Şehrin Yüzleri

Bugün hava buz gibiydi işe gitmek üzere evden çıktığımda. Ama kalın bir atkı - mont ikilisine şapka ve eldiven de eşlik edebiliyorsa çok şükür halimize ...
İşte o zaman soğuk havanın keyif vericiliğini hissedebiliyorsunuz .

Onlarca yüzle karşılaştım yine yol boyunca .
Çoğunluğu kırmızı ve soğuk havadan rahatsız ifadelerle hızla yürüyorlardı. Kimileri kulaklık takmış , dinlediği müziğin etkisi ile umursamaz bakışlar atıyor etrafına , kimisi iyice kısılmış boyunlarıyla epey üşümüş koşar adım gidiyor varmak istediği yere .

Hepimizin dışarıda olma amacı farklı olsa da çoğunluğun çalışmak üzere sıcak yataklarından çıkmak zorunda olduğu gerçeğini inkar edemeyiz.

Ve ben de onlardan biriyim artık . Şükürler Olsun .

Evde çalışmadan geçirdiğim 3 yılın sonunda , sabahın sekizinde yüzüme vuran o soğuk hava için şükrettim bugün yeniden .

Bir amaçla uyanabilmek için her akşam alarmımı kontrol ediyor olmaya , kalın kış kıyafetlerime ve çalıştığım sıcak ortama ...

Hepsinin farkına varmama yardım ettiği için şükrettim bir kez daha Allah ' a .

VE ŞÜKÜR GÜNLÜĞÜ TUTTUKÇA ŞÜKREDECEK ŞEYLERİN NASIL DA ARTTIĞININ FARKINA VARABİLDİĞİM İÇİN ...

Şükürler Olsun !

Şekerli Çay ve Küçük Mutluluklar

 Bu aralar en büyük sabah fantezim ; cam bardakta şekerli çay ve yanında yediğim otlu peynirli poğaça ...

Özellikle çay ve kahve sevdam ( ofis çalışanlarının zaafı belki de ) yavaş yavaş kilo almama neden olacak gibi.  Ama yine de bu harika ikili için ofise koşar adımlarla geliyorum her gün , şükürler olsun ki .

Bu hafta hava çokk soğuk olacakmış , özellikle çarşamba gününden sonra . Hafta sonunu iple çekiyorum . Ah bir de kar yağar ve ben o sıralarda Taksim ' de yürüyüş yapıyor olursam herhalde benden mutlusu olmayacak ...

Mutlu bir hafta olsun hepimiz için. Vee küçük mutluluklar peşimizi bırakmasın ...

Dumanı üstünde mis kokulu bir çay örneğin ...