20 Şubat 2015 Cuma

GEÇMİŞİME SAYGI DURUŞU

Bu aralar bir melankoliklik var üzerimde , üstüme üstüme geliyor zamanın acımasızca tükettiği hatırı sayılır geçmişim ..

Özlüyorum , hem de çok ..

Geçen zaman sanki kötü anıları beynin en arka odalarına saklıyor da , daha çok acı verebisin diye en özel anlarını hatırlatıyor sana ..
Daha güzel anılar , artık yaşanamayacağının , geri gelemeyecek oluşunun verdiği acıyı daha iyi özümseyebilmemiz için , daha güzel , en güzel anılar ...

Ne zaman ve nasıl başladı bu bilmiyorum ...
Sanırım doğduğum ve binbir anımın geçtiği şehrimden ayrıldıktan sonra gün yüzüne çıktılar .
Her zaman içerisinde olduğum mekanlar , sokaklara şimdi içerisinden değil de , çok uzaklardan bakıyorum . 
Ve işte şimdi öğreniyorum asıl özlemenin ne demek olduğunu ...
Bir zamanlar sahip olduğum ama bir şekilde hayatımdan çıkan ya da çıkardığım her şeyi özleyebilmek gibi bir alışkanlık edindiğimi farkediyorum ...
Ve ilk kez her zamanki duvarlarımı örüp , bu duyguları görmezden gelmek yerine tüm hücrelerime  kadar bu duyguları yaşayıp , geçmişi yad etmeyi tercih ediyorum.

Bir gün gelecek ve her yaşayan canlı gibi göçüp gideceğim bu duraklama diyarı dünyadan ...
Ve tüm ömrü hayatım sanki birkaç gün geçmişcesine ' dün gibi ' görünecek gözüme , buna eminim ...
Geride bıraktığım 25 yılı hatırlamam ve hissettiklerim bunun bir teminatı aslında ...

Ve demem o ki dostlar ; zaman nasıl da hızlı geçiyor değil mi ?

Bizler ise hiç ölmeyecekmiş gibi öyle bencilce yaşıyoruz ki , böyle devam ettikçe , umutsuzca özlemeye makum kalacağız ...

İşte bu umutsuluk içerisinde yaptığım tek şey ; 

GEÇMİŞİME DERİN BİR SAYGI DURUŞU ...

17 Şubat 2015 Salı

KARLI VE MUTLU SABAHTAN GÜNAYDIN :)

Bugün her yer bembeyaz ...  Her yer kar ...
Hem de öyle ıslatan , ayağınızı kaydıran bir kar değil bu , pamuk şekeri gibi , içimi ısıtan , baktığım her yerde doğanın eşsiz manzaralara bürünmesini sağlayan mükemmel bir kar ...

Gökyüzü kristal beyazı , baktıkça gözlerimi kamaştırıyor ...
Usul usul üzerime düşen kar taneleri ise her saniye mutluluk olarak yerleşiyor kalbime ...

Ben bugün çok güzel başladım güne ...
Manzara harika ,  dilerim hepimizin günü de harika anılarla , güzel manzarlarla dolu olsun ve günün sonunda kalbimizde sebepsiz mutluluklarla ve günü dolu dolu yaşamanın mutluluğuyla uykuya dalalım ..
Kocaman sevgilerimle :))
                                                                                               
                         HAPPY LADY :)

16 Şubat 2015 Pazartesi

Hayat Kızmak İçin Çok Kısa

Bugün...

Evet evet. Bugün kızgın olduğun kim varsa karşısına geç...

Onun suratına dikkatle bak.

Ta gözlerinin içine...

Minicik pırıltılar yakalamaya ifadeleri çözmeye çalış gözbebeklerinde SON DEFA!!!

Ve onun gözlerinden ayırmadan gözlerini şu sözü hatırla: O çok kısa bir zaman sonra öLECEK!!!

Senin için çok kısa zaman ne demektir?

üç gün...?!!!!

üç gün sonra öleceğini biliyorsunuz artık onun; ama o bilmiyor...

Davranışın değişir mi ona karşı?

üç gün sonra ölecek bir yakınınız sizi kızdırabilir mi???

Veya ona kızdığın hadise gerçekten kızmaya değer mi?

üç gün çok mu kısa..? Onun gönlünü bile almaya yetmez mi?

O zaman otuz gün sonra onun bir daha gönlünü alamayacağın uzaklığa

taşınacağını düşün...

Kabri başında oturup ağlamak mı yoksa dizi dibinde oturup konuşmak mı

daha kolay daha az can acıtıcı....

Bırakalım hadi üç günü otuz günü...

O insanın üç yüz hadi üç bin gün sonra ölecegini hesap edin...

çok mu uzun...!

Bitmeyecek kadar mı?

Bugün.... Evet bugün bir görünmez gözlük tak gözüne ve çevrene onunla bak

Ailendeki insanlara bu gözlükle bak...

Okuldaki veya iş yerindeki arkadaşlarına bu gözlükle bak...

Ve hatta bu yazıyı o gözlükle oku; ''YARIN YOK''

Bugün herkese heryere ve herşeye dikkatle bak...

AYNALARA BILE....

HAYAT;

KIZMAK İÇİN ÇOK KISA!!!!!

Herşey Olabilirsin Bu Hayatta , Ama ...

Her şeyin olabilir ve sen her şey olabilirsin. Evlerin, arabaların. Bilgisayar vs… her türlü teknolojik

imkanın, renk renk elbiselerin, pahalı parfüm ya da kremlerin ve pahalı alışkanlıkların…Ve sen!

Her şey olabilirsin…Güzel ya da çirkin.

Uzun ya da kısa olabilirsin.

Boylu poslu. Gösterişli ya da gösterişsiz…

Tombul ya da zayıf…

Genç ya da yaşlı…Kadın ya da erkek olabilirsin…

Anne, baba olabilirsin.

Kardeş, ağabey, dost, arkadaş…Huzurlu ve huzursuz…

Güleryüzlü ya da somurtuk.

Sakin ya da hareketli…

Sabırlı, dayanıklı, heyecanlı, atak ve coşkulu olabilirsin.Hatta her an içinde bulunduğun duruma göre bir

şey de olabilirsin.Sonra iş sahibi olabilirsin ya da işsiz…

Üniversite ya da lise yada ilköğretim mezunu olabilirsin.Bir meslek sahibi olabilirsin.

Öğretmen, memur, işçi, doktor, mimar ya da avukat…

Hatta mesleğinde üst seviyelere çıkabilir ve unvanların olabilir…

Bütün bu özelliklerin çevrende pek bir takdir görebilir, övgüler alabilirsin…Tüm bunlar iyidir hoştur,

güzeldir …Büyüklerin dediği gibi adam bile olabilirsin.Ama

İnsan olmak başka bir şeydir…Onun ne okunacak bir kitabı ne de ezberlenecek bir formülü vardır. İnsan

olmak yukarıda saydıklarım ile saymadıklarımın tamamını kapsar…Eğer;İnsanları toplumsal alt

kimliklerine göre ayırmadan, cinsiyetlerine göre kayırmadan, zengin, fakir ya da meslek ya da

unvanlarına göre değil önce insan olduğu için sevip sayıyorsan…Ve çevrendekilere sahip olduklarına göre

değil, (seninle paylaşmamış olsa bile çevresindekilerle…) Paylaştıklarına göre önem, değer ve anlam

verebiliyorsan.Verdiğin sözü tutuyor ve özün ile sözün birbirini tamamlıyorsa, iyiniyetli, samimi,

merhametli, dürüst ve alçak gönüllü isen insan olmaya başladın demektir.Pek havalı sıfatların olabilir ama

en havalısı insan olmaktır. Kadın ya da erkek olmaktan, toplumsal sıfatlarından çok daha anlamlıdır. Ve

tüm bunların yanına bir de erdem kattın mı insan oldun demektir.Ve insan olduğunda sen artık insanların

yüzlerine değil ruhlarına bakmaya başlarsın.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...