' demiş . '
               
Bu hikayeyi neden paylaştığıma gelince ,
İnsan olarak bizler ; bu kadar naif yürekli olabiliyorken ,  karaya vuran minik çocuklar hakkında nasıl da duyarsızız farkında mıyız ???
Hala hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimizi düşünüyorsanız , demek ki yaşayan ölülerden farksızız!

Ve yazıma Şahan Gökbakar ' ın tamamına katıldığım sözleriyle veda etmek istiyorum ;
“Yıl 2015… Ülkemizin sahillerine ölmüş çocuklar vuruyor… Ne acı ve ayıp İNSANLIK için. Yazık sana minik adam. Ama bil ki, kıyıya vuran senin bedenin değil aslında. Hala din uğruna, mezhep uğruna, ideoloji uğruna, politika uğruna yerinden yurdundan vatanından edilen, kafaları kesilen, enselerine uykuda sıkılan, patlatılan, katledilen, nefretle yok edilen İNSANLIK vurdu karaya senile birlikte…Tüm çirkinlikler, vahşilikler, canilikler vurdu… Bütün musibetler, illetler vurdu karaya senin bedeninle… Halbuki o sahilde elinde kürek ve kova, kumla oynaman gerekirdi yaşıtların gibi. Kaleler yapman gerekirdi… Yaşaman gereken buydu minik adam. Olmadı… Olamadı… Bu İNSANLIK seni yaşatamadı………………” 





2 Eylül 2015 Çarşamba

İnsanlar Tanıdım Ben ...

will smith

İnsanlar tanıdım ben ;
Hayatını yapmak istediklerini anlatarak geçiren ama bundan öteye gitmek için bir adım atamayan ...

İnsanlar tanıdım ben ,
Kendini başkalarıyla kıyas edip , kıskançlık havuzunda kendini boğan ...

İnsanlar tanıdım ben ,
Hayatı boyunca didinip , iyi işler yapmaya çalışan ...

İnsanlar tanıdım ben ,
Ölülerden faksız olan ...

İnsanlar tanıdım ben ,
Kendini rüzgara bırakmış , savrulduğunu bile önemsemeyen , ne yöne gittiğini bilmeyen ...

İnsanlar tanıdım ,
Hayatını kaybeden ...

Ve bir insan tanıyorum , tanımaya devam ediyorum ...

Kendi içindeki çığlıklara kulak tıkamak yerine mücadeleyi seçen
Hiç hoşuna gitmese de bu iç sesine inat hedefine kitlenen ...

Başaracak ve kendiyle gurur duyacak ...!
Ve asla boş yaşamış olmayacak ...!

1 Eylül 2015 Salı

Hayalleri Gerçekleştirmek Üzerine ...

Tavuk Suyuna Çorba kitabını okuyorum bu aralar ...
İçerisinde konularına bölünmüş minik , hoş hikayeler bulunuyor ...
' Hayalleri Gerçekleştirmek Üzerine ' isimli konu içerisinde paylaşılan bir hikaye ilgimi çekti ,
Bu bildiğimiz çekim yasası olayı yahu !!!



Bir bayan anlatıyor başından geçen durumu ,
Bir hayal defteri oluşturuyor kendisine ...
Güzel bir gelinlik resmi ( o zamanlar bekarmış kendileri ) , Mayami ' de bir tatil resmi , müstakil bir ev , yeni bir işi anımsatan bir ofis resmi gibi hayallerini içeren diğer tüm resimleri bu ajandaya yapıştırır ve gerçekleştiklerinde yanına tikler atarmış ...
Tüm resimlerin yanına tikler atılmış bir kaç yıl içerisinde ve yerlerine yeni hedefler konulmuş...

Bu teknik sizlere daha önce de bahsettiğim hayal panosu tarzında bir uygulama ve zamanında denemiş ve güzel sonuçlar almıştım ...

Mesele , çekim yasası falan da değil esasında ...
Çekim Yasası size der ki , hayalinizin içine girin , olmuş gibi hissettiğiniz an Evren çalışmaya başlar ...

Pardon Evren dediğiniz kimdi !!?????????

Ben onlar gibi içerisinde yaşadığımız Kainatın bir Big Bang patlamasıyla ' tesadüfen ' ve kendi kendine oluştuğu fikrine akıl sahibi her varlık gibi inanmayı geçin , kendilerinin bile açıklama yapamadıkları bu olayı (bz.BigBang) ciddiye bile almıyorum ...

Her neyse , konumuza dönecek olursak , hayallerimizi resimli olarak oluşturmamız ve kafamızda canlandırmamız gerçekleşmesi için büyük bir adım sayılır , öyledir de ...

Allah '  Ben Kulumun Zannı Üzereyim ' dememiş midir ?
Kabul edeceğine inanırsak , kabul olacağının delilidir bu da ...

Ve Peygamber Efendimiz ; "Şüphesiz ki Allah haya edicidir, kerimdir. Kul elini ona kaldırdığında boş olarak geri çevirmekten haya eder. ' demiştir ... 

Bu sözden de Dua etme ve istemenin önemini anlayabiliyoruz ...

Dediğim gibi , ben daha önce evimde böyle bir pano oluşturdum ...

Üzerine İstanbul'daki en lüks ve satışı yeni başlamış olan büyük bir sitenin resmini , markasını söylemeyeceğim / beyaz renkli güzel bir araba ve gülümseyen , ameliyattan çıkmış bir kadın resmi yapıştırmıştım. 
Veee  , kısa bir süre sonra taşınma kararı aldık ve taşındığımız ev , resimdeki sitedeydi ...
Arabamız vardı ama eşimin işi dolayısıyla ona yeni bir araba verdiler ve o araba da beyaz renkli ve panodaki resmini yapıştırdığım arabanın aynısıydı birebir ...
Ve ameliyatım ... Çok şükür o da çok başarılı geçti ve kolayca iyileşebildim ...




 Peki bunlar sırf resimlerini panoya yapıştırdığım için mi oldu ???
Tabi ki hayır ...

Sadece bu hayallerim her evde olduğumda görebileceğim yerdelerdi ve panomu her gördüğümde içimden de olsa gerçekleşmesi için dua ettim :)
Ve kabul oldu çok şükür ...

Panomdaki hayaller gerçekleşince yeni bir pano hazırlamadım nedense ve aradan bir sene geçti neredeyse ...
Okuduğum kitapta da tekrar karşıma çıkınca bu uygulama , sizlerle de paylaşmak ve yeni bir pano için çalışmalara başlamak istedim ...
Hadi o zaman iş başına  :))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...